Merkez Bankası’nın sıkılaştırma adımları sonrası bankalar birbiri ardına ‘hoş geldin’ faizleri duyuruyor. QNB Finansbank’ın %50,5, DenizBank’ın %50, Akbank’ın %49 ve Garanti BBVA’nın %48’lik oranları, 500 bin TL için 32 günde sırasıyla 18.816 TL ile 17.885 TL arasında net kazanç vadediyor.
Ancak TÜİK verilerine göre Mayıs 2025 itibarıyla yıllık enflasyon %35,41; geçen yıl aynı dönem %75’in üzerindeydi. Reel getiri hesabına enflasyon, vergi ve olası oran düşüşleri girince tablo o kadar da parlak görünmüyor.
32 günde %3,7 civarı brüt kazanç dikkate değer görünse de, aylık enflasyon %1,5 seviyesinde. Yani reel aylık getiri %2’yi bile zor buluyor. Üstelik gıda ve kirada yıllık artış %40’ı aşıyor; mevduat geliri alım gücünü korumakta zorlanıyor.
‘Hoş geldin’ etiketli %50+ faizler genellikle ilk 32–92 günle sınırlı. Süre dolduğunda oran çoğu bankada %43–45 bandına düşüyor. Yeniden pazarlık yapılmazsa, beklenen kazanç bir sonraki vadede %10’a yakın eriyor.
Mevcut stopaj indirimiyle kesinti %5 olsa da, EFT/havale ücretleri ve hesap işletim masrafları hâlâ sürpriz çıkarabiliyor. 19 bin TL brüt kazancın nete dönüşü 18 bin TL’nin altına inebiliyor; bu da asgari ücretin yarısından az.
Merkez Bankası’nın ‘faiz zirveye ulaştı’ sinyali vermesi hâlinde bankalar mevduat yarışını yavaşlatabilir. Oranlar 5–6 puan gerilediğinde, aynı tutarla aylık kazanç 14 bin TL’lere çekiliyor; real kazanç neredeyse sıfırlanıyor.
BES, hazine kağıtları veya kira sertifikası gibi seçenekler uzun vadede enflasyona karşı kalkan sağlayabilir. Ancak hiçbir yatırım aracı risksiz değil; faiz cazibesine kapılıp tüm portföyü vadeli hesaba bağlamak, getiri dengesini bozabilir.
*Haberde yer alan faiz oranları 11 Haziran 2025 tarihli kaynaklar temel alınarak derlenmiştir; bankalar oranlarını gün içinde değiştirebilir.