Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki 3 milyar dolarlık savunma anlaşmasının somut adımlarından biri 13 Ekim'de Tekirdağ Çorlu’da atıldı. Baykar’ın AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde düzenlenen törende, Suudi ordusunun ilk İHA operatörleri mezuniyet belgelerini aldı. Bu an yalnızca bir eğitim sürecinin tamamlanışı değil, iki ülke arasında derinleşen stratejik işbirliğinin sembolü oldu.
Baykar’ın en üst düzey temsilcilerinin ve Suudi Hava Kuvvetleri Komutanı ile askeri yetkililerin katıldığı tören, Riyad’ın Türk savunma teknolojisine duyduğu güvenin altını çizdi. Mezuniyetle birlikte Suudi Arabistan, 2025’in sonuna kadar AKINCI İHA'ları filosuna dahil etmeye hazırlanıyor.
SUUDİ ORDUSUNU DONATMAK
Anlaşma 2023’te imzalandığında, Türk savunma sanayisi açısından şimdiye kadarki en büyük ihracat sözleşmelerinden biri olarak kayda geçmişti. Program, hem Suudi Hava Kuvvetlerini hem de Donanmayı ileri seviye Türk insansız sistemleriyle donatmayı öngörüyor.
Bu projeyle Suudi Arabistan, ABD’nin İsrail nedeniyle uzun süredir uyguladığı ihracat kısıtlamalarına alternatif bir teknoloji hattı inşa ediyor. AKINCI’ların envantere girişi, Körfez hattındaki hava üstünlüğü dengelerini değiştirecek potansiyele sahip.
SAVUNMA SANAYİSİNİN ZİRVELERİNDEN
Bayraktar AKINCI, Türkiye’nin taktik sınıftan stratejik İHA seviyesine geçişini simgeliyor. Çift motorlu yapısı, 24 saate varan havada kalış süresi ve 12 bin metrelik irtifa kabiliyetiyle birçok insanlı muharip uçağı geride bırakıyor.
Yapay zekâ destekli uçuş kontrolü, AESA radarı, sentetik açıklıklı radar ve çarpışma önleme sistemi sayesinde AKINCI, yoğun elektronik harp ortamlarında bile hassas taarruz yapabiliyor. MAM-L, SOM-A/B ve 155 kilometre menzilli UAV-230 gibi mühimmatlarla donatılabilmesi, onu bölgenin en esnek platformlarından biri haline getiriyor.
PARADİGMA DEĞİŞİMİ
Suudi Arabistan, yıllarca Yemen'deki Ensarullah güçlerinin (Husiler) onlarcasını düşürdüğü Amerikan MQ-9 Reaper’lara dayalı hava keşif ve saldırı operasyonları yürütüyordu. Ancak AKINCI’nın devreye girmesiyle birlikte Riyad, artık kendi kontrolünde, uzun süreli görev yapabilen ve ağır yük taşıyabilen bir sisteme sahip olacak.
Bu dönüşüm, Suudi askeri doktrininde köklü bir zihniyet değişimini temsil ediyor. Riyad artık yalnızca platform satın alan bir müşteri değil, ortak olmayı da hedefliyor.
ÇORLU VE RİYAD TESİSLERİ
Baykar’ın Çorlu’daki eğitim merkezi, dünyanın en gelişmiş insansız sistem eğitim üslerinden biri olarak biliniyor. Burada aylar süren eğitimlerde Suudi personel; görev planlama, mühimmat entegrasyonu, bakım, uydu iletişimi ve karma görev senaryoları gibi alanlarda yoğun bir hazırlık süreci geçirdi.
13 Ekim 2025’te düzenlenen törende iki AKINCI, Suudi renklerinde ancak henüz kuyruk işareti taşımayan gövdeleriyle sergilendi. Uçakların altında Türk üretimi MAM-L, TOLUN ve UAV-230 mühimmatları dikkat çekti. Bu mühimmatların üçü de Riyad’da inşası süren Baykar tesislerinde lisanslı üretime girecek ilk Türk savunma ürünleri arasında yer alıyor. Dolayısıyla törende bu konfigürasyonla sahneye çıkarılan AKINCI’lar, Suudi Arabistan’ın yalnızca kullanıcı değil, aynı zamanda üretim zincirinin aktif bir halkası haline geldiğini gösteren açık bir mesaj niteliğindeydi.
ORTAK ÜRETİM
Baykar, Suudi Arabistan’da AKINCI üretim ve bakım tesislerinin inşasına çoktan başladı. Bu tesislerde gövde kompozitleri, yer kontrol istasyonları ve mühimmat entegrasyon sistemlerinin ortak üretimi planlanıyor.
Riyad'ın Vizyon 2030 projesinin “savunmada yerelleşme” hedefiyle birebir örtüşen bu hamle, Suudi sanayisine teknoloji transferi ve istihdam kazandıracak. Aynı zamanda Türkiye için de Körfez pazarında kalıcı bir savunma üssü anlamına geliyor.
İHA TEKNOLOJİSİNDE YENİ SAYFA
2022’de gelirinin yüzde 98’ini ihracattan elde eden Baykar, birkaç yıl içinde ABD ve İsrail’in uzun süre egemen olduğu İHA pazarında yeni bir sayfa açtı. AKINCI, yalnızca bir mühendislik başarısı değil, Türkiye’nin savunma diplomasisinin vitrini haline geldi.
Şirketin kurucusu Selçuk Bayraktar, törende “ahlak, adalet ve dürüstlüğün teknolojiye yön veren pusula olduğunu” vurguladı.
AĞ MERKEZLİ SAVAŞ
Suudi ordusu AKINCI’larla birlikte “İnsansız Hava Muharebe Ağı” (Unmanned Air Combat Network) adını verdiği dijital komuta sistemini hayata geçiriyor. Bu ağ, keşif, elektronik harp ve saldırı unsurlarını tek bir platformda bütünleştiriyor.
Bu sistem, NATO seviyesinde “çok alanlı entegrasyon” doktrinlerine uyumlu çalışacak şekilde tasarlandı. İnsanlı-insansız ortak görevleriyle uçak ve İHA'lar, deniz unsurları ve karadan fırlatılan füze sistemleri aynı anda hedef paylaşımı yapabilecek.
KÖRFEZ'DE YENİ ÇAĞ
Suudi operatörlerin mezuniyeti yalnızca bir askeri aşama değil, Batı Asya askeri sanayisinde ve hava sahasında güç dengelerini yeniden tanımlayan bir kırılma noktası.
Riyad artık sınırlarını, filosunun büyüklüğüyle değil, veri hâkimiyeti ve yapay zekâ temelli karar üstünlüğüyle korumayı planlıyor. Türk mühendisliğinin ürünü olan bu platform, Körfez’deki hava rekabetini yeni bir çağa taşıyor.