02 Haziran 2024 Pazar
İstanbul 27°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

2022 yılında Danimarka

Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi Danimarka’nın önemli gündem maddesiydi. Danimarka, savaş başlar başlamaz kesenin ağzını açarak Ukrayna’ya askeri yardım yaptı. Baltık Denizi’ndeki Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 gaz borularında meydana gelen patlamalar uzun süre kamuoyunu meşgul etti

2022 yılında Danimarka
A+ A-
TÜLİN UYGUR

2022 yılında Danimarka gündeminde Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi en yoğun konulardan biriydi.

Danimarka, savaş başlar başlamaz kesenin ağzını açmıştı. 2022 yılında Ukrayna’ya toplam bedeli 3,8 milyar Danimarka kronuna ulaşan ve çelik yeleklerden, anti-tank mayın ve silahlara, keşif ve bilgi toplayıcı Sky-Watch taktik dronlarına kadar geniş bir yelpazede askeri yardım yaptı.[1]Hatta kendi savaş gemilerindeki “Harpoon” füzelerini söküp Ukrayna’ya gönderdi. Ukraynalı mültecilere de kapılarını açtı.

Aslında savaş başlamadan önce 2016 yılında, Danimarka, İsveç ve Kanada deniz kuvvetlerinin de katılımıyla Ukraynalı askerlerin eğitimi başlamıştı. İngilizler tarafından yönetilen “Operation Orbital” kapsamındaki tatbikat/eğitim çalışmasına Danimarka 130 askeri uzman eğitimciyle katılmaktaydı. Bu eğitim ve tatbikatların Danimarka topraklarında da devam edeceği bildirilmişti.

Eylül 2022’de Baltık Denizi’ndeki Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 gaz borularında meydana gelen patlamalar uzun süre kamuoyunu meşgul etti. Danimarka yetkilileri sabotaj ihtimali üzerinde dururken sabotajın kimler tarafından yapıldığı konusunda spekülasyona girmeyeceklerini söyledi.

Ukrayna’daki savaş Danimarka’da da ulusal güvenlik ve savunma politikaları konusunda tartışmaları hızlandırdı. Ekim 2022’de Danimarka Savunma Bakanlığı, ordu ve hükümet yetkilileri Danimarka’nın 2035’e kadar ulusal güvenlik ve savunma politikaları hakkında bir rapor hazırladı. Bu rapora göre “daha kasvetli” bir geleceğe işaret edildi ve değişen küresel şartlarda Rusya artan bir tehdit olarak vurgulanarak yeni bir “demir perde” oluştuğunun altı çizildi.

3 Temmuz’da Danimarka, Kopenhag’daki bir AVM’de yapılan silahlı saldırıyla sarsıldı. 3 kişinin öldüğü birçok kişinin yaralandığı olay sonrası yakalanan kişinin akıl sağlığının bozuk olduğu belirlendi.

Kürk sektöründe Danimarka’nın önemli bir gelir kaynağı olan 17 milyon “vizon”, Başbakan Mette Frederiksen’in emriyle öldürülüp toprağa gömülmüştü. Pandemi sırasında bu emri veren Frederiksen vizonların virüs yayacağından ve pandeminin kontrol altına alınamayacağından korkmuştu. Vizon yetiştiricilerinin büyük tepkisinin ardından bir “Vizon Komisyonu” kuruldu. Haziran ayında raporunu tamamlayarak meclise sunan komisyon, başbakana çok ağır eleştiriler yöneltti ve halkı son derece yanlış bir biçimde yönlendiğini belirtti. Ancak başbakanın vizonların itlafını emrederken yasal olarak yetkisi olmadan bu emri veremeyeceğinin bilincinde olmadığını da ifade etti.

Ukrayna savaşı nedeniyle Danimarka’da da ekonomik şartlar ağırlaştı. 40 yıldır görülmeyen oranda yüksek enflasyon (yüzde 9), artan elektrik fiyatları ve enerji krizi hükümeti de etkiledi. Sosyal Demokrat Sol koalisyonun dağılmasının ardından Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, güven oylaması yerine Kasım ayında seçimlere gidileceğini ilan etti.

Danimarka’ya bağlı olan ve 18 adadan oluşan özerk Færøerne (Koyun Adaları)’da ise seçim gününün bir yas günüyle çakışması nedeniyle seçimler 31 Ekim’e alındı.[2]Danimarka’ya bağlı diğer özerk ada Grönland’da ise seçimler Danimarka ile aynı günde yapıldı.[3]

Seçimlerden 42 gün sonra uzun pazarlıkların ardından Mette Frederiksen’in başbakanlığında bir kriz hükümeti kuruldu. Danimarka tarihinde ikinci kez kurulan geniş tabanlı orta yol hükümeti 3 partiden oluşuyor. Sosyal Demokratlar, adı “Sol” olmakla beraber muhafazakâr sağ bir parti olan “Borgerliga Venstre”ve Ilımlı Muhafazakârlardan “Mittenpartiet Moderaterne”. Danimarka’da böyle bir hükümet ilk kez İkinci Dünya Savaşı’ndan önce kurulmuş.

Danimarka hükümeti savaş nedeniyle artan savunma giderlerini karşılayabilmek ve tüm halkın katkısını sağlayabilmek için 11 resmi tatil gününden biri olan “17 Mayıs Büyük Dua Gününü” feda etmeyi planlıyor. Hükümetin planı Hıristiyan din adamalarının büyük eleştirisine yol açtı.

Pandemi nedeniyle ara verilen ünlü “Roskilde festivali” ise iki yıl aradan sonra haziran ayında yapılarak festivalin 50. yılı kutlandı.



[1]Danimarka askeri yardım olarak Ukrayna’ya mayın verirken, İsveç’te “Danimarka Mülteci Bürosu Kanalıyla Mayın Temizleme” fonuna yardım yapmakta.

[2]Koyun Adaları topluluğunun 33 üyeli bir de meclisi ve özerk hükümeti var. Ayrıca Danimarka meclisine 2 üye gönderiyor. Danimarka AB üyeliğini onaylarken Koyun Adaları AB dışında kalmayı seçtiği için AB üyesi değil.

[3]Grönland Danimarka Krallığına bağlı özerk bir ada.31 üyeli meclisi ve hükümeti var. Danimarka meclisine iki üye gönderiyor. AB üyesi değil. Grönland buzulların hızla erimesi nedeniyle gündemde.
Danimarka