20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ATMACA, AKYA ve SAPAN için seri üretim kararı

Milli Savunma Bakanlığı ile Savunma Sanayii Başkanlığı arasında “Deniz Torpido ve Füze Sistemleri İmza Töreni” düzenlendi.

ATMACA, AKYA ve SAPAN için seri üretim kararı
A+ A-

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Savunma Sanayii Başkanlığındaki tören, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ile diğer yetkililerin katılımıyla gerçekleşti.

İmza töreni ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaçları doğrultusunda, ağır torpido AKYA, seyir füzesi ATMACA ve hava savunma füzesi SAPAN silah sistemlerinin seri üretimine geçildi.

İmza töreninde konuşan Bakan Güler, Türkiye'nin, son yıllarda savunma sanayisinde çok büyük ve kapsamlı atılımlar gerçekleştirdiğine dikkati çekti. Bakan Güler, şöyle konuştu: “Bu atılımların arkasındaki temel etken, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya konulan güçlü irade ile savunma sanayi kuruluşlarımızın, Türk mühendislerinin ve girişimcilerinin azmi ve kararlılığıdır. Türkiye artık sahip olduğu teknolojik altyapısı, üretim kapasitesi, mühendislik yetenekleri ile kritik teknolojilerin üretim üssü haline gelmiştir. Savunma sanayi ürünlerimizin uluslararası pazardaki marka değerinin her geçen gün artması da ayrıca gurur vericidir.”

'TERCİH DEĞİL ZORUNLULUK'

İbn-i Haldun'un “Coğrafya kaderdir.” sözüne atıf yapan Güler, “Denizlerimiz de bu kaderin koruyucusu ve kuvvet çarpanıdır. Dolayısıyla üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin hakkını ve hukukunu korumak için güçlü bir Deniz Kuvvetlerine sahip olmamız bir tercih değil, zorunluluktur. Bu bilinçle, şanlı Türk donanmasını daha modern, daha etkin ve daha güçlü kılmak için deniz savunma sanayisinde de büyük aşamalar kat ettik, ediyoruz.” dedi.

Yerli ve milli denizaltı torpidosu AKYA, milli seyir füzesi ATMACA ile yüksek etkilere sahip SAPAN füzesinin seri üretimine yönelik adımın önemine değinen Güler, şöyle devam etti:

“Bu ürünler, kara sularımız ve uluslararası sulardaki görevlerinde donanmamıza büyük katkılar sağlayacak. Nitekim yerli ve milli savunma sanayimizin geldiği seviyeyi ortaya koyan bu üstün teknoloji ürünü sistemlerimizle birlikte Deniz Kuvvetlerimiz, Mavi Vatanımızdaki harekat kabiliyetini daha da artıracak, uluslararası güvenlik ve barışı destekleme faaliyetlerini etkin bir şekilde sürdürecek, dünyanın önde gelen deniz kuvvetleri arasındaki seçkin yerini pekiştirecektir.”

'GÜÇLÜ İŞBİRLİĞİ SÜRÜYOR'

Türk savunma sanayisinde hayata geçirilen projelerin ne kadar önemli olduğunun, bölgede ve dünyada yaşanan hassas gelişmelerin ortaya çıkardığı tehdit ve tehlikeler karşısında daha da iyi anlaşıldığını belirten Güler, “Bu bakımdan yerli ve milli savunma sanayisini bekamızın ayrılmaz bir parçası olarak görüyor, bu anlayışla başta Savunma Sanayii Başkanlığımız olmak üzere tüm paydaşlarımızla güçlü işbirliğimizi sürdürüyoruz.” diye konuştu.

Güler, Savunma Sanayi İcra Komitesi Toplantısı'nda kararlaştırdığı gibi başta uçak gemisi olmak üzere yeni firkateynler, açık deniz karakol gemileri, yeni tip çıkarma gemileri, yeni nesil mayın avlama gemileri ve milli hücumbotların inşasını bir an önce gerçekleştirmeyi planladıklarını anlattı.

Bakan Güler, şunları kaydetti:

“Şu ana kadar elde ettiğimiz başarıları, yeni başarılarımızın öncüsü kabul ederek azimle, inançla, yılmadan ve yorulmadan büyük bir gayretle çalışacağız. Zira savunma sanayisi alanındaki her başarımız, bir yandan ordumuzun gücüne güç katarken diğer yandan da ülkemizin ekonomik ve teknolojik gelişimine büyük katkı sağlayarak uluslararası alandaki etkimizi artırmaktadır. İnanıyorum ki Cumhuriyetimizin ikinci asrı, Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda savunmanın, kalkınmanın, üretimin de yüzyılı olacaktır.”

ALTERNATİFİ YOK

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün de “Bu sistemler bölgedeki bütün haklarımızı, dostlarımızın haklarını korumak üzere, barışı tesis etmek üzere, ortaya çıkarmaya çalıştığımız sistemler.” dedi. Görgün şöyle devam etti:

“Hava savunma alanındaki ürünlerimiz dünya standartlarında, hatta birçok yönden de üzerinde olup, fayda analizi olarak dünyada tasarladığımız hava savunma sistemlerinin bir alternatifi bulunmamaktadır. Sistemler sistemi olan hava savunma; mühimmatların aynı anda güdülmesi, en optimum anda fırlatılması ve hedefle buluşması ile tüm bu faaliyetlerin koordinasyonu, güdümü ve diğer hava savunma unsurlarıyla koordineli çalışmasını içeren bir sistemler sistemidir. Envanterde yer alan, su altı ve su üstü platformların AKYA torpidosu, ATMACA ve SAPAN silah sistemleri ile donatılması sayesinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın Mavi Vatanın en uç köşesinde dahi gücünü ispat edebilecek, bölgedeki caydırıcı gücü olarak sahada kendisine yer bulmasını sağlayacak ve bu doğrultuda denizlerdeki menfaatlerimizi korumamıza, bölgedeki barışı tesis etmemize çok önemli ölçüde katkılar sağlayacaktır.”

Türk savunma sanayisi Yaşar Güler Savunma Sanayii