27 Temmuz 2024 Cumartesi
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

29 Mayıs Medyanın Halleri

29 Mayıs Medyanın Halleri...Köşe yazarlarının gündemi... Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar...

29 Mayıs Medyanın Halleri...Köşe yazarlarının gündemi...Gazetelerde neler var?Köşe yazılarında öne çıkanlar...
A+ A-
NADİR TEMELOĞLU

EKSENİ KİM KAYDIRIYOR?

SALİH TUNA - SABAH

İsrail'in ABD desteğiyle yaptığı söz konusu tüm "misillemelere" Avrupa ülkelerinin gitgide tepki vermeye çalıştığı ortada.

Adını andığımız Avrupa ülkelerinin yetkilileri, İsrail'in misillemelerine karşılık olarak, Arap ülkeleriyle yaptıkları iki devletli çözüm toplantılarından Filistin Devleti yetkilileriyle yaptıkları görüşmelere kadar "İsrail'in tehditlerinden korkmuyoruz" mesajını veriyorlar.

Fakat, İsrail soykırımını devam ettirmek için herkese misilleme yapmaya, bu uğurda dünya savaşı da dâhil her türlü savaşa girmeye hazır. Tabii ABD silahları ve ABD askerleriyle.

AB'nin tek çaresi, ABD'nin ilişkilerini bozması için sabah akşam uğraştığı Çin (ve hatta Rusya) ile yakınlaşmaktır.

Bu bakımdan, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in daveti üzerine Arap devlet başkanlarının Çin'in ev sahipliğinde 1 Haziran'a kadar sürecek 5 günlük toplantıda "Filistin sorununu" çözmek maksadıyla toplanacak olmaları AB için de cesaret verici değil midir?

ABD insanlığa savaş açan soykırımcı İsrail'i bu denli rezilce desteklemekle, (insanlığın en temel sorunlarının çözümü dolayımında) "eksen kaymasına" bizzat neden olmuyor mu?

İSRAİL, YARALI İLİMİZE GÖZ DİKTİ

SAYGI ÖZTÜRK - SÖZCÜ

Hatay ilimizin kritik bir konumda olduğu, bu yüzden gözümüz gibi korumamız gerektiği her fırsatta anlatılıyor. 2008 yılında Hatay, yabancılara mülk satışına kapatılmış olmasına karşın yasak değişik yollarla deliniyor. Şirket kurarak ya da tapuyu başkası adına göstererek son dönemde Hatay’dan İsraillilerin kolaylıkla mal-mülk alıyor. Bu ilimizde 500 bin kişiden fazla da yabancı uyruklu kişi yaşıyor.

CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, İsraillilerin Hatay’dan yoğun bir şekilde toprak ve gayrimenkul aldığına ilişkin iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Güzelmansur ‘‘Özellikle deprem sonrasında İsraillilerin Hatay’da bahsedilen yöntemlerle yoğun bir şekilde toprak ve başkaca gayrimenkuller edinmesi halkımızı rahatsız ediyor” diyor. Güzelmansur, son üç yılda T.C. vatandaşlığı verilen İsraillilerin Hatay’da edindiği arsa, arazi, bağ, tarla sayısı ve büyüklüğü ile bağımsız bölüm (mesken, ofis, büro vb.) sayısı ile ülkemizdeki İsrail şirketlerini sordu.

ÇÖZÜM TOPLU KISIRLAŞTIRMADA

HANDE FIRAT - HÜRRİYET

Geçen yıl ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri ile yapılan bir toplantıda Türkiye’de yaklaşık sekiz buçuk milyon sokak köpeği bulunduğu, önlem alınmazsa bazı şehirlerde matematiksel olarak köpek nüfusunun insan nüfusunu geçebileceği hesaplanmıştı. Mesele kısırlaştırmanın zamanında yapılmasıydı. (…)
Onların da yaşam hakkı unutulmamalı. Bunun ise tek çözümü var. Kısırlaştırma seferberliği... Bilerek seferberlik dedim, çünkü zamana yayılan bir politika işe yaramayacak.

- Türkiye genelinde aynı anda bakanlık ve belediyelerin koordinasyonu ile özel alanlar oluşturularak, kısırlaştırma işleminin yapılması gerekiyor.

- Burada veterinerlerin işbirliği de önemli.

- Yüzde 70 gibi bir oranın Türkiye genelinde peş peşe kısırlaştırılması gerekiyor.

- Diğer yandan sürü istatistiği sınırlı tutulmalı.

- Barınaklar toplama kampı olmaktan çıkarılmalı, çalışanları eğitilmeli, kurallar konulmalı ve denetimler yapılmalı.

Gelelim diğer önemli meseleye, bir hevesle köpek alanlar; sonra da bakamayıp sokağa atanlar... Hayvanların da yaşam hakkı olduğunu hatırlayıp bu sorumluluğu taşımayacak olanlar evine eğlence olsun diye hayvan almasın lütfen.

TASARRUF EĞİLİMİNİ Mİ ARTIRACAĞIZ, TÜKETİM EĞİLİMİNİ Mİ DÜŞÜRECEĞİZ?

YUSUF DİNÇ - YENİ ŞAFAK

Tüketim ve tasarruf gelirin birer fonksiyonudur. Tüketim eğilimi gelirin harcanan kısmına, tasarruf eğilimi de harcanmayan kısmına dair trendi ifade eder. Gelirin harcanan yüzdesi tasarruf eğilimi, harcanmayan yüzdesi tüketim eğilimi için ölçülür.

Ortodoks politikada talep işsiz bırakılıp baskılanırken (ithalatın bu noktadaki rolüne çok kere değindiğimden yeniden üzerinde durmayacağım) bir taraftan da pozitif reel faiz ortamı oluşturularak faiz getirili finansal varlıklara kaynakların yönlendirilmesi sağlanır.

Böylece hem toplam tüketim eğilimi düşer hem toplam tasarruf eğilimi yükselir sonra ekonomi dengelenir ve finansman ortamı yavaşça canlanırken arz artırılıp çıktı açığı fazlaya dönüştürülür. Sonra da talep üzerinden baskı kaldırılır.

Kapitalizmin yeni dengesizliğine kadar tekrar geçici bir denge elde edilmiş olur.
Buraya kadarki kısım teori fakat bu noktada bir hususu tartışmaya açmak gerekir; tüketim eğilimini azaltmada tüketimin baskılanmasının mı etkisi daha fazladır, yoksa tasarrufun artmasının mı? Ve bu soruya bağlı olarak teori Türkiye’de mevcut şartlarda işler mi? (…)

Toplumun tasarruf motivasyonunu yok etmeye doğru yürüdüğünüzü lütfen görünüz. Çözüm arzı artırmaktır. Ve Türkiye gibi tüm konut girdisini mühendisinden işçisine müteahhidinden ustasına çimentocusundan mutfak dolapçısına kendi üreten bir ülkede dünyanın başka yerlerine göre arzı artırmak çok daha kolaydır.

Talebin zamanlaması gibi tartışmalar dahi bu ülkede yersizdir. Yeter ki konut ve otomobil fiyatı toplumun tasarruf performansı limitlerinde tutulacak kadar imalat yapılsın. Vergi değil, imalat…

Medyanın Halleri