Almanya Dışişleri Bakanı: Erdoğan açıkça meydan okuyor

Astana Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile verdiği poz tüm dünyada gündem oldu. Teröre karşı mücadelede işbirliği ve ABD’nin Suriye’den çıkmasıyla ilgili fikir birliğiyle tamamlanan zirve, dönüm noktası olarak nitelendirildi. Verilen fotoğraf ve zirve, Batı tarafından eleştirildi. CIA Şefi William Burns Erdoğan için “Hokkabaz” dedi. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise daha ileriye giderek bunun Erdoğan tarafından bir meydan okuma olarak gördüğünü söyledi.

‘ANLAŞILMAZDAN ÖTE’

Baerbock cuma akşamı katıldığı "Die richtigen Fragen" (Doğru Sorular) programında yaptığı açıklamada, "Türkiye Cumhurbaşkanı'nın bu fotoğrafta olması, kibarca söylemek gerekirse bir meydan okumadır." dedi.

Yeşiller üyesi siyasetçi, NATO ülkesi olarak Türkiye'nin Ukrayna'ya saldıran Rusya karşısında "yoğun bir askeri yardım" yaptığını ve son olarak Ukrayna'dan tahıl ihracatının güvence altına alınması için anlaşmanın hazırlanmasında yer aldığını belirtti. Baerbock, "Bu yüzden bu fotoğraf benim için, özellikle de bir NATO üyesinin bakış açısıyla, anlaşılamazdan öte." ifadelerini kullandı.

‘GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRİYORLAR’

Baerbock, Erdoğan’ı cephe olarak NATO’nun karşısına koydu. Alman Bakan fotoğrafın "sadece uluslararası kurallara inanmakla kalmayıp, aynı zamanda onları savunan değer ortaklarıyla bir arada durmanın ne kadar önemli olduğunu da gösterdiğini” belirtti. Bu liderlerin NATO içerisindeki çelişkiler karşısında birleştiğini belirten Baerbock, "Çünkü değerlerimizi savunmayan başka oyuncular da var ve şüpheye düştüğümüzde onlar da güçlerini birleştiriyorlar." dedi.

‘BİR FOTOĞRAF BİN KELİMEYE BEDELDİR’

Üç liderin pozuna Yunan asıllı Amerikalı politikacı Nicole Malliotakis ve Chris Pappas’tan da tepki geldi. Astana Zirvesini eleştiren politikacılar, bir fotoğrafın bin kelimeye bedel olduğunu söyledi.

Türkiye’nin güvenilmez olduğunu savunan ikili, zirvenin "Biden yönetimine ve Kongre'ye, Türkiye'ye güvenilmemesi gerektiği konusunda net bir mesaj gönderdiğini" söyledi.

Pappas ve Malliotakis, Kongre üyelerini, Türkiye'ye herhangi bir ABD askeri teçhizat satışını durdurma girişimlerini de desteklemeye çağırdı. Türkiye’nin bir NATO müttefiki olmasına rağmen, sözde “NATO güvenlik altyapısını tehdit eden” S-400’ü almasını eleştiren ikili, Türkiye’nin ABD’nin Suriye’deki operasyonlarına yönelik NATO’nun yaptırımlarını baltaladığını da belirtti.

ABD DIŞİŞLERİNİN GÜNDEMİ AFRİKA: ‘RUSYA VE ÇİN ÖNÜMÜZE GEÇİYOR’

Foreign Policy’de yayımlanan bir makale, ABD’nin Afrika’daki büyükelçiliklerindeki personel sıkıntısına dikkat çekiyor. Çok sayıda ABD’li yetkili ve bölge uzmanıyla yapılan görüşmelere dayandırılan yazıda, “Afrika'daki ABD büyükelçilikleri, kıtadaki ABD dış politika hedeflerini baltalayan ve diplomatik misyonların moralini bozan kronik personel sıkıntısıyla karşı karşıya.” ifadeleri yer alıyor. Makalede, Rusya ve Çin’in diplomatik hamlelerine karşı ABD’nin yetersiz kaldığı da vurgulanıyor.

Bu sorunun öncelikle üst düzey ABD milletvekillerinin dikkatini çektiği aktarıldı. Dışişleri Bakanlığı'ndaki üst düzey yetkililerinin, boşlukları olabildiğince çabuk doldurmak için çalıştıkları belirtildi.

‘YETERSİZ KADROLAR ENDİŞE KAYNAĞI’

Senato Dış İlişkiler Komitesi'nden üst düzey Cumhuriyetçi Senatör Jim Risch, Foreign Policy'ye verdiği demeçte, “Afrika'daki ABD misyonlarındaki dış hizmet pozisyonlarının kalıcı şekilde büyüyen yetersiz kadro problemi, önemli bir endişe kaynağıdır." dedi. Bu misyonlara yönelik küresel ihtiyaç ve talepler çok büyük olsa da “korkunç” derecede kötü personel ve insan kaynakları durumunun Afrika'yı küresel öneme sahip bir öncelikten çıkarttığı belirtiliyor.

“Bıkkın” olarak nitelendirilen bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin ifadelerine yer verilen makalede, Washington'un ihtiyaç duyduğu tüm görevler için yeterli sayıda personelin olmadığı belirtildi.

İHTİYAÇ DUYULAN PERSONEL İSTİKRARSIZ ÜLKELERDE

Kadro açıklarının, tek tip olmadığı ve Afrika'daki bazı ABD büyükelçiliklerinde yeterli personel sayısı olsa da çalışanların çoğunlukla siyasi olarak istikrarsız ülkelerde bulunduğu belirtiliyor. Bu durumun yetenekli ve deneyimli ABD diplomatlarına en çok ihtiyaç duyulan ülkelerdeki büyükelçilikleri etkilediği yazılıyor. Birkaç yetkili, Doğu Afrika'daki kritik öneme sahip bazı ABD büyükelçiliklerinin önemli personel boşlukları ile karşı karşıya olduğunu belirtti.

EN BÜYÜK SORUN SAHEL BÖLGESİNDE

Makalede sorunun, ABD ve müttefiklerinin, güvenlik işbirliği ve kalkınma yardımına yatırılan milyarlarca dolara rağmen Sahel Böglesi’nde olduğu belirtiliyor. Sahel, Mali, Burkina Faso gibi Fransa ve Batı’ya karşı bağımsızlık mücadelesi veren ülkeleri kapsıyor. Makaleden anlaşılacağı üzere Mali ve Burkina Faso’daki anti emperyalist hareket, Batı için Afrika’daki en büyük sorunlardan birisi.

ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, son aylarda Nijer'deki ABD Büyükelçiliği, ABD diplomatik pozisyonları için verilen pozisyonların yarısından fazlasını boş bıraktı. Aynı zaman diliminde, Burkina Faso ve Mali’deki büyükelçiliklerinde, ABD diplomatik pozisyonlarının üçte birinin boş olduğu belirtiliyor.