KAZA NASIL GERÇEKLEŞTİ?
Çernobil nükleer santralinin 4. reaktöründe 26 Nisan 1986 tarihinde korkunç bir patlama meydana geldi. Birkaç saniye arayla iki büyük patlama meydana geldi. Görgü tanıklarının anlatımına göre, ilk patlamada kırmızı, ikinci patlamada mavi bir alev yükseldi ve ardından santralin üzeri dev bir mantar bulutuyla kaplandı. Nükleer reaktördeki bu patlamanın ardından radyoaktif madde yüklü bulutlar çok geniş bir alana yayıldı. Ülke sınırlarını aşan radyoaktif madde yüklü bu bulutlar Türkiye'ye de geldi ve bu coğrafyayı özellikle de sınıra yakın olan Karadeniz bölgesini ve insanını etkiledi.
Kazanın yol açtığı yangın 10 gün sürdü. Patlamanın etkisiyle çevreye yaklaşık 380 milyon kuri (radyoaktiite birimi) radyasyon yayıldı. Yüzde 70'i Belarus, Ukrayna ve Rusya topraklarında yer alan 200 bin kilometrekarelik bir alan radyasyonun etkisi altında kaldı. Kaza sonrası radyoaktif madde yüklü bulutlar Avrupa'da birçok ülkeye yayıldı. Kazanın etkileri nedeniyle Ukrayna'da 1,9 milyon, Belarus, Rusya, Ukrayna ve Avrupa ülkelerinde toplam 8,4 milyon kişi radyasyona maruz kaldı.
HAYALET ŞEHRE DÖNÜŞTÜ
Patlamanın ardından santralin yakınlarındaki tüm çam ağaçları yüksek radyasyonun etkisiyle kızıl renge dönüştü ve öldü. Hayvanların tamamına yakını yok oldu. 1986'da Çernobil Nükleer Santrali'ndeki patlamadan bu yana yaklaşık 4 bin kilometrekarelik bir alan terk edilmiş durumda. Yasak bölge Ukrayna ve Belarus topraklarını kapsıyor. Santralin yakınlarındaki Pripyat kenti ise "hayalet şehre" dönüştü. Radyoaktif kirliliğin bulunduğu bölgede tarım yasak ve yeni yapılaşmaya izin verilmiyor. Çernobil Nükleer Santrali'nin işleyen son reaktörü 15 Aralık 2000 tarihinde kapatıldı.
UZAY ARACI BİLE YARDIMCI OLAMADI
Lunokhodların ne olduğunu merak ediyorsanız, SSCB tarafından reaktör patlamasındaki birikintileri temizlemeye yardımcı olmak için yerleştirilmiş insansız ay arama robotları oluyorlar. Robotlar yardımcı olamadı ve insanlar hayatlarını riske atmak zorunda kaldı.
İTFAİYECİLERİN YA ENGELLİ KALDI YA ÖLDÜ
Sovyetler Birliği'nin her yerinden yaklaşık 600.000-800.000 işçi ve itfaiyeci kurtarmaya geldi. 2 yıl boyunca, yangını söndürmek için, radyoaktif ekipmanlarını, evleri ve depoları gömmek için çalıştılar. Ayrıca, mezarların etrafındaki radyoaktif materyali de sardılar. Bu insanların çoğu ya öldü, ya engelli kaldı ya da intihar etti.
ÇERNOBİL'İN KORKUNÇ BİLANÇOSU
1. Ölenlerin sayısı hala tam olarak bilinmemekle beraber 4.000-90.000 arasında olduğu tahmin ediliyor.
2. Felakete müdahale eden ilk itfaiyecilerden biri olan Vasily Ignatenko, radyasyona maruz kalmasıyla birlikte iki hafta süren ölümcül bir acı çekti.
Günde 25 kereden fazla kan ve mukus dışkıladı ve öksürüğüyle birlikte iç organlarının parçalarını çıkardı.
Çernobil'in kötü şöhretiyle tanınan dördüncü reaktörünün çevresindeki 30 kilometrelik tahliye edilmiş bölge, hâlâ terk edilmiş halde.
Ancak 2 bin kadar yerli vatandaş Pripyat ve civarındaki terk edilmiş evlerine kendi istekleriyle geri dönerek, topraklarını terk etmek yerine kötü koşullarda yaşamayı tercih etti.
4. Bazı insanların vücudunda "siyah lekeler" vardı. Adeta "fıçı gibi şişen" vücutları "kömür gibiydi ve küçülmüştü."
5. Avrupa'da, radyofobi yüzünden, tahminen 100.000-200.000 arasında kürtaj gerçekleştirildi.
Live Science'a göre, “Kadınların yaşadıkları radyasyona maruz kalma seviyesi herhangi bir soruna neden olmayacak kadar düşük olmasına rağmen, Doğu Avrupa ve Sovyetler Birliği'ndeki pek çok doktor, hamile kadınların doğum kusurları veya diğer hastalıkları olan çocukları doğurmamak için kürtaj yaptırmalarını tavsiye etti.'
6. Çernobil'in etrafındaki bölge, ölü ağaçlardan dolayı Kırmızı Orman olarak adlandırılıyor.
Parlak, kırmızı, zencefil bir renge döndüler ve daha sonrasında buldozerle gömüldüler.
7. 1986'daki tahliye sırasında sakinlerin evcil hayvanlarını almalarına izin verilmedi. "Yıllarca otobüslerin peşinden koşan" birçok hayvan mevcuttu...
KANSER ORANI ARTTI
8. Felaketin sonrasındaki ilk 5 yılda Ukrayna'da kanser oranı, çocuklarda yüzde 90 oranında arttı.
Facia sonrasındaki 20 yılda ise, Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya'da 18 yaşın altındaki kişilerde yaklaşık 5.000 tiroid kanseri vakası kaydedildi.
20 BİN YIL BOYUNCA GÜVENLİ DEĞİL
9. Çernobil ve etrafındaki bölgede yaşamak, 20.000 yıl boyunca güvenli olmayacak. Özellikle de eski santralin bulunduğu bölge.
Kazanın ardından tahliye edilen nükleer bölgelerin canlılardan tamamen arındırılmış olduğunu söylemek güç. Çünkü vahşi doğa kendine bu “insanlardan arındırılmış” bölgelerde gelişme alAnı buldu. Hal böyle olunca da vahşi yaşam geyik, karaca, alageyik ve yaban domuzu gibi hayvanlar tekrar yaşadıkları alanlara geri döndü.
Hatta verilere göre, kurtların komşu popülasyonlara göre, yedi kat artığı gözleniyor. Doğanın böylesine geri dönmüş olması vahşi yaşam için iyi olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü hayvanların çoğunın nükleer serpintilerden etkilendiği düşünülüyor.
ÇERNOBİL'İN TÜRKİYE'YE ETKİSİ
Ukrayna'nın Kiev kenti yakınlarındaki Çernobil Nükleer Güç Reaktörünün 4.ünitesinde 26 Nisan 1986 günü erken saatlerde meydana gelen nükleer kaza sonrasında atmosfere büyük miktarda fisyon ürünleri salındığı 30 Nisan 1986 günü tüm dünya tarafından öğrenildi. Kazadan kaynaklanan radyoaktif salınım, 28 Nisan tarihinde kuzey-batı yönünde esen rüzgarlarla İskandinavya'nın güney ve orta bölgelerine yönelmişti.
3 Mayıs Cumartesi günü bulaşmış (kontamine) hava kütlesi Avrupa'nın büyük bir kısmı ile birlikte Bulgaristan ve Yunanistan üzerinden Trakya'yı etkisi altına aldı.
İkinci bir salınımla Çernobil'den doğuya sürüklenen bulaşmış hava kütlesi 7-9 Mayıs tarihlerinde Kırım Yarımadası'nın kuzeyinden Karadeniz üzerinden geçerek Türkiye'nin kuzey-doğu kıyılarına ulaştı.
ÇERNOBİL NEREDE?
Çernobil Faciası, 26 Nisan 1986 tarihinde Sovyetler Birliği'ne bağlı Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali'nin 4 numaralı reaktöründe gerçekleşen nükleer kazadır.
Bölgenin 90 yaşındaki yerlilerinden biri 2016 yılında, "Uzun yaşamanın sırrı, zehirlenmiş olsa dahi doğduğun toprakları terk etmemektir" açıklamasını yaptı.
Ancak yetkililer, çocukların söz konusu bölgede ikamet etmesine müsaade etmiyor.