İsrail’de Kudüs Tepeleri ve çevresinde çıkan büyük çaplı yangınlar kontrol altına alınmaya çalışılıyor. İtfaiye Teşkilatı, perşembe günü yaptığı açıklamada ekiplerin 11 ayrı bölgede alevlerle mücadele ettiğini bildirdi.
Şu ana kadar ondan fazla yerleşim yerinin tahliye edildiği, yüzlerce hektarlık alanın ise kül olduğu belirtildi.
Times of Israel gazetesine göre yangınlarda en az 17 itfaiyeci yaralandı; toplam yaralı sayısı ise 30’u aştı. Ülkenin önemli ormanlık alanlarından biri olan Canada Park neredeyse tamamen yok oldu.
Dün kapatılan birçok otoyol yeniden ulaşıma açılırken, kontrol altına alınan bölgelerdeki tahliye edilen kişilere evlerine dönme izni verildi. Yetkililer, bu alanlarda yangınların yeniden başlayabileceği uyarısını yineledi. Önceki gün yaklaşık 10 bin kişi tahliye edilmişti.
TARİHE GEÇTİ
Yediot Aharonot gazetesi, yangının çarşamba sabahı saat 10 sularında başladığını ve İsrail tarihindeki en büyük yangınlardan biri olarak değerlendirildiğini yazdı. Aynı gün birçok kentte yapılması planlanan “Bağımsızlık Günü” kutlamaları da iptal edildi.
DIŞ YARDIM
İsrail Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs, İtalya ve Hırvatistan’dan sekiz yangın söndürme uçağının bugün ülkeye ulaşmasının beklendiğini duyurdu. Yardım çağrısına başka ülkelerden de olumlu yanıt gelmesi için diplomatik temaslar sürüyor.
SABOTAJ ŞÜPHESİ
Yangının çıkışına ilişkin soruşturma başlatılırken, dün 50’li yaşlarında bir adam ihbar üzerine gözaltına alındı. Kimliği açıklanmayan zanlının bitki örtüsünü tutuşturmaya çalışırken görüldüğü ve olay yerinden kaçmaya çalıştığı belirtildi.
Polis tarafından yakalanan kişinin evinde yanıcı maddeler bulunduğu açıklandı. İç istihbarat servisi Şin Bet de olayla ilgili soruşturmaya dahil oldu. Yangının kesin nedenine ilişkin resmi bir açıklama henüz yapılmadı.
FANATİK BAKANA ELEŞTİRİ YAĞMURU
İsrail medyası, aşırılıkçı Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’i de yangın krizinin siyasi sorumlularından biri olarak hedef aldı. Ben-Gvir’in, “büyük yangınlarla mücadele edebilecek helikopterlerin satın alınmasını engellediği” yönündeki iddialar kamuoyunda ve siyasi çevrelerde sert eleştirilere yol açtı.