Osmanlı İmparatorluğu'nun 7. padişahı olan II. Mehmet, İstanbul'u fethedip Bizans İmparatorluğu'na son vererek tarihe geçmiştir. Fatih'in zaferleri kadar ölümü de büyük yankı uyandırmıştır.
Fatih Sultan Mehmet, 1481 yılında 49 yaşındayken Anadolu'ya sefere çıkma kararı aldı. Fatih, Anadolu seferinde daha sonrasında Yavuz Sultan Selim'in fethedeceği toprakları fethetmek istemişti. Bu sayede Anadolu'yu birleştirecekti.
Fatih, daha yolun başında iken hastalandı ve 3 Mayıs 1481 tarihinde, Gebze yakınlarındaki ordugâhında hayatını kaybetti.
Fatih'in ölümü, zaferleri kadar konuşuldu, tartışıldı. Fatih, özellikle yaşamının son yıllarında dikkatsiz beslenme alışkanlıklarına sahipti. Bu yüzden ölümünün ardından Gut hastalığı sebebiyle öldüğü ortaya atılmıştı.
Ancak yıllar sonra Alman tarihçi Franz Babinger, Fatih'in Yahudi asıllı bir Osmanlı tabibi tarafından zehirlendiği iddiasını ortaya attı.
Bu Osmanlı tabibi, Yakup Paşa olarak da bilinin "Maestro(Üstad) Jacobo"ydu. Kimi tarihçiler, Fatih'in düşmanlarınının 30 yıl boyunca sarayda Fatih'in yanında çalışan baş hekimi satın alarak bu suikastı örgütlediğini yazdı.
İşin ilginç yanı ise bu suikastçının adının bugün hala bilinen bir kahve markasında yaşatılmasıdır. Hatta bu kahve markasının kimi fanatikler tarafından Fatih'in zehirlenmesi sebebiyle içilmediği de ortaya atılan iddialar arasındadır.
Peki Yakup Paşa'ya bu olaydan sonra ne oldu?
Yakup Paşa, padişahın ölümünden sonra öfkelenen yeniçeriler tarafından 1481 yılında öldürüldü.
Peki Fatih'in zehirlendiği iddiaları ne kadar gerçekçi?
Halil İnalcık, Fâtih'in ölüm sebebinin gut hastalığına bağlandığını, zehirlenerek öldüğü yolundaki iddiaların Âşıkpaşazâde'de yer alan bir bilginin yorumuna dayandığını ve başka tarihî kaynaklarla doğrulanmadığını belirtmiştir
Tarihçi Ahmet Şimşirgil de, son yüzyıla kadar II. Mehmed'in zehirlendiği iddiasının neredeyse hiç ortaya atılmadığı ve konuşulmadığını, bu tezi ilk kez Alman tarihçi Franz Babinger'in 1953 yılında kaleme aldığı "Mehmed der Eroberer und seine zeit" isimli eserinde ortaya attığını söylemiştir.
Bazı kaynaklar ise Fâtih'in, oğlu ve halefi olan II. Bayezid'in emriyle zehirlendiğini iddia etmişlerdir.