29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Filyasyonda çözüm sağlık ocakları

Hekimler, filyasyon çalışmalarının birinci basamak üzerinden yürütülmesinin daha etkili olacağı görüşünde. Mevcut haliyle aile hekimliklerinin filyasyonda yer alması mümkün değil. Çözüm birinci basamağın devletleştirilmesi

Filyasyonda çözüm sağlık ocakları
A+ A-
ÖZLEM KONUR USTA

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Haziran'da 6 bin 289 olan filyasyon ekip sayısının 10 bin 802'ye çıktığını açıkladı. Filyasyon ekipleri büyük oranda Ağız ve Diş Sağlığı Merkezlerinde çalışan diş hekimlerinden oluşuyor. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim görevlisi Dr. Nihal Bilgili Aykut, filyasyonun birinci basamağın işi olduğunu aile hekimliği sisteminin kamucu bir bakışla yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Aykut, “Salgın döneminde, aile hekimliği sisteminin sağlık sorunlarımıza çözüm olmadığı görüldü. Türkiye, sağlık ocağı sistemi ile salgına çok daha etkili müdahalede bulunabilirdi” dedi. Cumhuriyetçi Hekimler 2. Başkanı İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hikmet Çevik, salgının yayılımının hız kazanacağı bugünlerde “Birinci basamak devletleştirilmeli, filyasyon sağlık ocaklarının emrine verilmeli” önerisinde bulundu.

AİLE HEKİMİNİN SÖZLEŞMESİNE AYKIRI

Dr. Nihal Bilgili, salgın yönetimi ve filyasyon çalışmalarıyla ilgili şöyle konuştu:

“Sağlık Bakanlığı en başından bu yana salgını sağlık sisteminde alacağı, önlemlerle kontrol altında tutabileceğini düşündü. Oysa salgın mücadelesi hastanede değil sahada yürütülür. Sağlık ocaklarının kapatılarak aile hekimliği sistemine geçilmesi birinci basamağı zayıflattı. Salgın gibi bir durumda seferber edebileceğiniz insan sayısı azaldı. Başka birimlerden toplama işgücü ile filyasyon ekipleri oluşturdu. Bu ekipler, ne kadar sürede ne kadar eğitim alabiliyor. Temaslı aramasının ne kadar etkili yürütüldüğü konusunda şüphelerimiz var. Geçmişte her sağlık ocağında 7 doktor, 15 hemşire ve ebe bulunuyordu. Bunların bir kısmı poliklinik hizmeti verirken geri kalanlar kampanyalarda çalışabiliyordu. Model tamamen farklı. Sağlık ocağı bulunduğu bölgeyi esas alıyordu. Aile hekimliği sisteminde hekim sadece kendine kayıtlı olan hastadan sorumlu. Sözleşmesi var, sahada çıkıp tarama yapması mümkün değil. Bulunduğu yeri terk edemez. Kendi programını yapamıyor. Neredeyse özel hekim statüsünde çalışıyorlar. Sağlık Bakanlığından temaslı takibi gibi talepler geldiğinde sözleşmelerine aykırı olduğu için itiraz edebiliyorlar.”

‘NİYET GEREKLİ’

“İkinci dalgaya hazırlanmak amacıyla Türkiye, yeniden sağlık ocağı sistemine dönebilir mi?” diye sorduğumuz Bilgili şöyle yanıt verdi: “Kısa vadede zor. Bunun yapılabilmesi için niyet gerekli. Bazı yerlerde aile hekimleri, hizmet verdiği binayı kendileri kiralıyor. Bunların da kamulaştırmasını kısa süre içinde yapabilecek misiniz? Bu birimlere personel kaydırılmalı. Kamusal sağlık hizmeti yeniden öncelikli hale gelmeli.”

‘MAHALLEYİ TANIYOR’

Dr. Hikmet Çevik de birinci basamak sağlık hizmetleri ile temaslı takibinin çok daha hızlı ve etkin olacağını söyledi. Çevik şöyle konuştu: “Aile hekimliği sisteminde, sağlık ocağından farklı olarak hastalar coğrafi bölgeye bakmadan kendi aile hekimini seçebiliyorlar. Sağlık ocakları, mahalleyi yaşayanları tek tek tanıyor, ailenin yapısını davranışını biliyor. Onun için sağlık ocağı sistemi temaslı takibini yapmak için çok daha uygun. Aile hekimlerinin statüsünü 657’ye tabi hale getirilerek, hızla personel takviyesi yapılması ile sağlık ocağı modeline geçilebilir. Filyasyon ekipleri sağlık ocaklarının emrine verilir.”

TELEFONLA DEĞİL YERİNDE TAKİP

Sağlık Bakanlığının Kovid-19 rehberine göre kesin veya olası Kovid-19 enfeksiyonu olan kişinin takibi il/ilçe sağlık müdürlüğü tarafından yürütülüyor. Rehberde, “Kesin veya olası Kovid-19 enfeksiyonu olan kişi, son temaslarından sonraki 14 gün boyunca; özellikle ateş ve solunum semptomları açısından telefon ile sorgulanarak izlenmeli, gerekir ise ev ziyareti yapılmalıdır. Temaslı takibi İl/İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından organize edilir ve yürütülür” deniliyor. Hekimler, bu işlemlerin sağlık ocakları tarafından yürütülmesinin daha etkili sonuç vereceği görüşünde. Rehber, evde izlenen hastaların iyileşene kadar aile hekimleri tarafından takip edilmesi öngörüyor. Aile hekimleri ise koşulları gereği telefonla yapabilecekleri bu takibin etkili olmadığını savunuyor.

Son Dakika Haberleri