10 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çocuklarınıza isim koyarken iyi düşünün

Nagihan Kahraman, Benim Adım Bir şey kitabında çocuklara konulan isimleri işliyor. Gelişim çağındaki çocuklarda zaman zaman birtakım farklılıklar görülebilir diyor.

Çocuklarınıza isim koyarken iyi düşünün
A+ A-

Bu, işin uzmanları tarafından bir aşamaya kadar normal kabul edilir. Neticede her çocuğun gelişimi kendi özelindedir ve hem fiziksel hem de bilişsel gelişimindeki farklılıklar bu yüzden olağandır. Ancak çocuklar arasında bazı özelliklerin geri kaldığı zannedilen çocuklar çevresi tarafından dalga konusu hâline gelebilmektedir. Özellikle okul çağındaki çocuklarda sıkça görülen bir durumdur bu. Akran zorbalığının bir çeşidi olarak sınıf içinde ve dışında fiziksel özelliklerle alay edilmesi bu sebeple müdahale edilmesi gereken bir durum hâline gelebilmekte. Bu konu hakkında yazılmış, kaynak niteliğinde çokça kitap mevcut. Akademik çalışmaların dışında çocuk yazınında bu meseleye değinen kitapların da değeri büyük şüphesiz. Buna bir örnek olarak Ece Erdoğuş Levi’nin geçtiğimiz günlerde İlk Genç Timaş Yayınları tarafından yayımlanan Benim Adım Şeyy adlı kitabından bahsetmek yerinde olacak. Yayınevinin “Özgür Romanlar” kategorisinde yer alan bu eser, özellikle on ve üstü yaş grubundaki okurlara hitap ediyor. Yavuz Kahraman Kocagülle, ismiyle hiç müsemma olmayan bir bedene sahip, on iki yaşında bir çocuktur. Boyunun, yaşıtlarına göre çok kısa olmasından ötürü arkadaşlarının ve genel olarak çevresindeki insanların acımasız bakışlarına ve hatta sözlerine maruz kalan Yavuz Kahraman, aslında bu sebeple hiç de “kahraman” gibi hissetmez kendini. Bu yüzden çocuklara büyük büyük isimler veren ailelere de kızar. Ebeveynlere bir duyuru yapar romanda: “Lütfen çocuklarınıza Görkem Başar, Güçlü Aslan, Yıldırım Zeki, Şaheser Nadir, Tonguç Efe, Mutlu Mesut gibi ileride haddini aşabilecek isimler koymayınız.”

Kitabın içindeki çizimleri de Ece Erdoğuş Levi’nin yaptığı bu kitap hem değindiği temalar açısından manalı hem de eğlenceli. Ön yargılar, arkadaşlıklar, empati, erdem, zorbalık ve daha pek çok konuda hem çocukları hem de yetişkinleri düşündürecek bir kitap Benim Adım Şeyy.

akran zorbalığı isimler Ece Erdoğuş Levi Benim Adım Şeyy çocuk