Milyonlarca insana ev sahipliği yapan İstanbul sokaklarında kedilerle rastlaşmak her zaman mümkün. Merhameti ve sevgiyi taşıyan İstanbul'un kedileri 17 Şubat Dünya Kediler Günü'nde gündem oldu.
Fatih, Kadıköy ve Beyoğlu gibi ilçelerde yoğun olarak görülen kediler, mahalle sakinleri ve esnaf tarafından besleniyor.
Tarihi sokaklarda gezerken bazen bir kahvenin önünde uyuklayan, bazen de balıkçıların oltalarına göz diken kedilerle karşılaşmak sıradan bir manzara haline gelmiş. Renkleri ve türleriyle farklılık gösteren bu sevimli hayvanlar, halk arasında genellikle "Tekir", "Sarman", "Duman" gibi isimlerle anılıyor. Fotoğrafçılar için ise İstanbul’u anlatan karelerin vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelmiş durumda.
Osmanlı döneminden itibaren bu şehrin kültürünün ayrılmaz bir parçası olan kediler, özellikle külliyeler ve cami çevrelerinde yoğunlaştı.
Bayezid Camisi’nin inşasında, çevrede yaşayan hayvanların beslenmesi için gerekli gelirin nasıl sağlanacağına dair hesaplamaların yapıldığı biliniyor. Keza 3. Murat döneminde yayımlanan Evrensel Hayvan Hakları Bildirgesi, Osmanlı’da hayvanlara yönelik merhamet duygusunun ne kadar köklü olduğunu gösteriyor.
İstanbul’da cins ayrımı gözetmeksizin tüm kediler sokakların doğal sakinleri olarak kabul ediliyor. Şehrin insanları için kedi, bir dost, bir misafir ve hatta bir terapi unsuru.
İstanbul’un her köşesinde karşılaşılabilecek bu sevimli canlılar, kentin tarihine, kültürüne ve günlük yaşamına büyük bir zenginlik katmaya devam ediyor.