29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

3 Aralık 2023 Medyanın Halleri! 3 Aralık 2023 köşe yazıları

3 aralık 2023 tarihli günün önemli köşe yazıları....

3 Aralık 2023 Medyanın Halleri! 3 Aralık 2023 köşe yazıları

3 aralık 2023 tarihli günün önemli köşe yazıları....

HAKSIZ MIYIM?

İSMAİL KILIÇARSLAN/Yenişafak

Açık ve net bir şey söylemek isterim AK Parti’deki karar verici mekanizmalara: “Birinin adamı” belediye başkanı olacak diye bir şehre kıymanın, o şehirde yaşayan insanları tabiri caizse cezalandırmanın âlemi yok. Lütfen, politika derslerinde size öğretilen gerçeklerle hareket edin ve sırf “birinin adamı” diye bir takım nüfuz kullanımlarına, bir takım gündelik politika numaralarına prim vermeyin. İşinizi dikkatle, özenle yürüttüğünüzden eminim. Ama siz de biliyorsunuz ki “şunu kırmayalım, bunun sözünü dikkate alalım” diyerek gösterdiğiniz politik nezaket bazı şehirlerimize, bazı ilçelerimize bedel ödetti geride bıraktığımız 5 yılda. O yüzden “veriye, yönteme ve hassasiyete dayalı” o süreci sonuna kadar işletin lütfen. Ve lütfen birinci şansını zaten hak etmeyen isimleri de, “ikinci şansa” asla layık olmayan isimleri de eleyin bu süreçte.

SİZE AB RAPORUNU GÖSTERENE, MGK BİLDİRİSİNİ GÖSTERİN…

Nedret Ersanel/Yenişafak

Son Milli Güvenlik Kurulu bildirisi ile Avrupa Birliği’nin Türkiye raporu aynı zamana geldi. Zamanlama tesadüf ama karşılıklı konuşmuşlar!.. (...)

Rapora iyice bakarsanız, gazeteleri de büyüteçle okursanız görebiliyorsunuz; ‘ABD ile ilişkileri kırılgan kılan başlıklar’…

‘Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki tutumu, bölgesel çatışmalara yönelik askeri desteği ve Hamas’a bakışı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymaması, Rusya’ya yönelik tutumu’, vs…

İşte bunlar ‘sürme’ değil. Hem gerçekler hem sorun!

Peki MGK bildirisi ile ilişkisi?

MGK bildirisinin maddeleri, AB raporunda ‘anlaşamadıklarımız’ bölümünde yazılanlara kısa cevaplar gibi; ‘Evet öyle, anlaşamıyoruz ve biz tam da sizin rahatsız olduğunuz o pozisyondayız; Kıbrıs’ta da öyle kalacağız, Rusya konusunda da öyle kalacağız, Hamas-İsrail meselesinde de duruşumuz budur, değişmeyecek’ mealinde…

Hülasa, kim size, ‘Bak, AB iyi yaklaşıyor bize’ diye raporu gösterirse, ‘aman ırak kalsın’ deyip, MGK bildirisini gösterebilirsiniz…

BÜYÜK MANİPÜLATÖRLERİN SONUNCUSU HENRY KİSSİNGER

MELİH ALTINOK/Sabah

100 yaşında hayatını kaybeden Henry Kissinger, yüzyılın en büyük manipülatörlerindendi.

Yeteneği, New York'lu, göçmen bir Yahudi ailenin çocuğu olarak doğup dünyanın kaderiyle oynayan bir pozisyona gelmesinde çok işine yaradı.

Hangi ülkede görünse orada ya darbe oluyordu ya iç savaş çıkıyordu.

Ömrü bir dünya savaşı daha çıkarmaya yetmedi ama elinden gelenin fazlasını yaptı.

Hatta "Nobel Barış Ödülü" bile aldı.

Evet o bir manipülatördü.

Ama bu işin tescilli piri Soros'tan farkı serbest değil, devletle çalışmasıydı.

Gücü parasından değil, bürokrasideki nüfuzundan kaynaklanıyordu.

Bu yüzden kaybetse de zararı cebinden ödemiyordu.

Şimdi dünyadaki hesabı kapandı.

‘SİZ ÖNCE AÇ KARNINIZI DOYURUN’

SALİH TUNA/SABAH

BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, Yemenlilerin yüzde 80'inin acil gıda yardımına ihtiyacı olduğunu söylüyor. Suudi Arabistan ve ABD'nin gıda ve ilaç ambargosu yüzünden yine BM raporlarına göre 6 dakikada bir Yemenli çocuk ölüyor. Hülasa, Suudi Arabistan ne kadar zevküsefa içindeyse Yemen de o kadar açlık içinde. Malumunuz, Yemen'in çoğunu güneydeki Suudi destekli Yemen hükümeti kontrol ediyor. Biz Suudilere boyun eğmeyen Yemen'den söz ediyoruz. Husilerin veya Ensarullah'ın Yemen'inden. Dahası, Veysel Karani'nin Yemen'inden.

Açlıkla boğuşan da onlardır, ABD ve İsrail'e direnen de!

Kimsecikler "Yemen'in iki füzesinden ne olur!" diye sakın küçümsemesin. Irkçı Siyonist İsrail'in eski Maliye Bakanı Liberman bile Kızıldeniz'de gemilerine yönelik Yemen saldırılarının deniz ticaret rotalarına engel olduğunu söyledi.

Filistin direnişçilerinin 7 Ekim Aksa Tufanı için "Gıdanızı bile biz veriyoruz..." diyenler gibi Yemen'e de "Siz önce aç karnınızı doyurun" diyenler çıkar mı, bilmem.

Benim bildiğim şudur: Açların, canlarından başka kaybedecek bir şeyi olmayanların müstekbirlere karşı onurlu yürüyüşüdür bu.

Nâzım Hikmet'in o şiirindeki gibi: "Açlık ordusu yürüyor / yürüyor ekmeksizleri ekmeğe doyurmak için / hürriyetsizleri hürriyete doyurmak için açlık ordusu yürüyor / yürüyor ayakları kan içinde."

VOROŞİLOV

MELİH AŞIK/Milliyet

İzmir tarihiyle ilgili bir kitabı karıştırırken “Voroşilov Bulvarı”ndan söz edilmesi dikkatimizi çekti. İzmir’e sıkça gitmişliğimiz var ama bu bulvarın adını hiç duymadık. İzmirli bir dostumuzla konuştuk. O da duymamış. Google’a başvuruyoruz... Özetle şu bilgi veriliyor:

“Cumhuriyet’in 10. yılı kutlamaları için 1933 yılında Türkiye’ye gelen Sovyetler Birliği Savunma Bakanı Kliment Voroşilov İzmir’i de ziyaret etmiş, bu kente bir otobüs hediye etmişti. İzmir’in hemşerisi ilan edilen Voroşilov’un adı kentin yeni bulvarlarından birine verildi. 1947 yılında Sovyetlerle aramızın bozulması üzerine Voroşilov adı kaldırıldı, buraya ‘Plevne Bulvarı’ adı verildi”

O dönem Rus salatasının adının Amerikan salatasına çevrildiği, Ankara’nın ABD himayesine girmek için her türlü şirinliği! göze aldığı dönem. Voroşilov da nasibini böylece almış...

AKŞENER’İN LİDERLİK SINAVI, ÖZEL’İN TARZI VE ATATÜRKÇÜLÜK

BURHANETTİN DURAN/SABAH

Günümüzde "sol politikalarla sağa açılan, Kürt ve Alevi kimlik siyaseti yapan" CHP'nin nasıl bir Atatürkçülük yorumu getirdiği belli değil. Tutarlı bir söylem birlikteliği oluşmuyor. Solculuk gibi Atatürkçülüğün de güncel anlamının ne olduğunu netleştirmenin önemsenmediği açık. Hatta Atatürkçülüğün sembolik düzlemde tutulması ve içeriğin muğlak bırakılması bir taktik de olabilir. Neticede Özel'in söylemi ideoloji ve kimlik konularını öne çıkarıyor. Bu, CHP ve HDP lehine bir tercih olabilir ancak İyi Parti ve eski Altılı Masa bileşenlerinin aleyhine.

Sabah Gazetesi