17 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dink cinayetini planlayan örgüt cezalandırıldı: İlk kez tetikçinin ötesine geçildi

Hrant Dink davasıyla tetiği çektiren, planlayan örgüt, bir bütün olarak yargılandı ve ceza aldı. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Nusret Senem 'Maraş davasından beri Gladyo’ya karşı ilk kez böyle bir sonuç alındı' dedi.

Dink cinayetini planlayan örgüt cezalandırıldı: İlk kez tetikçinin ötesine geçildi
A+ A-
ERCAN DOLAPÇI

1977 yılında İstanbul Taksim’de meydana gelen kanlı 1 Mayıs olaylarından bugüne kadar onlarca aydınımız ve gencimiz Gladyo katliamına, cinayetine kurban gitti. Hiçbirinden ciddi anlamda hesap sorulmadı. Hep tetikçiler önümüze atıldı, onunla oyalandık. Oysa bütün bu cinayetler profesyonelce işlenmiş, amatör tetikçilere yüklenmişti. Buna kimse kanmadı. Yakalanan tetikçiler de ya kurtarılır, ya da küçük cezalarla kurtulurdu.

Hrant Dink suikastında ilk kez Gladyo’nun yakasına yapışıldı. Yargılamada tetikçilerin ötesine geçildi ve onları azmettiren ve bizzat yönlendiren iki emniyetçiden hesap soruldu. Cinayetin bir örgüt işi olduğu saptandı. Sorumlular, en ağır cezaya mahkum edildiler.

Bu aşamaya gelmemizde en önemli etken, 15 Temmuz gecesi FETÖ Gladyosunun darbe kalkışmasını alt etmemizdi. Bu tarihi başarı, Türkiye’nin içine yerleştirilmiş ABD Gladyosunun da temizlenmesini sağladı. Daha dün açıklandı: sadece TSK’dan atılan FETÖ’cü sayısı 21 bin 494. 25 Aralık 2020 itibariyle FETÖ soruşturmalarında ve açılan davalarda, yargılanan ya da soruşturması devam eden kişi sayısı 173 bin. Darbe davalarında ise 4 binin üzerinde FETÖ’cü mahkum oldu.

‘GELECEK AÇISINDAN ÇOK SAĞLIKLI BİR DURUM’

Birçok Gladyo cinayetine, tertiplere karşı halkın avukatlığını yapan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Nusret Senem, kararı, Türkiye’nin ABD Gladyosunu tasfiye savaşında yeni bir adım olarak değerlendirdi. Senem şunları söyledi:

“Maraş davasından beri Gladyo’ya karşı ilk kez böyle bir sonuç alındı. Onun işlediği cinayetlerde hep tetikçiler yargılandı ve arkasındaki örgütsel güç gölgede kaldı. İlk defa tetiği çektiren, planlayan örgüt, bir bütün olarak -Fetullah Gülen dahil- yargılanmış oldu ve ceza aldı.

“Türkiye 15 Temmuz’dan beri ABD Gladyosunu savaşarak tasfiye etme mücadelesi veriyor. NATO ülkelerinde örneği yok. İlerisi için, Amerikancı Gladyo sisteminden koptuğunu ifade ediyor. Türkiye, bugüne kadar hükümetleri kontrol eden örgütü tasfiye etti. Gladyo, NATO’nun üye ülkeleri kontrol örgütüydü. Türkiye bunu reddetmiş oldu.

“Gelecek açısından çok sağlıklı bir durum. Bu Türkiye’nin demokratik gelişmesi, bağımsızlığı bakımından ve halkın huzuru açısından çok değerli bir süreçtir.”

‘VEKİL’ CİNAYETLERİ

1977’den günümüze CIA-MOSSAD tertibiyle profesyonelce işlenen Gladyo cinayetlerinden sonra yakalanan tetikçiler genellikle sıradan insanlardı. Tetikçilerin, Gladyo merkezi tarafından kontrol altına alınıp kullanılan örgütlerden devşirildiğini gördük. 12 Eylül öncesi ülkücülerin yanı sıra Dev-Sol, Gladyo cinayetlerinde kullanılma yönünden öne çıkan örgütlerdi. İslami Hareket, Hizbullah ve İBDA-C gibi örgütler, 1990’lardan sonra yapılan suikastlarla ülkemizde adını duyuran örgütler oldu.

Gerek 12 Eylül öncesi ve gerekse 12 Eylül sonrası katledilen önemli isimlerin tetikçileri hep korundu. Davaları uzun yıllar sürdü. Tepkiler azaldıktan sonra tetikçiler ya salıverildi ya yurtdışına kaçırıldı ya da çok küçük cezalar alarak kurtarıldılar. 12 Eylül’den önce Genelkurmay Başkanlığı’nın tespitine göre 5 bin 263 kişi hayatını kaybetti. Bunların çoğunun dosyası zaman aşımına uğradı. Yine çoğunun dosyaları yeterince araştırılmamış ve ortada delil ve tanık yoktu…

İŞTE KATLEDİLENLER

12 Eylül’den önce şu önemli isimlere Gladyo tarafından suikast düzenlendi:

Doğan Öz (24 Mart 1978), Doç. Dr. Bedrettin Cömert (11 Temmuz 1978), Ord. Prof. Dr. Bedri Karafakioğlu (20 Ekim 1978), Doç. Dr. Necdet Bulut (8 Aralık 1978), Abdi İpekçi (1 Şubat 1979), Cevat Yurdakul (28 Eylül 1979), Prof. Dr. Ümit Yaşar Doğanay (19 Kasım 1979), Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil (7 Aralık 1979), Ümit Kaftancıoğlu (11 Nisan 1980), Gün Sazak (27 Mayıs 1980), Prof. Dr. Nihat Erim (19 Temmuz 1980), Kemal Türkler (22 Temmuz 1980).

12 Eylül öncesi Kahramanmaraş, Çorum, Sivas ve Malatya’da da kanlı tertiplere girişildi. Yüzlerce vatandaşımız katledildi.

1990 yılından sonra katledilenler: Muammer Aksoy (31 Ocak 1990), Çetin Emeç (7 Mart 1990), Turan Dursun (4 Eylül 1990), Doç. Dr. Bahriye Üçok (6 Ekim 1990), Halit Güngen (18 Şubat 1992), Uğur Mumcu (24 Ocak 1993), Eşref Bitlis (17 Şubat 1993), Şemsi Denizer (6 Ağustos 1999), Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı (21 Ekim 1999), Gaffar Okkan (24 Ocak 2001), Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu (18 Aralık 2002), Hrant Dink (19 Ocak 2007), Behçet Oktay (25 Şubat 2009), Kâşif Kozinoğlu (12 Kasım 2011).

2 Temmuz 1993 tarihinde de Sivas’ta 34 vatandaşımız otelde kıstırılarak katledildi. Ayrıca hemen sonrası Başbağlar’da 33 vatandaşımız katledildi. Mezhep ve etnik kışkırtmayla Türkiye bölünmeye çalışıldı.

VATAN PARTİSİ MKK ÜYESİ FERİT İLSEVER: ‘ERGENEKON, BALYOZ TERTİPLERİNİN DE MİMARLARIYDILAR’

Gladyo üzerine yazdığı kitaplarla bilinen Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu (MKK) üyesi Ferit İlsever Dink davasının çok önemli bir sonuç olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“FETÖ’cü Gladyo’nun devlete yerleşmiş çok önemli iki adamı bu davadan mahkum oldu. Bu çok önemli gelişme. Bunlar Ergenekon, Balyoz ve benzeri tertiplerin de mimarlarıydılar. Dolayısıyla oralardaki rolleri de açığa çıkmış ve ilgileri kanıtlanmış oldu. Hepsini bitiren bir adım oluyor. Bunların ne kadar Dink cinayetiyle bağlantılı olduğu, aynı projenin parçaları olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oldu. En önemlisi son zamanlarda, ‘Hükümet ABD ile uzlaşıyor, irtica yeniden hortlatılıyor’ şeklinde pişirilen yalanlara da çok iyi cevap oldu. Ne uzlaşması? Türkiye terörle mücadelede kararlı adımlar atıyor. Türkiye Cumhuriyeti başını dik tutmakta kararlıdır.”

AV. CEYHAN MUMCU: İŞARETİ FETULLAH VERMİŞTİ

Bir Gladyo suikastına kurban giden gazeteci Uğur Mumcu’nun ağabeyi Av. Ceyhan Mumcu Dink Davasını Aydınlık’a değerlendirdi:

“Bu cinayetin temel amacı Ergenekon tertibinin bir hazırlığıydı. Dink öldürüldüğünde birden bire milliyetçi akımlara saldırılar başladı. Fethullah’ın ‘Ulusalcı dalgayı aşacağız’ açıklaması bu manada anlamlıydı. Ortam hazırlandı. Birileri ‘milliyetçi safsatalar’ diye konuşuyordu.

“Dink davasında soruşturma ve kovuşturmada birçok nokta atlandı ya da gizlendi. Bunun arkasında bir merkezin olduğu anlaşılıyordu. Hayatın olağan akışına aykırı davranılıyordu. Zaten kamuoyu onların Gladyo olduğunu biliyordu, Akyürek ve Yılmazer’i suçluyordu. Hatta Ergenekon davasını destekleyenler bile ‘Zekeriya Öz bir şeyleri örtbas ediyor’ dediler. Gladyo olduğu apaçık. Geç bile kalındı. Zaten bir tertipti. Çok zaman geçmesine rağmen doğru karar verilmiştir.

“Olaydan sonra ortaya Dink dostları çıktı. Bunlar da bu cinayeti sözde Ermeni soykırımının devamı sayılsın, istediler. Davanın sonucundan memnun olmaları gerekiyor. Sözde dostların beğenmediklerini de görüyoruz. ‘O da devletin, bu da devletin’ diye kelime oyunları yapıyorlar.”

Hrant Dink FETÖ NUSRET SENEM kontrgerilla gladyo