Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, 10 Ağustos’ta Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremle ilgili olarak, “Bu büyüklükte depremler, beklenenden fazla olmasa da artçı sarsıntılara yol açabiliyor” dedi.
Alan, 729 binanın hasar görmesi üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yeni yerleşim alanları için çalışmalar başlattığını belirterek, bu süreçte mutlaka detaylı jeolojik, jeoteknik ve jeofizik incelemelerin yapılması gerektiğini; aksi halde bugünden inşa edilecek binaların olası bir depremde risk altında olacağını vurguladı.
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos’ta meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin artçıları evam ediyor. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, bölgedeki hareketliliğe ilişkin ANKA Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu.
Depreme kaynaklık eden fayın Akşehir’den başlayıp Sındırgı’ya kadar devam eden fay zonunda bulunduğunu ifade eden Alan, şöyle konuştu:
"Ancak bu depremden sonra bu büyüklükte depremin sebebiyet vermeyeceği artçı sarsıntılar yaşanıyor. Odak nokta çözümlerine bakıldığında bölgedeki farklı nitelikteki fayların da deprem üretmeye başladığına ilişkin tespitler söz konusu.
"Bu da şundan kaynaklanıyor; o bölge Batı Anadolu’nun iç kısmıyla bizim jeolojik olarak 'İzmir, Balıkesir zonu' olarak tanımladığımız bir sistemin karşılaştığı noktaya denk geliyor. Geçmişte de ufak çaplı depremler söz konusu oluyordu ama bu 6,1’lik depremin ardından o bölgenin tektonik yapısının tekrar ele alınmasına ihtiyaç var. Çok sayıda fay kırılıyor o bölgede şu an."
"Yer seçim çalışmalarına başlamadan mutlaka ayrıntılı jeolojik, jeoteknik ve jeofizik çalışmalar yapıldıktan sonra bu bölgenin tektonizması aydınlatıldıktan sonra yer seçimi çalışmalarının başlaması gerektiğini düşünüyorum. Aksi taktirde bugün yaptığımız binalar birkaç yıl sonra olası bir depremde çökebilir, orada da can ve mal kayıpları yaşayabiliriz. Orada da bu konuya dikkat etmek gerekiyor.”
Daha büyük bir deprem meydana gelir mi sorusuna Hüseyin Alan, “Daha büyük bir deprem oluşturmayacağını söyleyebiliriz” yanıtını verdi. Ancak geçmişte Gediz ve Simav depremleri gibi büyük sarsıntıların yaşandığını hatırlatan Alan, 1970’li yıllarda 7 ve üzeri büyüklükte depremler meydana geldiğini belirtti.
Alan, ayrıca bu fayın uzantısının Afyonkarahisar’ın Sultandağı ve Çay ilçelerinde de etkili olduğunu vurgulayarak, “Konya’dan başlayıp Sındırgı’ya kadar uzanan fay zonunun bir parçası burası. Umuyorum ki daha büyük bir deprem oluşmaz” dedi.
Mart ayından bu yana Simav fay zonunun güneydoğu ucunda sismik bir hareketlilik gözlendiğini ifade eden Alan, “Simav-Naşa fay zonunda 4,6 ve 4,2 büyüklüğünde depremler yaşandı, fakat 3 ay sonra batı kesiminde 6,1 büyüklüğünde bir sarsıntı meydana geldi” şeklinde konuştu.
Yaşanan bu depremlerin beklenen İstanbul depremini direkt olarak tetiklemeyeceğini söyleyen Alan, son olarak şunları kaydetti:
“6,1’lik bir deprem bütün dünyada orta büyüklükte, hatta küçük bile sayılabilecek bir deprem. Gelişmiş ülkelerde bu boyuttaki bir deprem hemen hemen hiç hasar vermiyor. Ama Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yaptığı açıklamada yapılan hasar tespit çalışmalarında 729 binanın yıkıldığı veya ağır hasar gördüğünü açıkladı. Bu da aslında küçük depremlerde dahi bile ülkemizde önemli bir kayıpla yaşandı, 1 vatandaşımız hayatını kaybetti."
"Bu bölgede, yani Balıkesir Sındırgı Savaştepe bölgesinin jeoloji ve tektonik yapısının aydınlatılmasına ihtiyaç var. AFAD Başkanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, MTA Genel Müdürlüğü, TÜBİTAK gibi kuruluşların ortaklaşa bu bölgenin jeofizik yöntemler de kullanılarak ayrıntılı olarak jeolojisi ve tektonik yapısının incelenmesi ve yeni bir bakış açısıyla yorumlanması gerektiğini düşünüyorum.
"Aksi taktirde orada 729 bina hasar gördü. Bakanlık da burada yeni yerleşim yeri için yer çalışmalarının başladığını duyurdu. Bir ay sonunda da konutların yapılacağını söyledi.