15 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 10°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Camide, adliyede, kilisede, takside cinayetler dizisi! Tertibin amacı: Can güvenliği yok algısı

Türkiye’de son bir ay içerisinde art arda gelen saldırılarla ‘Can güvenliği yok’ algısı yaratılıyor. Uzmanlar, ‘Irak ve Suriye operasyonları, Irak ile olan yakınlaşma ve İran’ın bölgedeki denkleme çekilmek istenmesi...’ olgularını sıraladı ve bölge ülkelerine gözdağı verilmek istendiğini belirtti

Camide, adliyede, kilisede, takside cinayetler dizisi! Tertibin amacı: Can güvenliği yok algısı
A+ A-
HABER MERKEZİ

İstanbul Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki polis kontrol noktasına silahla ateş açan 2 terörist ölü ele geçirildi, saldırıda 3'ü polis 6 kişi yaralandı. Yaralılardan Dilfiraz Karataş hastanede hayatını kaybetti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, saldırganların DHKP/C terör örgütü mensubu olduğunu açıkladı “CIA-MOSSAD bağlantısı” üzerinde duruluyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, olay yerinde inceleme yaptı. Saldırganların terör örgütü DHKP/C üyesi Pınar Birkoç ve Emrah Yayla olduğu belirlendi.

Saldırı anı, adliyenin güvenlik kamerasınca görüntülendi. Biri kadın iki kişinin silahla ateş açarak meydana geldiği görüntülerde polisin cesur hamlesi ile, iki şüpheliyi etkisiz hale getirdiği anlar yer alıyor.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan adli soruşturmanın çok yönlü devam ettiğini bildirdi. Tunç, sosyal medya hesabındaki paylaşımda, saldırıyı şiddetle lanetlediğini belirtti. Hain saldırıyı önleyerek iki şüpheliyi etkisiz hale getiren kahraman polislere teşekkür eden Tunç, saldırıda yaralanan polis memurları ve vatandaşlara acil şifa diledi.

Camide, adliyede, kilisede, takside cinayetler dizisi! Tertibin amacı: Can güvenliği yok algısı - Resim : 1
Dilfiraz Karataş saldırıda hayatını kaybeden vatandaş

Etkisiz hale getirilen iki saldırganla ilgili açık kaynaklarda çok sayıda bilgi yer alıyor. Pınar Birkoç’un da Emrah Yayla’nın da örgütsel faaliyetler nedeniyle çok defa cezaevine girdiği anlaşılıyor. Emrah Yayla, 2008 yılında Adana’da beraberinde iki DHKP/C mensubu ve bomba yapımında kullanılan malzemelerle birlikte bir minibüsün içinde yakalandı. Yayla’nın bombalı eylem hazırlığında olduğu iddianameye yansıdı. Özel Yetkili 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Yayla, ‘örgüt üyeliği, patlayıcı madde bulundurmak, güvenlik güçlerine direnmek, görevli memurlara hakaret’ suçundan toplam 15 yıl 4 ay 5 gün hapis cezası aldı.

Aydınlık’a konuşan uzmanlar, iki ay içerisinde ardı ardına yaşanan saldırıları ve Türkiye’de MOSSAD ajanlarına yönelik operasyonlarını hatırlattı.

Emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Fahri Erenel: Bir hafta içinde DEAŞ ardından DHKP/C saldırısı var. İdeolojik olarak farklı olsalar da, terör örgütleri hedef noktasında Türkiye’de daima birleşmişlerdir. Her birinde kullanışlı bir aparatı vardır. İstanbul’daki saldırılarda MOSSAD ya da CIA gibi benzerlerinin vermiş olduğu verilerle bu örgütlere de ayakta kalabilmeleri için bir fırsat tanındığını düşünüyorum. DEAŞ’ın eylemleri Türkiye’de sıfırlanmıştı. Kilise saldırısıyla İŞİD ismi ön plana çıktı. DHKP/C’nin ismini de duyamıyorduk. En son 2015’te Savcı Selim Kiraz’ın şehit edilişinde adını duyduk. Çağlayan Adliyesi kuvvet çarpanı etkisi sağlıyor. Buraya saldıranlar kendilerinin etkisiz hale getirileceğini biliyordu. Ama Çağlayan Adliyesi’ni mitleştirdiler. MOSSAD’ın Türkiye’ye özellikle İran’a yönelik faaliyetler yürüttüğü bilgisi de vardı. Bu saldırıların İstanbul’da olmasının nedeni de İstanbul’un bu tür örgütlerin mücadele alanı olması olarak değerlendiriyor. Türkiye’nin istikrarsızlaştırılmasına yönelik hamleler olarak görüyorum bunu.

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu: Türkiye uzun süredir küresel kuşatmaya direniyor ve emperyalizmin hedefinde. Türkiye’nin bağımsızlığı, geleceğine ipotek koyma çabası sürüyor. Güvenlik güçleri, istihbaratın gelişimi, milli iradenin güçlü kılmasıyla giderek alan daralmasına uğradılar. Terör örgütünün arkasında devlet desteği olmadan uzun süre yaşaması mümkün değil. Örgüt, üç şeye ihtiyaç duyar. Silaha, insana ve paraya. Aslında arkasındaki devlete karşı, emperyalizme karşı savaşıyoruz. Bunun adının DHKP/C, DEAŞ, PKK olmasının bir farklılığı yok. Taşeron örgütler Türkiye’de mevzi kaybettiler. Sonuçsuz saldırı girişimindeler.

Güvenlik ve Terör Uzmanı, emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ: Türkiye’yi karıştırmak isteyen akıl harekete geçti. Birbiri ardına saldırı planları, ele geçen ajanlar ve üstlerinden çıkan döküman. Türkiye’ye yönelik hamlenin başlatıldığı çok net gözüküyor. Bugüne kadar operasyonlarla engelledik. Örgütün adının önemi yok. Çok kez aynı araçtan hem FETÖ, hem PKK, hem DHKP/C’nin çıktığını gördük. Bunlar ABD ve onlarla hareket eden yapılar. DEAŞ ile denediler olmadı, PKK bitti, FETÖ kalmadı elde kalan son koz DHKP/C. Örgütün adından çok işleyen akla bakmak lazım. Bakınca da emperyalist Amerika ve onunla hareket eden terör sevici Avrupa devletleri. Saldırının birden fazla hedefi var. Hükümete gözdağı vermek. Filistin ve Ortadoğu’da yaşananlar Irak ve Suriye operasyonları, Irak ile olan yakınlaşma. İran’ın bölgede denkleme çekilmek istenmesi ve mesafe katedilmesi. Türkiye’nin İsrail’e ataklarla zor duruma düşürmesi. Amaç, Türkiye’ye gözdağı vermek, terörle mücadeleyi tersine çevirmek. Nereden tutturabilirsek diyorlar ama güvenlik güçleri tepelerine bindi.

AYDINLIK ORTAK MÜCADELEYE DİKKAT ÇEKTİ

Camide, adliyede, kilisede, takside cinayetler dizisi! Tertibin amacı: Can güvenliği yok algısı - Resim : 3

İran'da, Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü'nün eski komutanı Kasım Süleymani'nin 3 Ocak’ta Bağdat'taki mezarı başındaki anma sırasında yapılan saldırıyı da DEAŞ’ın yaptığı ortaya çıkmıştı. Aydınlık 5 Ocak 2024 tarihinde DEAŞ’ın sahaya sürüldüğünü kaydetti, “ABD destekli teröre karşı tek çözüm ortak mücadele” manşetiyle çıktı.

DİKKAT ÇEKEN CİNAYETLER ZİNCİRİ

8 Ocak 2024 Fatih Camii İmamı Kurra Hafız Galip Usta ve cemaatten Bilal Erdem bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırgan Ö. S. kasten öldürmeye teşebbüsten tutuklanarak cezaevine gönderildi. 28 Ocak 2024 Sarıyer'de bulunan Santa Maria İtalyan kilisesinde pazar ayini sırasında silahlı saldırı düzenlendi, Tuncer Cihan adlı vatandaş öldürüldü. Saldırıyı DEAŞ üstlendi. Saldırıyı yapanların Uygur ayrılıkçılarıyla ilişkili olduğu saptandı. 31 Ocak 2024 İzmir’de Delil Aysal, müşteri olarak bindiği taksinin şoförü Oğuz Erge’yi öldürdü. Tutuklanan Aysal'ın emniyette çok sayıda suçtan kaydının olduğu öğrenildi. Kameraya yansıyan görüntülerde Erge’nin “soğukta üşümemesi için aracına aldığı” Aysal tarafından soğukkanlılıkla öldürülmesi toplumda infial yarattı.

İSRAİL’DEN TEHDİT, TÜRKİYE’DEN OPERASYON

İsrail’in iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet’in Şefi Ronen Bar, İsrail devlet televizyonu KAN'da Aralık ayının başında yayımlanan bir kayıtta, kabinenin kendilerine HAMAS’ı ortadan kaldırma görevi verdiğini; Türkiye, Lübnan ve Katar'daki üst düzey HAMAS yöneticilerine yönelik operasyonlar düzenleyeceklerini söylemişti.

"Kabine bizim için bir hedef belirledi: HAMAS'ı ortadan kaldırmak. Ve biz bunu yapmaya kararlıyız, bu bizim Münih'imiz." şeklinde konuşan Bar, “Bizim Münih'imiz” sözüyle, İsrail'in 1972 Münih Olimpiyatları saldırılarının sorumlularını öldürmek için düzenlediği ve birkaç yıl süren operasyona atıfta bulundu. Ronen Bar, "Birkaç yıl sürecek ama bunu yapmak için orada olacağız." diyerek benzer bir operasyonun sinyalini verdi. İstihbarat şefi, HAMAS liderlerini nerede olurlarsa olsunlar bulacaklarını ve ortadan kaldıracaklarını ise şu sözlerle dile getirdi: "Her yerde, Gazze'de, Batı Şeria'da, Lübnan'da, Türkiye'de, Katar'da, her yerde." Bu açıklamaların ardından Türkiye, MOSSAD’ın para karşılığı cinayet, adam kaçırma gibi işler için irtibatlı olduğu kişilere casusluk suçlamasıyla operasyonlar düzenledi.

DURUŞMADAKİLER GÖZALTINDA

ÇAĞLAYAN Adliyesi'ndeki polis noktasına yapılan terör saldırısından yaklaşık yarım saat sonra, etkisiz hale getirilen terörist Pınar Birkoç'un tutuklu yargılanan ablası Necmiye Birkoç'un davası görüldü. Dava sonrasında Necmiye Birkoç'un duruşmasına katılanlar gözaltına alındı. Necmiye Birkoç, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma", "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından hakim karşısına çıktı. Duruşma, 2 Nisan'a ertelendi. Duruşmanın hemen ardından Terörle Mücadele Şube polisleri, davaya katılanlardan Necmiye Birkoç'un kız kardeşi ile 3 kişiyi daha gözaltına aldı. Tutuklu sanık Necmiye Birkoç'un da terör saldırısıyla ilgili ifadesinin alınacağı öğrenildi.

İstanbul DEAŞ PKK Saldırı Mossad Terör FETÖ