08 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

16 Ekim Medyanın Halleri

16 Ekim Medyanın Halleri
A+ A-

‘ANKARA YPG KONUSUNDA RUSYA İLE ABD’Yİ ARTIK BİR TUTUYOR’

SEDAT ERGİN - HÜRRİYET

Şimdi bu tablonun ışığında ABD Dışişleri Sözcüsü Price’ın yaptığı açıklamanın ironik boyutuna geçelim. Bu açıklamayla Suriye’nin batısında iki Türk emniyet görevlisinin öldürülmesini kınayan ABD yönetimi, söz konusu terör eylemini gerçekleştiren örgüt ile yani YPG ile Suriye’nin doğusunda askeri bir ittifak içindedir. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun önceki gün “Şimdi ABD açıklama yapıyor, müttefikimize Suriye’den gelen saldırıları kınıyoruz diyor. Peki bu silahları kim veriyor bu teröristlere, kim eğitiyor bunları? Sen eğitiyorsun, sen silah veriyorsun. Sonra da göstermelik bir kınama açıklaması yapıyorsun. Burada samimiyetsizlik apaçık ortadadır” şeklindeki sözleri, ABD Dışişleri’nin kınamasının Ankara nezdinde pek kabul görmediğini gösteriyor. Çavuşoğlu’nun açıklamasının üzerinde durulması gereken bir tarafı, Suriye’den Türkiye’ye yönelik saldırılardan ve yerine getirilmeyen taahhütlerden söz ederken ABD ile Rusya’yı birlikte eleştirmiş olmasıdır. Bakan “Son yapılan saldırılarda, bu bölgede sivillere yönelik ve bize yönelik saldırılarda Rusya’nın da ABD’nin de sorumluluğu vardır. Çünkü sözlerinde durmadılar” diye konuşuyor. Bu ifadelerin önemi şurada yatıyor. Ankara, geçmişte Suriye’de YPG’nin desteklenmesi konusunda daha çok yüksek sesle ABD’yi suçlarken Rusya’nın YPG ile ilişkisi genellikle pek vurgulanmazdı. Çavuşoğlu’nun son söylemiyle ABD ile Rusya’yı bu başlıkta bir tutmaya başladığı görülüyor. Özellikle Rusya’nın nüfuz alanı içindeki Tel Rifat bölgesinden kaynaklanan son saldırılar bu yönüyle Ankara’nın söyleminde önemli bir değişikliğe yol açmıştır.

‘İNGİLİZ AJANS DEVREDE’

DİLEK GÜNDÖR - SABAH

Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu'yla ilgili İngiliz haber ajansı Reuters'ın yaptığı haberden bahsediyorum. Neymiş... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kavcıoğlu'ndan memnun değilmiş... Ona karşı güvenini kaybetmek üzereymiş... İletişimleri zayıfmış... Tabii, İngiliz ajans topu atar da İngiliz gazete tutmaz mı! Hemen Financial Times da bir haber yaptı. Fakat İngilizler'in oyunu önceki gün Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüştüğü fotoğraf karesiyle bozuldu.

Kabulün ardından da ikisi başkan yardımcısı, biri Para Politikası Kurulu üyesi üç isim görevden alındı. Alınan isimlerden birisi Kavcıoğlu döneminde göreve gelen Prof. Dr. Semih Tümen... Birileri son dönemde sürekli Tümen'in ismini başkanlık için geçiriyordu. Diğeri Namık Küçük.... Öteki de Abdullah Yavaş... Yavaş, 11 Mart 2008 tarihinden beri PPK üyesiydi...

Yavaş'ın ABD'de yaşadığı, toplantı için her ay Türkiye'ye geldiğine karşı epeyce gürültü kopmuştu. Fakat dün baktım aynı isimler Abdullah Yavaş güzellemesi yapmaya başlamış...

TÜRK GENÇLİĞİ ÜLKESİNE GÜVENİYOR

ZAFER ŞAHİN - MİLLİYET

Araştırma 15-30 yaş grubunda gerçekleştirilmiş. Gençler en çok gelecek kaygısı, eğitim sorunları ve geçim sıkıntısından şikâyetçi. Türkiye’nin en önemli 3 problemi olarak ekonomi, eğitim ve işsizliği görüyorlar. Her 10 gençten 3’ü kendi işini yapmak istiyor. Girişimci ruha sahip gençleri kamuda çalışmak isteyenler takip ediyor. Gençlerin en çok ilgisini çeken konuların başında eğitim, ifade özgürlüğü, insan hakları ve hayvan hakları geliyor. İlgilenmedikleri konuların başında ise magazin var. Gençler en çok uyuşturucu madde kullananlar ve LGBT bireylerle komşu olmak istemiyor. Suriyeli komşu istemeyenlerin oranı da hayli yüksek. Gençlerin yüzde 42’si Türkiye’de, yüzde 38’ise yurt dışında yaşamayı istiyor. Sağ görüşlü olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 25, “Sol görüşlüyüm” diyenlerin oranı yüzde 21. Yüzde 53.5’i ise kendisini hiçbir yere yakın hissetmiyor. Yüzde 50.8’i dindar olduğunu belirtiyor, dindar olmadığını söyleyenlerin oranı ise 14.4. Gençlerin rol modelleri arasında öne çıkan üç isim sırasıyla Recep Tayyip Erdoğan, Elon Musk ve Ekrem İmamoğlu. Listede ilk 15’teki kadın rol modeller Müge Anlı ve Meral Akşener. Gençlerin yüzde 70’i kendilerine değer verilmediğini düşünüyor. Günde iki saat TV izleyen Türk genci, dört saat internette takılıyor. En çok MasterChef ve Netflix dizilerini izliyor. Sosyal medyada ise Whatsapp, Instagram ve Youtube tercih ediyor. Haberleri ise TV, Instagram ve Twitter’dan takip ediyor.

Gençler için huzur ve güven çok önemli. Sonra aile ve vatan sevgisi geliyor. 10 gençten 3’ü hiçbir kuruma güvenmiyor. En güvenilir üç kurum-kişi ise Cumhurbaşkanı, ordu ve polis olarak sıralanıyor. Araştırma uzun ancak bizim yerimiz dar. Sonuç olarak, Türk gençliği ailesine bağlı, ülkesine güveniyor ancak ekonomik sorunlardan dolayı memnuniyetsiz.

‘RUSYA İLE EŞGÜDÜMLÜ OLUNACAK’

HASAN ÖZTÜRK - YENİŞAFAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizim de takip ettiğimiz günü birlik Moskova ziyareti gerçekleşti. O ziyarette Soçi Mutabakatı’na Ek Protokol yapıldı. Anlaşmayla ateşkes ilan edildi. Mevcut statü korundu. Bugün ise hem İdlip’te hem Suriye’nin kuzeyinde olağan üstü hareketlilik yaşanıyor. 30 Eylül’deki Soçi görüşmesiyle ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün mutabakatlara uymaya ve güvenlik koridorundaki radikal unsurların temizlenmesine de Türkiye olarak devam ettik. Bundan da taviz yok. Ama tabii aynı yaklaşımı muhataplarımızdan da bekliyoruz” dedi. Ama, Mümbiç ve Tel Rıfat’ta hala PYD/YPG-PKK var. Hala Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’ye yönelik saldırılar devam ediyor. Ve hala, İdlip’te sivillerle birlikte radikal gruplar yer alıyor. Son Soçi seyahatinin sahadaki yansıması sanırım Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki hem PYD/YPG-PKK’ya hem de İdlip’teki bir takım radikal terör gruplarına yönelik operasyonu olacaktır. Burada Rusya ile her iki tarafta da eş güdümlü olunacağını düşünüyorum. Ama Amerika için aynı şeyi söylemek mümkün değil.

ESAS SORUN: EN BÜYÜK ÜRETİCİNİN AŞI BAHANESİYLE FUARA ALINMAMASI

YILMAZ ÖZDİL - SÖZCÜ

Anuga Fuarı'ndaki en önemli haber, Çin'in olmamasıydı. Dünyanın en büyük tarım üreticisi, dünyanın en büyük tarım tüketicisi, dünyanın en büyük tarım ihracatçısı Çin, dünyanın en büyük gıda fuarına katılamadı. Katılmadı değil, katılamadı! Çünkü, Çin'in sinovac aşısı Avrupa'da geçerli kabul edilmiyor. Evet… Türk milletine reva görülen Çin aşısı yüzünden, dünyanın en büyük tarım aktörü Çin, dünyanın en büyük gıda fuarının kapısından sokulmadı! Çin aşısı kullanan çok sayıda Afrika ülkesi de fuara kabul edilmedi. Almanya'da bu mesele o kadar ciddiyetle takip ediliyor ki, neredeyse pasaportuna bile bakmıyorlar, aşı sertifikana bakıyorlar. İnsan hayatı her şeyden önemli, aşı güvenliği söz konusu olunca, kimsenin gözünün yaşına bakmıyorlar, Çin'i bile kestirip atıyorlar. Sağlıklı gıda olarak ne yediğine dikkat ediyorsan, yediğin aşıya da dikkat edeceksin. Yoksa, ne yersen ye!

SAKALSIZ DA VAR

16 Ekim Medyanın Halleri - Resim: 1

ABD’yi ülkesinden kovan Taliban heyetinin Türkiye’ye gelişi batıcıları telaşlandırdı. Kıyafet ve sakalları kibirli dillere dolandı. Emekli amirallerden birinin eşi “Ben şimdi anlıyorum, basın açıklamasından sonra eşlerimizin VIP e giriş haklarını neden iptal ettiklerini, bunlara yer açmak için…” derken Yılmaz Özdil “Bunlardan kaçanlar sınırdan kaçak giriyor, bunlar VIP’ten giriyor, memlekete normal giren Afgan yok…” dedi. Sakalsız batılılar ülkeye VIP kapısından değil Trakya'dan, Suriye sınırından, Doğu Akdeniz’den girmeye çalışıyor. Hangisi tercihiniz olur? Elbette Afganistan'ı ABD işgalinden kurtaranları!

Medyanın Halleri 16 Ekim