Ersoy paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Osmanlı zanaatının önemli bir taşıyıcısı olan bu nadide Uşak halısı, 30 yıllık bir kayboluşun ardından yeniden ait olduğu topraklara döndü. Bu sadece bir halının dönüşü değil, kültürel hafızamızın ve zarafetimizin sessiz bir yansımasıdır. Halının ülkemize iadesinde hiçbir karşılık beklemeden adım atan Adrian Stefan Ionescu'ya şükranlarımı sunuyorum.”
Koleksiyonlardan müzeye uzanan yolculuk
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, Osmanlı halıcılığının seçkin örneklerinden biri olan Uşak halısı, uzun süre yurt dışında özel bir koleksiyonda bulundu. Halının, sanatsever Ermininio Bottini’nin koleksiyonundan Adrian Stefan Ionescu tarafından satın alındığı ve ardından Türkiye’ye ait olduğunu fark eden Ionescu’nun hiçbir karşılık beklemeden iade sürecini başlattığı bildirildi.
Halı, Suzan Bayraktaroğlu’nun “Vakıf Halılar” adlı kitabında “06.456” envanter numarasıyla yer alan eserle bire bir örtüşüyordu. Bu bilgiden yola çıkan Ionescu, halının Türkiye’ye ait olduğunu anlayınca yetkililerle iletişime geçti.
Restorasyonla eski ihtişamına kavuştu
Halı, iade sürecinin ardından Türkiye’ye getirilerek Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’ne teslim edildi. Uzmanlar, zaman içinde zarar görmüş bordür kısımları ve kayıplar yaşanan alanları restore ederek halının özgün kompozisyonunu yeniden oluşturdu.
Yoğun el işçiliğiyle dikkat çeken halı, lacivert zemin üzerinde pastel tonlarda kırmızı, sarı ve beyaz renklerin kullanıldığı iri madalyonlardan oluşan zengin bir desen yapısına sahip. Her küçük kareye binlerce düğüm sığdırılan bu halı, hem sanatsal hem de tarihi açıdan büyük önem taşıyor.
Bakanlık açıklamasında, bu özel eserin yeniden ait olduğu topraklarda sergilenmeye başlamasının, kültürel mirasın korunması ve yaşatılması adına önemli bir adım olduğu vurgulandı.