07 Ekim 2024 Pazartesi
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dikkat! Uzun süreli öksürük verem işareti olabilir

Tüberkülozun halen dünyada önemli bir sağlık sorunu ve ilk 10 ölüm nedeninden biri olduğunu vurgulayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Saliha Ercan Bütün, “2-3 haftadan uzun süren öksürüğü olan kişilerin tüberkülozun erken tanısı için en kısa sürede göğüs hastalıkları polikliniğine başvurmalıdır” dedi

Dikkat! Uzun süreli öksürük verem işareti olabilir
A+ A-

Tüberküloz (verem) hastalığının etkeninin ‘mycobacterium tuberkulosis’ ismi verilen solunum yoluyla bulaşan bir basil olduğunu belirten Liv Hospital Samsun Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. Saliha Ercan Bütün, bu hastalığın tedavi edilmemesin ölümle sonuçlanabileceğini söyledi. Verem mikrobunun hasta kişilerin öksürmesi, hapşırması ve konuşması sırasında oluşan damlacıklar içinde havaya yayıldığını ifade eden Uzm. Dr. Saliha Ercan Bütün, ’Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası’ dolayısıyla bilgilendirmede bulundu.

İLK 10 ÖLÜM NEDENİNDEN BİRİ

Tüberküloz basilinin içinde bulunduğu damlacıkların solunması ile kişiler mikrobu aldığının altını çizen Uzm. Dr. Bütün, “Kişinin vücut direnci düştüğünde hastalıklar oluşur. Tüberküloz halen dünyada önemli sağlık sorunudur ve ilk 10 ölüm nedenlerinden biridir. Türkiye’de 12-15 milyon kişi enfektedir ve bunların yaklaşık yüzde 10’u yaşamlarının bir döneminde verem hastası olacaklardır. Yürütülen başarılı temaslı muayenesi ve koruyucu tedavi uygulamaları ile verem savaşının ülkemizde başarılı olduğu gözlenmektedir” diye konuştu.

BU BELİRTİLERE DİKKAT

Uzm. Dr. Saliha Ercan Bütün, hastalığın belirtilerini ise şöyle sıraladı:
“Hastalarda balgam çıkarma, balgamda kan görülmesi, ateş, gece terlemesi, yorgunluk, halsizlik, kilo kaybı, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısı olabilir. Tüberkülozun erken tanısı için 2-3 haftadan uzun süren öksürüğü olan kişilerin en kısa sürede göğüs hastalıkları polikliniğine başvurmaları gerekir. Akciğer dışı tüberküloz hastalığı olanlarda hastalığı olan organlara ait farklı belirtiler de olabilir. Lenf bezi tüberkülozunda lenf bezi büyümesi, böbrek tüberkülozunda idrarda kan görülmesi gibi.”

TANIDA YAKINMALAR VE AKCİĞER FİLMİ ÖNEMLİ

Tüberküloz tanısının balgamda verem mikrobunun gösterilmesi ile konulduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Saliha Ercan Bütün, şu bilgileri paylaştı:
“Hastanın yakınmaları ve akciğer film bulguları tüberkülozdan şüphelenmeyi sağlar. Hastadan alınan balgam ve diğer materyallerde tüberküloz basilinin görülmesi ya da ekilen kültürde basil üretilmesiyle tanı kesinleşir. Yapılan PPD testi kişinin daha önce tüberküloz basilliyle karşılaşıp karşılaşmadığını gösterir. Kişinin PPD sinin (+) olması verem hastası olduğunu göstermez. Tüberküloz tedavisi için günümüzde çok güçlü ilaçlar bulunmaktadır ve başlangıçta 4 ilaç kullanılmalıdır. Yapılan balgam sonuçlarına göre tedavi en az 6 aydır.”

İLAÇLAR DÜZENLİ KULLANILMAZSA MİKROPLAR DİRENÇ GELİŞTİRİR

Verem hastasının ilaçlarını düzenli kullanmaması halinde mikropların ilaçlara karşı direnç geliştireceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Bütün, “Dirençli tüberküloz dediğimiz bu hastalık tipinde çok sayıda ilacın 18-24 ay kullanması gerekmektedir. Tüberküloz hastalığından korunmanın en etkili yolu, bulaştırıcı hastalara hızla tanı konup uygun tedavinin başlanmasıdır. Kişisel korumada BCG aşısı ağır seyreden ve ölümcül olabilen formlara karşı etkilidir. BCG aşısı, özellikle çocuklarda görülen, kanla yapılan ve beyin zarını tutan tüberküloz formlarına karşı koruyucudur. Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra ikinci ayını bitiren bebeklere yapılmaktadır. Tüberküloz hastalığında kullanılan ilaçlar yıllardan beri Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır” ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA
Verem