11 Mayıs 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Altaylı soru soran savcıyı hedef aldı

Necip Hablemitoğlu suikastı davasında çapraz sorgusu yapılan eski istihbaratçı Enver Altaylı, Cumhuriyet savcısının kendisine yönelttiği sorular üzerine savcıyı hedef alarak, 'Savcının sorusu da saçma, iddiaları da saçma. Bunun hesabını Allah önünde de kanunlar önünde de vereceksiniz.' dedi

Altaylı soru soran savcıyı hedef aldı
A+ A-
AYDINLIK / ANKARA

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı ve Levent Göktaş'ın da bulunduğu 10 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen beşinci duruşmada, Hablemitoğlu'nu tasarlayarak öldürmeye azmettirmekle suçlanan eski istihbaratçı Enver Altaylı'nın çapraz sorgusu yapıldı. Sorgu öncesinde Altaylı'nın avukatı Dilara Yılmaz, iddianameyi hazırlayan savcı Zafer Ergün’ün duruşmada savcı olarak bulunmasını talep etti. Mahkeme başkanı da savcı Ergün’ün duruşma savcısı olarak salonda bulunduğunu bildirdi. Daha sonra sanıklardan Nuri Gökhan Bozkır, Altaylı’ya, "Beni hatırlıyor musunuz?" sorusunu sordu. Altaylı ise, "Sayısız insanla görüştüm. Benim hepsini hatırlamam mümkün değil. Sizi de pek hatırlamıyorum." yanıtını verdi. Buna karşılık Bozkır, “2010 senelerinde Ankara Üniversitesinde master yaparken Aydın Köstem'in telkiniyle size gelmiştim. Misafiriniz çoktu. 10 dakikalık bir görüşmemiz olmuştu." dedi. Altaylı da bunun üzerine, "Sizinle cinayetten yıllar sonra 10 dakikalık görüşmemin cinayetle ne ilgisi olabilir?" karşılığını verdi. Sanıklardan Tarkan Mumcuoğlu'nun avukatı Mehmet Eren Turan da, "Müvekkilim Mumcuoğlu ile herhangi bir irtibatınız var mı?" sorusunu sordu. Altaylı, "Hiçbir irtibatım yoktur. İsmini de iddianamede duydum" şeklinde konuştu.

SAVCININ SORULARI

Duruşma savcısı, Altaylı’ya şu soruları yöneltti: “FETÖ'nün sözde imamı Mustafa Özcan ile siyasiler dahil herkesin görüştüğünü ifade ettiniz. Ancak biz Özcan’ın maktul üzerindeki baskısını tespit ettik. Siz ifadenizde Özcan ile iletişiminizi anlattınız. Olaydan 6 ay öncesine bakıldığında sizin Nizamettin Afşar üzerinden, Özcan’ın da çoğunlukla yanında çalışan Memiş Aytekin üzerinden sizinle irtibatlandığını görüyoruz. Özcan'ın her Ankara'ya geldiğinde sizinle iletişime geçtiğini görmekteyiz. Aynı dönemde Aydın Köstem'in de sizinle iletişim halinde olduğunu bu iletişimlerin peş peşe olduğunu görmekteyiz. Köstem sizinle iletişim kurduktan sonra Levent Göktaş ile irtibatlanmaya başlamıştır. Özcan ile irtibatınızın sağlık problemiyle ilgili olduğunu söylediniz. Aydın Köstem ile olan diyalogunuz da mı sağlık problemlerinizle ilgili?”

'MUSTAFA ÖZCAN O DÖNEM İTİBARLI'

Altaylı buna karşılık, şu yanıtı verdi: “1990'da Aydın Köstem ile yüzlerce konuşmam var. O zaman kimi öldürdüm? Savcı bey benim ifadelerimi biraz zahmet edip okusa bunları anlattığımı bilir. O dönemki Cumhurbaşkanı sürekli Mustafa Özcan ile görüşüyor. Bakanlar sürekli görüşüyor. Beni Mustafa Özcan’la Süleyman Demirel tanıştırdı. Siz bir kriminal roman yazmaya çalışmışsınız. Mustafa Özcan o dönem itibarlı bir insan. Ben telefonumda 10 bin ismin bulunduğu bir insanım. Nizamettin Afşar da yanımda bulunan birisi. Çalışırken Nizamettin'e 'Mustafa'yı bir ara' demiş olabilirim. Savcının sorusu da saçma iddiaları da saçma. Bunun hesabını Allah önünde de kanunlar önünde de vereceksiniz.”

SORUYA SİNİRLENDİ

Duruşma savcısının diğer sorusu da şöyle oldu: “Sanıklardan Levent Göktaş'ın HTS kayıtlarında 18 Ekim 2002'de bir kadın arkadaşıyla Kızılcahamam'a gittiği ve 19 Ekim’de de orada olduğu belirtilmektedir. Aynı tarihte sizin de Kızılcahamam'da olduğunuzu, birkaç saatliğine Kızılcahamam'da 19 Ekim 2002'de baz verdiğinizi tespit etmekteyiz. Aynı tarihte 18 Ekim 2002'de Mustafa Özcan İstanbul’dan Ankara'ya gelip devam eden günlerde sizinle irtibat kurmuştur. Göktaş'ın da 19 Ekim 2002'de Kızılcahamam'dan döndüğünü görüyoruz. Levent Göktaş'ın Mustafa Özcan ile görüşmesine aracılık yaptınız mı?”

Altaylı bu soruya sinirlenerek, şu yanıtı verdi: “Elinizde buna ilişkin delil var mı sayın savcı? Kızılcahamam'a gitmiş olsam ne olur gitmemiş olsam ne olur? Göktaş ile görüştüğüme dair delil var mı elinizde? Siz hukukçu musunuz kriminal roman yazarı mısınız? Çamlıdere'de bir kasaba var. Zaman zaman Kızılcahamam üzerinden oraya giderdim. O gün oradan geçip geçmediğimi bilmiyorum. Kızılcahamam'a zaman zaman kaplıcaya gitmiş olabilirim. Göktaş ile hayatımın hiçbir döneminde Kızılcahamam'da görüşmedim. Mustafa Özcan ile Levent Göktaş’ı da irtibatlandırmadım.”

Levent Göktaş da bu soru üzerine söz alarak, “Bazlar 35 kilometrelik alandan sinyal alırlar. Siz bu 35 kilometrenin her yerinde olabilirsiniz. 19 Ekim baz verilerine bakıyoruz. Enver Altaylı görüşmemiz mümkün değildir. Mustafa Özcan ile aynı yerden baz almıyoruz. Mahkemenin verdiği baz verilerine göre Enver Altaylı ile Kızılcahamam'da bir araya gelmiyoruz.” ifadelerini kullandı.

İLK DEĞİL

Enver Altaylı daha önce Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada savcıyı hedef almıştı: “Hablemitoğlu savcısı Zafer Ergün’e ifade verirken, 2017 yılındaki soruşturmam kapsamında irtikap ettiği hukuksuzlukları tek tek anlattım. Cevaben Z. Ergün, belgeleri kendisinin hazırlamadığını, savcı Alparslan Karabay’ın hazırlayıp kendisinin sadece imzaladığını ifade etmişti. İddianameye bakınca, hâlâ başkaları tarafından hazırlanmış metinlere imza atma alışkanlığının devam edip etmediği sorusu akla geliyor. Ancak skandal nitelikteki bu metnin altında tekrar Z. Ergün’ün imzası olduğu için, bu mazeretin hukuki geçerliliği kalmamaktadır.”

'MOSKOVA BAŞSAVCISI' BENZETMESİ

Enver Altaylı, "Silahlı terör örgütü üyeliği" ve "Siyasi ve askeri casusluk" suçlarından toplam 23 yıl 4 ay hapis cezası aldığı davada da savcılara şöyle demişti: “Bugünlerde Türkiye’nin dış politikada Avrasya eksenine yakınlaşmasına kurban verilen kişi olduğumu daha iyi idrak ediyorum. Fethullah Gülen’in Amerika’dan çıkarılması için üst düzey Amerikalılarla yaptığım görüşmelere rağmen FETÖ üyeliği ile; Rusya'nın Türkiye aleyhine faaliyetlerini ülkemiz yetkilileriyle paylaştığım halde askeri casuslukla suçlanıyorum. Üstelik bu faaliyetlerimin tamamı dava dosyasında yer aldığı halde Moskova başsavcısı gibi hareket eden savcılar tarafından kötü niyetli olarak yorumlanmıştır.”

Enver Altaylı