17 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Doğu Perinçek: Suriye harekata olumlu uygulamalarda bulunacak

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye'nin PKK'ya karşı başlatacağı harekata Suriye hükümetinin olumlu uygulamalarda bulunacağını açıkladı.

Doğu Perinçek: Suriye harekata olumlu uygulamalarda bulunacak
A+ A-

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, dün akşam Ulusal Kanal’da Çıkış Yolu programında gündemi değerlendirdi. Perinçek, dün Vatan Partisi’ne katılan iş insanı Ethem Sancak’ın başkanlığındaki bir heyetin, Rusya’ya giderek burada temaslarda bulunduğunu söyledi.

Ziyaretin bizzat Rus devletinin Vatan Partisi’ni davet etmesi üzerine düzenlendiğini belirten Perinçek şunları ifade etti:

“Ertelenemeyecek bir geziydi. Soçi ziyareti öncesi o gezinin yapılması lazımdı. Rus devleti çok ısrarcıydı. Sayın Ethem Sancak, partimizin heyet başkanı olarak Moskova'da Rus devlet liderleri ile görüştü. Rus devletinin merkeziyle görüştü. Görüştüğü insanlar da bugün Sayın Putin ile buluştular ve görüşmeleri ona aktardılar. Herkesin Türkiye'nin terörle mücadelesine, Amerikan emperyalizmine karşı Türkiye'nin silahlı mücadelesi, Suriye Harekâtı vardı. Çok verimli oldu. Türkiye'nin meselelerini Sayın Ethem Sancak ve Şule Perinçek çok güzel anlattılar Rus devlet adamlarına. Aynı zamanda Alexander Dugin de dünyanın sayılı aydınlarından biridir. Entelektüel ve filozof da denilebilir. Ona da anlattılar ama devlet Rus devlet adamlarına anlattılar. Şunu söyledik: Önümüzde Türkiye'nin Suriye'ye yapacağı askeri harekât bakımından çok iyi yere gelmiş bulunmaktayız. Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun iki gün önce Aydınlık’ta manşet olan ‘Rejim PKK'nın üzerine yürüsün ondan biz onu destekleriz’ açıklaması ile Rus devlet adamlarının bize yaptığı açıklamalar ortak noktada buluşuyor. Türkiye eğer Suriye Arap Hükümeti ile işbirliği yaparak bu harekâtı yürütürse çok daha kısa zamanda çok daha kesin sonuçlar alınacaktır. O zaman Rusya'nın askeri güçleri de doğrudan doğruya fiilen PKK'yı sınırına kadar sürüp atacak, mücadelenin içinde olacak. Bu görüşmelerin sonunda ortaya çıkan mutabakat çok önemli. Rusya, Türkiye'nin bu harekatına olumlu karşılıyor, destekleyecek. Ama tabii bu desteğin düzeyi farklı olacak, yapsın o zaman biz de varız diyorlar. PKK/PYD'ye temizlemekte biz de varız diyorlar. Bu Soçi'de de mutlaka konuşulacak. Aynı zamanda Rusya, Türkiye'ye Doğu Akdeniz'de de çok daha kapsamlı bir işbirliği öneriyor ve Türkiye'nin enerji sorunlarını çözecek çok önemli işbirlikleri de öneriyor. Libya'da beraber olmak, Suriye'de beraber olmak, Doğu Akdeniz'de Amerikan tehditlerine karşı beraber olmak, Amerika'yı Suriye'nin kuzeyinden Fırat'ın doğusundan da temizleyip atmaya kadar varan ve Türkiye'nin ekonomik sıkıntıları açısından da son derece verimli sonuçları olacak önerileri var. Bunların hepsi Soçi'de konuşulacak.

"TÜRKİYE TARİHİ BİR FIRSAT YAKALAMIŞ DURUMDA"

“Türkiye tarihi bir fırsat yakalamış durumda. Ben niye bunları açık konuşuyorum? Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan da mutlaka bizim bu burada yaptığımız programla ilgilenecektir, ona bilgi verilecektir. Türkiye hem güvenlik sorunlarını çözmek, PKK'yı bitirmek açısından hem de ekonomik dar boğazdan çıkış açısından çok tarihi bir fırsatın eşiğindeyiz. Arzu edilir ki bu fırsat değerlendirilir. Zaten Soçi’de de hükümetimizin önüne bu meseleler ortak çözüm olarak gelecek. Bugün Sayın Ethem Sancak da açıkladı: Rusya, PYD’yi destekliyor diyorlar. PYD'yi ne desteklemesi, biz DEAŞ'a bir operasyon yaptığımız zaman Rus yetkilileri diyor ki DEAŞ’lıların hepsi bir anda PKK'lı oldu, bir telefon geldi kendilerine, hepsi PKK elbiseleri giydi bir gecede. DEAŞ'la PKK'nın Amerika tarafından yönetildiğini biliyoruz. Diyorlar ya Moskova'da PYD'nin bilmem bürosu var. Senin meclisinde bürosu var PKK'nın. Bırak büroyu meclisinde grubu var, PKK grubu var. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin koridorlarında bas bas bağırıyorlar, PKK sloganları atıyorlar, çıkıyorlar kürsüden PKK'yı savunuyorlar. İnsan biraz vicdanlı olur, sen belediyeleri PKK'ya veriyorsun, meclis sandalyelerini PKK'ya veriyorsun, PKK'ya HDP üzerinden her türlü yasal faaliyet imkânı tanıyorsun, ondan sonra da diyorsun ki Rusya'nın PYD'nin Moskova'da bürosu var."

"SURİYE İLE ANLAŞMA YAPMAZSANIZ FIRSATI KAÇIRIRSINIZ"

“Siz askeri harekattan önce Suriye ile anlaşma yapmazsanız fırsatı kısmen kaçırmış olursunuz. Bu programa girerken bana Suriye'den taze bilgi geldi: Rusya ile Suriye arasındaki görüşmeler sonucu Suriye hükümeti de Türkiye'nin PKK'ya karşı harekatına olumlu bakan uygulamalarda bulunacak. Bu da tarihi fırsatın ne kadar büyük olduğunu gösteren bir şey anlaşma olsun ki bu daha kararlı daha sonra kalıcı olsun biz hep böyle anlaşma olmamasının çarelerini mi arıyoruz. Türkiye hükümetinin Türk milletine karşı bir sorumluluğu yok mu? Türk askerine karşı Türk askerine karşı bir sorumluluğu yok mu? İlla kan dökerek mi daha çok Mehmetçik şehit vererek başarıya ulaşalım? Yoksa daha kalıcı daha az maliyetli bir zafer mi kazanalım? Suriye ile birlikte işbirliği yapmadan harekatı yapmanın hiçbir mantığı yok. Yani daha çok Mehmetçik şehit vererek mi yapalım? Daha az şehit vererek mi yapalım? Daha yüksek maliyetli bir harekat mı yapalım? Daha düşük maliyetli bir harekat mı yapalım? Daha çabuk mu zafere ulaşalım yoksa daha geç mi ulaşalım? Doğu Akdeniz'de Amerikan İsrail tehditlerine karşı Suriye'yi de yanımıza alarak daha sağlam bir konum mu elde edelim yoksa iki cephede mücadele tehlikeleri ile beraber mi yürüyelim? Çünkü Suriye ile beraberlik aynı zamanda Doğu Akdeniz'de beraberlik bakın Libya ile bir anlaşma yaptık. Ne kadar faydasını gördük değil mi? Suriye bizim hemen bitişiğimiz, Doğu Akdeniz'de bitişik komşumuz, kıyı bitişiğimiz. Suriye ile beraber olmak Doğu Akdeniz'de Amerika-İsrail-Yunanistan tehdidine karşı ne kadar önemli bir beraberlik. Bunu mu seçelim yoksa daha zayıf bir konumda mı olalım? Hükümet bunlara karar verecek, bakacağız."

Bence Sayın Dışişleri bakanımızın son açıklaması, ‘Suriye hükümet, terörün üzerine yürüsün biz de onu destekleriz’ şeklindeki açıklamaları ümitlerimizi büyüttü. Soçi buluşması da ümitlerimizi büyütüyor. Türkiye iki cephede savaş durumuyla karşılaşırsa onun da üstesinden gelmenin çaresini ararız. Ama neden iki cephede tehditle karşılaşalım, böyle konmaz ki mesele. Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye’nin kuzeyine girerken bir de Doğu Akdeniz'de Amerika ve İsrail donanmalarının Yunanistan'ı üzerimize sürerek yapacağı harekatları niye göze alsın? Bu harekatları etkisiz hale getirecek önlemlerin çok büyük faydası yok mu? Bu önlemleri almayanlar ağır bir hata işlemiş olmazlar mı? Suriye ile beraberlik aynı zamanda Doğu Akdeniz'de de Suriye, Rusya, Türkiye hatta İran çok büyük bir kuvvet kuracak ya da Rusya ve Türkiye beraber olduğu zaman bu bütün Doğu Akdeniz'de dengeleri değiştiren bir olay. Zaten kısmen Türkiye ile Rusya, Libya'da beraber ama bu tam bir beraberlik olursa Libya dünyanın en kaliteli petrollerin çıktığı ülke en yüzeysel ve en düşük maliyetle petrol üreten bir ülke. Niçin bu petrolleri Amerika'ya hediye edelim? Türkiye'nin enerji sorununu çözmek, ucuz ve kaliteli enerji sağlamak, patates, domates, patlıcan, biber fiyatlarını düşürmek bakımından önemli değil mi? Ucuza enerji demek sulama demek, ucuz enerji demek, mazot fiyatının düşmesi demek. Dolayısıyla tarım üretiminin daha verimli, daha ucuz olması demek. Hem sanayi hem tarım üretiminin maliyetlerinin düşmesini dolayısıyla maliyet enflasyonuna karşı en etkili önlemi burada dile getiriyoruz.

“27 Eylül'de İstanbul'da Çırağan Sarayı'na Moskova devletinin yöneticileri geliyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu ile bizzat görüştüm. Türkiye Tüccar ve Sanayicileri ile Rusya Devleti heyetini ve Rusya devleti işadamlarını buluşturuyoruz. 28 Eylül’de de sektörle ilgili yuvarlak masa toplantıları da olacak. Vatan Partisi Genel Başkanı olarak bütün Rusya heyeti şerefine, iş adamlarımızla birlikte bir yemek veriyorum. 29 Eylül günü de Antalya'da Rixos Oteli’nde de turizm ve tarım alanlarında Rus devlet heyetini bizim turizm ve tarımcılarımızı buluşturan bir ‘Altın Fırsat Toplantısı’ yapacağız.”

Doğu Perinçek Ulusal Kanal çıkış yolu