11 Nisan Medyanın Halleri

AK PARTİ’DE DEĞİŞİM CHP’DE KAOS LİSTESİ

ABDÜLKADİR SELVİ / HÜRRİYET

Muhalefetin iki kritik süreci vardı. Biri, cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi, diğeri ise milletvekili listeleriydi. Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi sırasında büyük bir kriz yaşandı. Masa önce devrildi, sonra toplandı. Milletvekili listelerinde ise CHP krizin odağıydı. PM toplantısı 4 kez ertelendi. Oğuz Kaan Salıcı’nın Muharrem Erkek’e bağırarak toplantıyı terk ettiği söylendi. Hakkı Süha Okay ile Kılıçdaroğlu’nun korumaları arasında itiş kakış yaşandığı konuşuldu.

- Kılıçdaroğlu, 4 partiye 54 milletvekili sözü vermişti. Küçük partilere, seçilecek yerlerden 20 milletvekili verdi. Fermuar sistemi denildi ama uygulanmadı. Ama seçilemeyecek yerlere yerleştirdiği isimlerle, 4 partiyi, CHP’lileri seçtirmek için “asansör” olarak kullandı.

- İYİ Parti seçimlere kendi listesi ve logosuyla girdi ama 11 yerde CHP ile ortak liste çıkarıldı. Bu sayının 15 yere çıkması bekleniyor. Çünkü bazı iller boş bırakıldı.

- CHP listelerinde CHP’liler azınlığa düştü. O nedenle listeler yayınlandığında “CHP listelerinde CHP’liler yer bulamadı” yorumlarına neden oldu. Ömrü CHP ile mücadele içinde geçenler CHP listelerinde yer alırken, CHP’nin eski Genel Başkanı Hikmet Çetin listelerde yer almadı.

- Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın önerdiği isimlere yer vermedi. İmamoğlu’na yakınlığı ile bilinen Özgür Karabulut listenin arka sıralarında kendine yer buldu. Kılıçdaroğlu, seçimden sonraya göre bir liste yaptı. Ekrem İmamoğlu’nun partide etkin olmasının önüne geçti.

- Mustafa Sarıgül bu seçimlerde Kılıçdaroğlu’na açık destek verdi. Böylece CHP’ye yeniden dönüş kapısını aralamış oldu. Sarıgül, SHP’den, Erzincan’dan genç bir milletvekili olarak parlamentoya girmişti. 29 yıl sonra yeniden Erzincan’dan aday oldu.

- Kılıçdaroğlu, milletvekili adaylarında kendi çekirdek ekibini korudu. Seçilecek yerlere yerleştirdi.

HESAP UZMANI KEMAL BEY’İN TUTMAYAN LİSTE HESABI

MEHMET BARLAS / SABAH

CHP'nin hesap uzmanı Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tek başına yaptığı liste hesabı tutmadı. Cumartesi gecesi İYİ Parti ve CHP genel merkezi koridorlarında saatler süren şiddetli tartışmalar yaşandı. Tamamının oyu bir milletvekili bile çıkarmaya yetmeyecek 4 parti, CHP listelerinin en güzel yerinden girmeyi başardı. Bu durum CHP tabanında bir küskünler ordusu oluşturdu. Büyük umutlarla parti kuran Babacan ve Davutoğlu, son dakikada CHP saflarına katılarak büyük şaşkınlık yarattı. AK Parti'de Erdoğan'ın karizmasının gölgesinde siyaset yapmanın konforunu yaşayan Babacan ve Davutoğlu, siyasetin gerçekleri ile yüzleşince bu kez Kılıçdaroğlu'na sığındı. Türkiye siyasetindeki kağıttan kaplanlar listesinde yerini aldı.

CHP'de liste dışı kalanlar ise öfkeli. Listelerde en büyük öfke eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e. CHP'liler dünden beri "FETÖ'nün Adalet Bakanı, TSK'ya kumpas davalarının mimarı Sadullah Ergin'in listelerimizde ne işi var" diyerek sosyal medyada kıyameti kopardı. Gece boyunca tartışmalar bitmedi. Listeler dün saat 14'te YSK'ya verilmesi ile birlikte bu kez sosyal medyada CHP'liler arasında bir meydan muharebesi yaşandı. Bu savaş seçim gecesine kadar sürecek gibi görünüyor.

AKŞENER'İN ÇOK ACIKLI HİKAYESİ

KURTULUŞ TAYİZ / AKŞAM

Partinin ağır topları tek tek bu kararı eleştirerek yollarını İYİ Parti'den ayırmaya başladı. Kimi istifa etti, kimi görev almayarak kenara çekildi. İYİ Parti'den istifa eden Yavuz Ağıralioğlu'nun şu sözleri, partisinin seçmen tabanında şok etkisi yarattı: "Altılı masayı, bölücülüğün pazarlık masası haline getirdiler. Evlatlarımızın katilleriyle işbirliği yapıyorlar. Altılı masa, Kılıçdaroğlu'nu onay makamına dönüşmüştür..."

Yavuz Ağıralioğlu'nun istifasından sonra İYİ Parti'de sular durulmadı. İstifa üzerine istifalar yaşanmaya başladı. Meral Akşener'e son darbe kendi danışmanı Aytun Çıray'dan geldi. Çıray, milletvekilliğinden feragat ettiğini duyurarak partisinin oylarının barajın altına indiğini açıkladı. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu çıkış, irtifa kaybeden İYİ Parti'nin seçmen desteğine büyük bir darbe daha vurdu.

Kamuoyu araştırmaları, İYİ Parti'nin hızla eridiğini ve baraj altı kalma riski taşıdığı iddialarını destekliyor. Üç beş ay öncesine kadar yüzde 20'lerde gösterilen, yüzde 14 bandında dolandığına ilişkin ise bağımsız kamuoyu araştırmalarına sahip olan İYİ Parti'nin, 14 Mayıs'ta barajın altında kalması herhalde Türk siyasi tarihine Titanik vakası olarak geçer. İYİ Parti barajı aşmayı başarsa bile kimse Meral Akşener'i dümende tutmaz. Akşener, masadan ayrıldığı gün ifade ettiği "Ya tarih yazacağız ya tarih olacağız" sözlerinde haklı çıktı. Tarih yazamadı ama tarih olmayı başardı. Ve bu trajik sonucu tarih kendisine 14 Mayıs akşamı tebliğ edecek!

TARİHİN İLERLEMECİ VE GERİLEMECİ GÜÇLERİ

SÜLEYMAN SEYFİ ÖĞÜN / YENİ ŞAFAK

Çin’in son çıkışları zihinleri hayli bulandırmış vaziyette. Covid salgını esnâsında kapanan; hattâ salgın kontrol altına alındıktan sonra bile kendisinde devâm ettiğini bahane ederek kapanmasına devâm eden Çin birden bu durumundan sıyrılıverdi. Covid tedbirlerini gevşetti. Yeni bir üretim atağını başlatacağını ilân etti. Daha mühimi, bilhassa Wang Yi’nin son Münih Zirvesi’ndeki temasları neticesinde Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta devâm ettirdiği görece tarafsızlık konumunu bıraktı ve Rusya’yı daha açıktan desteklemeye başladı. Xi Jinping’in yaklaşık üç gün devâm eden Rusya ziyâreti, yapılan anlaşmalar ve açıklamalar; dahası, ayrılırken Jinping’in Putin’e dönerek “Dünyâ değişiyor ve bunu biz yapıyoruz” demesi çok sarsıcıydı. Bunları başka gelişmeler tâkip ediyordu. Çin, kan dâvâlı Suudî Arabistan ile İran’ın hâriciye nâzırlarını buluşturuyor ve bir Çin Barışı sağlamakta ileri bir adımı atıyordu. Esasta ve çok kritik olarak altın standartına dayalı olarak Yuan üzerinden enerji alışverişi yatmaktaydı. Süreç burada da durmadı. ABD ve Avrupa’nın tekmil karşı çıkmalarına rağmen OPEC+ devletleri petrol üretiminde kısıntıya giderek petrol fiyatlarının yükselmesine yol açarak enflasyonla boğuşan “ileri” ekonomilere şık bir gol atıyordu. Yetmedi; Brezilya ile Çin arasında Yuan üzerinden ticâret anlaşmalarının kapıda olduğu ve Lula’nın sağlık sorunları sebebiyle tehir ettiği Çin ziyâretini bugünlerde gerçekleştireceği haberi geldi. Fransa’nın TOTAL Şirketi, dondurulmuş sıcı gazı Yuan üzerinden alacağını açıklaması çok çarpıcı bir gelişmeydi.

Finansal obezitenin en kontrol dışı aşamalarına gelmiş olan ve durdurulamayan enflasyon sebebiyle artık güven kaybına uğrayan dolarizasyonun tahtını derinden sarsan gelişmeler yaşıyoruz. ABD hegemonyasının artık derin kayıplarla seyreden bir çöküş sürecine girdiği anlaşılıyor. İyi de bunların neticesinde ne bekliyor dünyâyı? Bu sorunun cevâbı için Marx’a bakmakta fayda olduğunu düşünüyorum.

MİLLETİN TERAZİSİ HASSASTIR

KADİR YILDIZ / TÜRKGÜN

Seçim günü yaşayacakları hüsranın müsebbiplerini daha şimdiden parmakla göstermeye başladılar. Yavuz Ağıralioğlu gibi düşünen İP’liler 72 saatlik tornistanın faturasını Meral Akşener’e, Akşener yenilginin faturasını Kemal Kılıçdaroğlu’na, Kılıçdaroğlu da Muharrem İnce’ye çıkarmaya hazırlanıyor. Bu sebepten dolayı 6 parti birbirinin içine gizlenerek suçlarını örtbas etmeye çalışıyor. Seçim öncesi ahkâm kesen, oylarının yüzde 10’u aştığını iddia eden Deva ve Gelecek Partileri ağır yenilginin sonuçlarından kurtulmak için CHP’nin listelerini deliyor, teraziye çıkmaktan korktuklarını ilan ediyorlar. Saadet Partisinin üçlü ittifak teklifini de bu yüzden kabul etmiyorlar. Meral Akşener de partisine ve 6’lı masaya yaşattığı 3-6 Mart krizinin ağır sonuçlarından kurtulmak için CHP ile ortak liste arayışına giriyor.

Zarardan kar etmenin yollarını arıyor... Kıran kırana bir liste yarışıyla hem partilerine gönül veren milletvekili aday adaylarını hem de seçmenleri kandırabileceklerini zannediyorlar. Kapalı kapılar ardında hazırladıkları listelerle yangından kaçıracakları on malın hesabını yapıyorlar.