İznik Bazilikası Çevresindeki Mezarlıklar Tarihe Işık Tutuyor
Bursa'nın İznik ilçesinde, gölün altındaki tarihi bazilika etrafında yürütülen kazı çalışmaları, önemli mezarlık alanlarını gün yüzüne çıkarıyor.
Bu keşifler, bölgenin Hristiyanlık tarihi açısından taşıdığı derin anlamı bir kez daha gözler önüne seriyor.
On bir yıl önce İznik Gölü'nün 20 metre açığında ve 1,5-2 metre derinlikte keşfedilen bazilikada, 2015 yılından bu yana Prof. Dr. Mustafa Şahin'in bilimsel koordinatörlüğünde titiz su altı arkeolojik araştırmalar devam ediyor.
Bu kapsamlı çalışmalar sırasında, bazilikanın çevresinde Hristiyanlara ait olduğu düşünülen mezarlıklar bulundu.
Islak zemin arkeolojisi teknikleriyle açığa çıkarılan mezarlardaki iskeletler, antropologlar tarafından detaylı bir şekilde inceleniyor ve belgeleniyor.
Kazı ekibi, mezarların zarar gören kiremitlerini onardıktan sonra iskeletleri ait oldukları yere özenle geri yerleştiriyor.
Kazının bilimsel danışmanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, 2015'te yüzey araştırması olarak başlayan faaliyetlerin, 2016'dan itibaren su altı çalışmalarına evrildiğini belirtiyor.
Şahin, 2020 itibarıyla suların çekilmesiyle bazilika kalıntısının büyük bir bölümünün ortaya çıktığını ve 2021'den sonra çalışmalarını ıslak zemin arkeolojisine dönüştürdüklerini, bu alanda Türkiye'deki tek ekip olduklarını vurguluyor.
İznik'in, 325 yılında toplanan Birinci Konsil'e ev sahipliği yapması nedeniyle büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Şahin, kazısını sürdürdükleri kilisenin "Kutsal Pederler Kilisesi" olduğunun kazı sonuçlarıyla ortaya çıktığını ifade ediyor.
Katoliklerin ruhani lideri Papa'nın İznik'i ziyaret edeceğini açıklaması, bu konsilin 1700. yıl dönümü anısına anlam kazanıyor.
Prof. Dr. Şahin, Papa'nın ziyaret açıklamasının ardından İznik'e gelen yabancı ziyaretçi sayısında önemli bir artış gözlemlediklerini dile getiriyor.
Papa'nın bu alanı zikretmesinin ve ziyaret etme niyetini belirtmesinin, kazı yapılan kiliseyi tüm Hristiyan mezhepleri için bir anda hac yeri haline getirdiğini vurguluyor.
İznik'in, bu gelişmelerle birlikte inanç turizmi açısından yeniden çok önemli bir konuma geldiği belirtiliyor.
Şahin, Birinci Konsil'in tüm mezhepler için önemine değinerek, "Bu ziyaret kapsamında özellikle kilisenin çevresindeki mezarları açığa çıkarmaya çalışıyoruz.
Çünkü bu mezarlar, buranın hem bir şehitlik hem de bir mezar kilisesi olduğunu göstermesi açısından çok önemli.
Her iki kavram da bu alanın bir zamanlar 'Hacı Kilisesi' olarak ziyaret edildiğini ve saygı duyulduğunu bize gösteriyor." şeklinde konuşuyor.
Arkeolojik verilere göre kilisenin, 1250'li yıllardan sonra tamamen gömülerek sular altında kaldığını ve bu nedenle uzun bir süre unutulduğunu ekliyor Şahin.
Yapılan tanıtımlar sayesinde İznik'in tekrar bir inanç turizmi merkezi haline geldiği belirtiliyor.
Prof. Dr. Şahin, "Kilisenin çevresi, kiliseye yakın defnedilmek isteyen inançlı ve hatırı sayılır Hristiyanların gömüleriyle dolu.
Sürdürdüğümüz kazı programı çerçevesinde, mezarın asıl sahiplerini mezardan mümkün olduğunca uzaklaştırmamaya çalışıyoruz.
Mezarları açıyor, gerekli belgelemeleri yapıyor, ardından iskeletiyle birlikte tekrar üzerini kapatıp, kırılan kiremitlerini sağlamlaştırarak olduğu gibi korumaya çalışıyoruz.
İleride genetik araştırmalar söz konusu olursa, antropologlarımız tekrar açıp gerekli bölümlerinden DNA'larına ulaşabilecek örnekler alacaklardır." diyor.
Etik olarak iskeletleri depolara kaldırmanın uygun bulunmadığını, bir anlamda onları rahatsız etmemeye çalıştıklarını belirtiyor.
Bu yıl mayıs ayında başlayan kazıların eylül sonuna kadar devam edeceği ifade ediliyor.
Şu anda 10 civarında olan ekip üyesi sayısının, üniversitelerin tatile girmesiyle 25'e çıkması hedefleniyor.
Ekipte jeologlar, jeofizikçiler ve restoratörler gibi çeşitli uzmanlar yer alıyor, bu da çalışmanın ne kadar geniş ve kapsamlı olduğunu gösteriyor.
Kaynak: AA