Antik Eserler Yıllar Sonra Evine Döndü
Antalya Arkeoloji Müzesi’nde düzenlenen teslim töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, eserlerin Burdur’daki Boubon Antik Kenti ve Düver köyü kökenli olduğunu belirtti.
Roma dönemine ait heykelleriyle bilinen Boubon Antik Kenti’nin, 1960’lı yıllarda kaçak kazılar nedeniyle büyük zarar gördüğünü hatırlatan Ersoy, birçok eserin sahte belgelerle İsviçre üzerinden veya doğrudan ABD’ye kaçırıldığını söyledi.
'Dedektiflik Gibi Bir Süreç Yürütüldü'
Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi ve Manhattan Bölge Savcılığı ile yürütülen çalışmalar sonucunda, Boubon kökenli birçok eserin Türkiye’ye geri kazandırıldığını hatırlatan Ersoy, “Lucius Verus, Septimius Severus, Genç İmparator ve Giyimli Kadın heykellerinin yanı sıra İmparator Caracalla’ya atfedilen iki büst ve dönemin önemli şahsiyetlerine ait başlar ile bir bronz kadın büstünü ülkemize geri getirdik” dedi.
Eserlerin iade sürecinin titizlikle yürütüldüğünü belirten Ersoy, arkeologların sunduğu belgeler, görgü tanıkları ve adli kriminolojik çalışmaların sonucunda bu eserlerin Türkiye’ye ait olduğunun kanıtlandığını ifade etti.
Danimarka’dan iade edilen Septimius Severus’un heykel başının da Boubon Antik Kenti’nden 1960’lı yıllardaki kaçak kazılar sonucu yurt dışına çıkarılan eserler arasında yer aldığını vurguladı.
Eserler Etik Nedenlerle İade Edildi
Bakan Ersoy, ünlü arkeolog Prof. Dr. Jale İnan’ın yaptığı incelemeler sonucunda, heykel başının Boubon kökenli olduğunun tespit edildiğini ve bu kanıtlarla Danimarka makamlarına iade talebinin iletildiğini belirtti.
Glyptotek Müzesi’nin bilimsel incelemeler sonucunda eserin Türkiye’ye ait olduğunu kabul ederek, etik gerekçelerle iade ettiğini açıkladı.
Septimius Severus’un heykel başının, ait olduğu gövdeyle tekrar birleştirilmesi için konservasyon çalışmalarına başlanacağını söyleyen Ersoy, “Antik dönemde heykeller idealize bir biçimde yapılıyor ve dönem değişimlerinde başlar değiştirilerek kullanılıyordu.
Baş ve gövdenin yeniden birleştirilmesi sürecinde eserin zarar görmemesi için titiz bir analiz yürütülecek” diye konuştu.
Pişmiş Toprak Levhalar da Geri Getirildi
Burdur’un Düver köyünden kaçırılan 48 pişmiş toprak levhanın da Türkiye’ye iade edildiğini belirten Bakan Ersoy, bu eserlerin M.Ö. 6. yüzyıla tarihlendiğini ve Antik Pisidia kültürünün anlaşılması açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.
Ersoy, Türkiye’den yasadışı yollarla çıkarılan her eserin izini sürmeye devam edeceklerini belirterek, “Dünyanın neresinde olursa olsun, Anadolu’ya ait bir eserin peşini bırakmayacağız.
Artık tüm koleksiyonerler ve müzeler şunu çok iyi biliyor: Türkiye’den yasa dışı yollarla çıkarılan eserler bir gün geri dönecek” dedi.
2002’den Bu Yana 13 Bin 282 Eser Türkiye’ye Döndü
Bakan Ersoy, 2025 yılında şu ana kadar 14 önemli eserin iadesinin sağlandığını, 2024’te ise 1149 tarihi eserin Türkiye’ye getirildiğini belirtti.
2018-2025 yılları arasında toplam 8 bin 967 eserin yurda döndüğünü aktaran Ersoy, “Çingene Kızı Mozaikleri, Zeugma kökenli Roma steli, Kiliya tipi idol, Lucius Verus Heykeli, Kybele Adak Heykeli gibi eserleri geri getirdik.
2002’den 2025’e kadar iade edilen eserlerin toplam sayısı ise 13 bin 282’ye ulaştı” diye konuştu.
Eserlerin iadesinde katkısı bulunan tüm yetkililere teşekkür eden Ersoy, Türkiye’nin kültürel mirasına sahip çıkmaya devam edeceğini vurguladı.
Danimarka Büyükelçisi: 'Eserlerin Ait Olduğu Yere Dönmesi Önemli'
Danimarka’nın Ankara Büyükelçisi Ole Toft, eserlerin ait olduğu topraklara dönmesinden memnuniyet duyduklarını belirterek, sürecin Glyptotek Müzesi’nin girişimiyle gerçekleştiğini ifade etti.
Toft, 2023 yılında 350 bin Danimarkalının Türkiye’yi ziyaret ettiğini ve bunların 200 bininin Antalya bölgesine geldiğini hatırlatarak, “Türkiye, Danimarkalı turistler için önemli bir destinasyon olmaya devam ediyor. Önümüzdeki dönemde daha fazla Danimarkalı turistin Türkiye’yi ziyaret edeceğine inanıyoruz” dedi.
Kaynak: AA