Kadınlarda kalp krizi riski daha büyük! Sessiz ilerliyor

 Göğüs ağrısı yerine nefes darlığı, mide bulantısı, sırt, boyun veya çene ağrısı, aşırı yorgunluk ve soğuk terleme gibi işaretlerle kendini gösterebilen kalp krizinin, bu nedenle çoğu zaman geç fark edildiğini vurguladı.

'Kalp krizi erkek hastalığı değildir'

Kalp krizinin uzun yıllardır erkeklerle özdeşleştirildiğini hatırlatan Avkaroğulları, bu algının kadınların düzenli kontrolleri ihmal etmesine yol açtığını belirtti. Oysa bilimsel verilerin, kalp hastalıklarının kadınlarda da en sık ölüm nedenlerinden biri olduğunu açıkça ortaya koyduğunu dile getirdi.

Kadınların çoğu zaman vücutlarının verdiği sinyalleri stres veya yorgunlukla karıştırdığını, bunun da tanı ve tedavi sürecini geciktirdiğini ifade etti.

Menopoz dönemi kritik eşik

Avkaroğulları, menopozun kadın kalp sağlığı açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Östrojen hormonunun azalmasıyla birlikte damar yapısında bozulmalar, kolesterol dengesinde değişiklikler, tansiyon yükselmesi ve kilo kontrolünün zorlaşmasının kalp-damar hastalıklarına zemin hazırladığını aktardı.

Özellikle 45-50 yaş sonrası kadınların, aile öyküsü, hipertansiyon, diyabet veya kolesterol sorunları gibi risk faktörleri taşıyorsa, düzenli kardiyolojik kontrol yaptırmasının büyük önem taşıdığını dile getirdi.

Düzenli kontroller hayat kurtarıyor

Kadınların yılda en az bir kez kardiyoloji muayenesine gitmesi, tansiyon, kolesterol ve kan şekeri gibi değerlerini düzenli takip etmesi gerektiğini belirten Avkaroğulları, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının da kalp hastalıklarının önlenmesinde etkili olduğunu ifade etti.

Dengeli beslenme, egzersiz, stresin yönetimi ve sigara ile alkolden uzak durmanın kalp sağlığını korumada önemli rol oynadığını vurguladı.

Erken tanı için ileri tetkikler

Bazı kalp hastalıklarının belirti vermeden ilerleyebildiğini söyleyen Avkaroğulları, menopoz sonrası risk faktörleri olan kadınlarda detaylı kalp değerlendirmesinin büyük önem taşıdığını kaydetti.  

Koroner BT Anjiyografi gibi girişim gerektirmeyen yöntemlerin, damar tıkanıklıklarını erken dönemde saptayarak önleyici tedbirler alınmasına imkân sunduğunu belirtti. Avkaroğulları, hekimin yönlendirmesiyle yapılacak bu taramaların, kalp sağlığına dair daha güvenilir bilgi edinilmesini sağladığını ifade etti. 

Kaynak: İHA