Edirne Sarayı alanında yer alan Cihannüma Kasrı’nın artık görünür hale geldiğini söyleyen Yıldız, projenin Tunca Nehri’nin batısında kalan bölgenin birleştirilmesiyle daha geniş bir alana yayıldığını kaydetti. Milli Saraylar Başkanlığı, bu ihya çalışmasını 1200 dönümlük büyük bir arazi üzerinde sürdürüyor.
Surlar Ortaya Çıkarıldı, Arz Odası ve Kum Kasrı’nda Çalışmalar Sürüyor
Edirne Sarayı’nda 2,5 yıl önce başlatılan kazı ve restorasyon çalışmaları kapsamında, sur duvarlarının izi arkeolojik bulgularla, literatür kaynakları ve arşiv belgeleri ışığında yeniden canlandırıldı. Sarayın önemli yapılarından biri olan Arz Odası’nda ise yoğun restorasyon çalışmaları devam ediyor. Dönemin özelliklerini taşıyan Kum Kasrı da projede özel bir yere sahip.
Kazılar Bilimsel Ekiplerle Sürdürülüyor
İkinci ve birinci avlular çevresinde arkeolojik kazıların sürdüğünü belirten Yıldız, çalışmalarda çok sayıda arkeolog, sanat tarihçisi ve uzman personelin yer aldığını belirtti. Edirne Sarayı'nda her gün ortalama 300 kişilik bir ekip çalışıyor. Tüm faaliyetler bilim kurulu gözetiminde yürütülüyor.
Topkapı Sarayı ile Yapısal Benzerlik
Sarayın mimari düzeni ve yapısal planının Topkapı Sarayı ile büyük benzerlik taşıdığını söyleyen Yıldız, “Edirne Sarayı adeta Topkapı’nın kardeşi. Farklı yüzyıllarda inşa edilmiş yapılarla zengin bir geçmişe sahip. Günümüze sağlam ulaşan 17, 18 ve 19. yüzyıl kalıntıları restorasyonla ayağa kaldırılıyor” dedi.
Saray Bahçeleri ve Yaşam Alanları Yeniden Canlandırılıyor
Sarayın sadece yapıları değil, bahçeleri de özgün dokusuna uygun biçimde ihya ediliyor. Gülhane ve Dolmabahçe gibi özel bahçelerin konumları tespit edildi, dönem bitki örtüsü ve yeraltı su yolları üzerine çalışmalar yapıldı. Alanın uç kısmında doğal yaşam alanı kurulması da planlanıyor.
Master plan kapsamında sarayda dört ana bölüm üzerinde çalışılıyor: klasik dönem saray yapıları, Mahmudiye bölgesinde müzecilik uygulamaları, doğal yaşam alanı ve tarihi bahçelerin restorasyonu.
Projeyle ilgili son değerlendirmeyi yapan Yıldız, “İki buçuk yıl içinde tamamlanmasını hedeflediğimiz bu büyük ihya çalışması, tamamlandığında sadece Edirne için değil, Türkiye ve dünya kültür mirası için de çok kıymetli bir eser olarak ön plana çıkacak” ifadelerini kullandı.