Osmaniye bugün 4.4 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Bölgedeki hareketlilik sürerken, 19 Ekim’de Sumbas ilçesinde meydana gelen 4.1’lik sarsıntı da hatırlarda yerini koruyor.
Bölgedeki sismik hareketleri uzun süredir izleyen Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Süleyman Pampal, ekim ayındaki deprem hakkında konuştuğunda odak noktasının Savrun Fayı olduğunu ancak bu hattı kesen doğu-batı doğrultulu birçok aktif fay bulunduğunu ifade etmişti.
Pampal, “Yeni bir aktif fay tespit ettim, son depreme oldukça yakın” diyerek dikkat çekici bir uyarıda bulunmuştu.
Osmaniye’de çok sayıda aktif fay bulunduğunu belirten Prof. Dr. Süleyman Pampal, bölgedeki depremin kendisi için sürpriz olmadığını söyledi.
Pampal, “Son dönemde büyüklüğü 3-4 arasında değişen depremler bu bölgede sık görülüyor. Bölgede büyük depremler üretebilecek aktif faylar bulunuyor” dedi.
Prof. Dr. Süleyman Pampal, Osmaniye bölgesinin deprem açısından bir kesişim noktasında olduğunun altını çizerek “Burası üç levhanın kesişim noktası: Afrika, Arap ve Anadolu levhaları. Bu nedenle bölgede çok sayıda büyük ve küçük fay bulunuyor” dedi.
Pampal, bölgede öne çıkan bazı fayları şöyle sıraladı:
“Osmaniye-Düziçi Fayı ile Toprakkale Fayı, ovayla dağın birleştiği kesimde yer alıyor. Devamında Yumurtalık ve Karataş fayları var. Batıda ise 1998’de Ceyhan-Adana depremini oluşturan başka bir fay bulunuyor. Bölgenin deprem riski düşük değil.”
Osmaniye-Düziçi ve Toprakkale faylarının Osmaniye’nin içinden geçtiğini belirten Prof. Dr. Süleyman Pampal, şöyle konuştu:
“Biri doğu sınırından geçiyor. Osmaniye’nin altı alüvyal zeminle kaplı ve kuzeyinde henüz haritalanmamış doğu-batı yönlü aktif faylar var.
"Bu fay, Ceyhan Nehri’nin yatağını değiştirmiş. Osmaniye’yi etkileyebilecek bu faylar genellikle 6-7 büyüklüğünde deprem üretebilme potansiyeline sahip”