21 Mayıs 2024 Salı
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Doğu Perinçek'ten Çağlayan saldırısı açıklaması: Saldırıların arkasındaki gerçek gücü saklamayın

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ulusal Kanal’da yayınlanan Çıkış Yolu programında Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Beyhan Korkman ve Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel'in sorularını yanıtladı. Perinçek Çağlayan Adliyesi’ndeki saldırıya dair yorumlarda bulundu.

Doğu Perinçek'ten Çağlayan saldırısı açıklaması: Saldırıların arkasındaki gerçek gücü saklamayın

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Çağlayan Adliyesi’nde gerçekleşen saldırıya dair katıldığı programda değerlendirmelerde bulundu. Perinçek hükümeti eleştirdi ve saldırının arkasındaki gerçek faili saklamaya çalışan ellerin olduğunu söyledi.

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, ardı ardına gelen saldırılara ilişkin, Türkiye’de ‘can güvenliği tehlikede’ algısına dikkat çekti, “ABD, Erdoğan yönetimini tam teslim almak istiyor.” dedi. Perinçek Ulusal Kanal’da yayınlanan Çıkış Yolu programında Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Beyhan Korkman’ın sorularını yanıtladı. İstanbul Adalet Sarayı ve ardı ardına gelen saldırıları değerlendiren Perinçek, özetle şu mesajları verdi:

“İlk önce olayları sıralayalım. Camide can güvenliği yok, adliyede can güvenliği yok, kilisede can güvenliği yok. Taksinin içinde can güvenliği yok. Hepsi bir ay içinde olan olaylar. Bir tertip var. Bir kuvvet, bir küresel güç diyelim. ‘Türkiye'de can güvenliğini hükümet sağlayamıyor. Türkiye'de can güvenliği yok.’ algısı yaratmaya çalışıyor. Yalnız Türkiye kamuoyunda değil, dünya kamuoyunda da öyle. Bugün bir otel sahibi arkadaşımla görüştüm, ‘İstanbul’da bizim otel kapasitesindeki oteller baya dolu gidiyordu. Birden bire çok aşağılara düştü.’ dedi. Oteller bile boşaldı. “Bir kuvvet diyoruz… Falanca saldırıyı DHKP-C yaptı. Öbürünü DEAŞ yaptı. Taksi şoförünü bir tane serseri öldürdü. Arkadaki gücü saklayanlar var. Türkiye’de MOSSAD operasyonları yapılıyor. Açıklanan şu: MOSSAD ajanları, fotoğraf çekiyor, haber topluyor. MOSSAD’ın bütün işi fotoğraf çekmek mi? MOSSAD suikastleri, tertipleri nasıl yapıyor? Buradan hükümeti eleştiriyoruz. Türkiye’deki faaliyetlerini açıklayın.”

‘TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİNİ SAVUNMA KARARLILIĞI’

ABD, Tayyip Erdoğan yönetimini teslim almak istiyor. Erdoğan yönetimi, daha seçimden önce ABD’nin istediği rotaya girdi. Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya alınmasına ilişkin oylamalarda da gördük. Ama ABD bununla yetinmiyor. ‘Tam teslim olacaksın’ diyor. Camide, kilisede, adliyede saldırılar oluyor. Metina’da da ABD kendi öz güçlerini kullanarak F16’larla, patriot füzeleriyle saldırdı. 9 askerimizi şehit ettiler. Ondan önce 12 askerimizi şehit ettiler. Bunları birleştirdiğimiz zaman Türkiye’nin ABD ve İsrail odaklı, belki de İsrail'in daha ağır bastığı bir tertiple karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Ama hükümet o mevzide değil. Neden arkasında MOSSAD var, CIA var demiyor? MOSSAD’a operasyon yapıyor ama onun da bir sınırı var. İçişleri Bakanı’nın, Adalet Bakanı’nın hükümet sözcüsünün bu saldırıların arkasındaki gücü tespit etmesi gerekir. ABD’den muazzam bir akın oldu. Cumhurbaşkanımızın ABD Dışişleri Bakanı ile bile görüşmesi denk bir buluşma değildir. Bakan yardımcısının vekili Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilir mi! ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Victoria Nuland’dan söz ediyorum. Demek ki Erdoğan yönetimi, NATO’ya evet diyerek, ABD karşısında boynu eğik gözüküyor.

“PKK, DEAŞ, DHKP-C ile mücadele ediyoruz bunları bitireceğiz’ diyorsunuz ama onun arkasındaki ABD ve İsrail ile işbirliği yapıyorsunuz. Nasıl bitireceksiniz? Bitiremezsiniz, çünkü siz sahipleriyle değil gölgelerle savaşıyorsunuz. Terörle mücadele Tayyip Erdoğan yönetiminin en iddialı olduğu konu olmakla beraber başarılı olma şansı gözükmüyor. Bu nedenle, Vatan Partisi iktidarı, Üreticilerin Milli Hükümeti Türkiye için acil bir sorun. Bu açıklamamız, Türkiye’nin güvenliğini savunma kararlılığının ifadesidir.”

‘MOSSAD’A LANETLER YAĞDIRMAK ÇÖZÜM DEĞİL’

Ardı ardına tertiplenen saldırıların önümüzdeki yerel seçimleri nasıl etkileyeceği sorusunu da Perinçek şu sözlerle yanıtladı: “Türkiye’de yaşayan insanlar korku ve endişe içine sevk ediliyor. Bu tablonun sorgulanacağı makam da hükümettir, İçişleri Bakanlığıdır. Onun için bu tertipler karşısında Üreticilerin Milli Hükümeti, devleti zaaftan kurtarır ve güvenliği sağlar. “PKK’nın partisini kapatmayan bir Anayasa Mahkemesi var. PKK’ya geçen sene 540 milyon TL. Bu sene 600 milyonun üzerinde finans sağlandı. Kimse bu sorumluluğu Anayasa Mahkemesi kararının üzerine atamaz. Evet mahkeme PKK’nın partisini kapatmıyor ama hükümet de bu parayı veriyor. Vatan Partisi’nin yönettiği bir hükümet, Anayasa Mahkemesi ne karar verirse versin, PKK’ya o parayı vermez. PKK’nın partisine bu mali yardımı yapmak anayasaya aykırıdır. Demek ki devlet içinde bölücülüğe karşı zaaf var. “Ekonomiyi ayakta tutma konusunda zaaf görüyoruz. Ekonomi yönetimini Mehmet Şimşeklere, ABD’den tayin edilmiş unsurlara veriyor. Devleti bu zaaftan kurtarmak önümüzdeki süreçte en önemli meseledir. “ABD’ye İsrail’e, MOSSAD’a lanet yağdırarak bu süreçten kurtulamayız. Devleti zaaftan kurtaracak program da bir tek Vatan Partisi'nde var. MHP’yi görüyoruz. AK Parti’nin kuyruğuna takılmış… CHP ve diğer partiler ise tamamen düşmanın kontrolü altında. Bütün gücümüzle bu seçim ortamında milletimize, halkımıza çıkış yolunu, Vatan Partisi seçeneğini kavratmamız ve buna uygun bir seferberlik bir hareketi yaratmamız gerekiyor.”

‘BÖLGE ÜLKELERİNE GÜVEN VERMİYOR’

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin ziyaretinin ardından gelecek hafta da Türkiye, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i ağırlayacak. Vatan Partisi lideri Perinçek bölge ilişkileri ile ilgili de değerlendirmede bulundu: “Türkiye'nin Batı’ya yönelmesi, İsveç’in Finlandiya’nın NATO’ya alınması… Rusya'da, İran'da, Suriye’de, Çin'de ve bütün bölge ülkelerinde Türkiye'ye olan güvensizliği kabarttı. NATO ile Rusya’yı kuzeyden kuşatıyor. Türkiye üzerinden tehdidin ağırlaşması söz konusu. Buna rağmen o ülkeler Türkiye'den vazgeçemiyor. Ama bunun da bir sınırı var. Ticaretini biraz geliştirir, enerji verir ama güvene dayanan bir ilişki ve ortak bir hedef kararlılığı olmaz. “Biz bölge ülkeleriyle görüşüyoruz. Hiçbirinin Tayyip Erdoğan yönetimine güveni yok. Vatan Partisi yıllarca Çin, İran, Rusya ile ilişkiler kurdu ve ‘Türkiye'ye güvenin, Türkiye’den vazgeçmeyin’ diyerek bir kanaat oluşturmaya çalıştı. Oraya da geldi… Ama şimdi Batı’ya yönelmesi… Putin geliyor, ‘Sen İsveç’e, Finlandiya’ya evet diyorsun. Bunlar kuzeyden bana yaklaşıyor, tehdit ağırlaşıyor’ demeyecek mi? Putin’e nasıl yanıt verecek?”

‘HÜKÜMETİN ABD İLE İLGİLİ UFKU YOK’

“Erdoğan yönetiminin ABD ile ilgili de bir ufku yok. Oysa ABD’ye karşı Türkiye’nin çok cesur olacağı elverişli bir ortam var. Dolar saltanatı çökmüş, ABD bölünüyor, iç savaşa doğru gidiyor. Türkiye ABD ve İsrail’e karşı kendi politikalarını dayatabilir ve Rusya, Çin, Suriye ile ilişkilerini kuvvetlendirebilir. Bakın o zaman ABD nasıl telaşa düşüyor? Ama tam tersine İran'a karşı bir takım mali operasyonlar hazırlanıyor. Rusya’yla ticari ilişkileri falan… ABD’nin yaptırımları yüzünden bu kadar kendi milletinin menfaatlerine sırtını dönen bir siyaset olabilir mi? Rusya'ya mal satıyorsunuz. Rusya bankaları size ödemeler gönderiyor ama bizim bankalarımız ‘Yok, kabul etmiyorum.’ diyor. Bu yanlışları bu süreçler affetmez. Bunlar, kolay telafi edilebilecek yanlışlar değil.”

'SALDIRININ ARKASINDAKİ GERÇEK GÜCÜ SAKLAYAN ELLER VAR'

Bu beklediğim bir olaydı. Yarın ve öbür gün de bekliyorum. Bunlar güzel şeyler değil Türkiye’miz açısından ama önce olayları sıralayalım. Camide can güvenliği yok. Adliyede can güvenliği yok. Kilisede can güvenliği yok. Taksinin içinde can güvenliği yok. Bunların hepsini yan yana koyduğumuz zaman hepsi 10- 15 günde olan olaylar. Bir tertip var. Bir küresel kuvvet Türkiye’de can güvenliği hükümet sağlayamıyor, Türkiye’de can güvenliği yok. Kamuoyunda bu algıyı yaratmaya çalışıyorlar. Yalnız Türkiye değil dünya kamuoyunda da bu algı yaratılmaya çalışılıyor. Bugün bir otel sahibi arkadaşımla görüştüm. Bugün birdenbire rezervasyonlar çok aşağı düştü. Oteller bile boşaldı. Türkiye’nin turizmine de vurulan bir darbe ama ondan çok daha önemlisi kamuoyunda bir algı yaratılma çabası. Bu hükümet Türkiye’de asayişi sağlayamıyor. Böyle bir manzara gözüküyor. Akla gelen ilk soru şudur: Bir küresel güç diyoruz, kim olmalı bu? Bu yapılanları çeşitli gruplar kişiler yaptı diyorlar. Arkadaki gücü saklayan bir el de var. Burada hükümeti eleştiriyoruz.

‘KAÇ İHA VE SİHA’MIZI DÜŞÜRDÜKLERİNİ BİLİYORUZ’

“Bakın ekim ayından bu yana Türkiye’nin İHA’ları, SİHA’ları ABD’nin Patriotları ile F-16’ları ile düşürülüyor. Metina’da ne oldu, kamuoyu bunu neden bilmiyor? Bunu da açıklıyoruz, ABD’nin kaç İHA ve SİHA’mızı düşürdüğünü, sayıyı da biliyoruz. ABD ile uyumlu İsrail ile uyumlu politikayı yürütebilmek için milletten bu gerçekleri gizlemeleri lazım ama gizleyemiyorlar. Çünkü Vatan Partisi var, gizleyemeyecekler. Düşmanı net belirlemediler ve Metina utancını Türk ordusuna yaşattılar.”

Vatan Partisi Doğu Perinçek