17 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Gönüllüleri öldüren İsrail'in timsah gözyaşları

Tel Aviv güçlerinin saldırısında WCK gönüllülerinin yaşamını yitirmesinden sonra İsrail ordusu 'özür dilerken', Netanyahu konuyu 'olur böyle şeyler' diyerek geçiştirdi.

Gönüllüleri öldüren İsrail'in timsah gözyaşları
Saldırıya uğrayan araçlardan biri
A+ A-
DIŞ HABERLER SERVİSİ

Gazze'deki açlığı gidermek için uğraşan yardım kuruluşu Dünya Merkezi Mutfağı (WCK) konvoyuna düzenlenen saldırının yankıları sürüyor. İsrail'in Batılı müttefikleri de dahil olmak üzere büyük tepki çeken saldırıda yedi kişi hayatını yitirdi. Ölenlerin üçü İngiliz diğerleri ABD, Avustralya, Kanada ve Filistin vatandaşı. Yaşananlar Tel Aviv'in başını ağrıtacak gibi görünse de İsrail'in hesap vermeme lüksü göz önüne alındığında göründüğünden daha farklı bir tabloya karşılaşıyoruz.

KONVOYUN WCK'YE AİT OLDUĞU BELLİYDİ

Edinilen bilgiye saldırı bir silah insansız hava aracından (SİHA) üç füzeyle yapıldı. İsrailli savunma kaynaklarına göre araçların üzerinde WCK'ye ait olduklarını gösteren açık işaretler vardı. Yardım kuruluşu da konvoy yola çıkmadan önce güzergahları hakkında yetkilileri bilgilendirmiş ve onay almıştı. Fakat iddialara bakılırsa konvoyu takip altında tutan birimler araçlardan birinde silahlı birinin varlığından şüphelendi ve bu kişinin bir “terörist” olduğu sonucuna vardı, böylece üç araçtan oluşan konvoya üç füzeyle saldırı düzenlendi. Olayı daha da korkunç detaysa ilk araç vurulduktan sonra iki kişinin sağ kurtulup diğer araçlara bindiktekten sonra bu araçların da füzeyle vurulmuş olması. Konvoyda bulunan hiçkimse sağ kurtulamadı. Bazı görgü tanıklarının ifadelerinde, konvoydaki araçların WCK’ye ait olduğu açıkça belliydi denildi ve bu nedenle İsrail ordusunun olayın bir “hata” olduğu ve “soruşturulacağı” yönündeki tutumuna şüpheyle yaklaşıldı.

Gönüllüleri öldüren İsrail'in timsah gözyaşları - Resim : 1
‘WCK kahramanlarının yasını tutuyor

'EMİRLERE AYKIRI HAREKET ETTİLER'

İsrail'de yayın yapan Haaretz'e konuşan bir yetkili durumu "sinir bozucu" olarak nitelendirerek, “sahadaki birimler, güçlerimizi korumakla hiçbir ilgisi olmayan durumlarda, herhangi bir hazırlık yapmadan saldırı başlatmaya karar veriyor." diyerek dert yandı. Gazeteye açıklamalarda bulunan ordu kaynakları da yardım görevlilerinin sahadaki komutanlar emirlere aykırı davrandığı için öldüğünü söylüyor. Olayın ordu ile WCK arasındaki koordinasyon sorunlarından değil, sahadaki komutanların disiplinsizliğinden kaynaklandığını belirten kaynaklar, “saldırıya karışan komutan ve kuvvetler emirlere de talimatlara da aykırı hareket etti.” dedi.

NETANYAHU'YA GÖRE 'OLUR BÖYLE ŞEYLER'

Tepkiler çığ gibi büyüyünce salı gecesi bir açıklama videosu yayınlamak zorunda kalan İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, yaşanlardan dolayı “özür diledi” ve "operasyonun kapsamlı ve şeffaf bir şekilde inceleceğini” söyledi. Başbakan Binyamin Netanyahu ise yaşanan “trajik” olayın “yanlışlıkla” meydana geldiğini ve “savaş durumunda böyle şeylerin olabileceğini” savundu. Saldırı dünya liderlerinden sert tepki görürken, ABD Başkanı Joe Biden bunun münferit bir olay olmadığını, İsrail'in uzun süredir Gazze'deki yardım çalışanlarını ve Filistinli sivilleri korumada başarısız olduğunu söyledi. İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bir ABD'li yetkili, Gazze'deki savaş koşullarında yardım kuruluşlarının çektiği sıkıntıları kastederek, "Açıkçası insanlar zaten bu işi yapmak için sıraya girmiyor ve İsrail, gönüllü olan birkaç gruptan birini yok etti." dedi.

SİSTEMATİK ÖLDÜRME POLİTİKASI

Washington ve Tel Aviv'in diğer müttefikleri, HAMAS'a karşı savaşa verilen desteğin devam etmesinin, İsrail'in Gazze'deki sivil nüfusa yardım yapılmasına izin vermesine ve bunu kolaylaştırmasına bağlı olduğunu İsrail'e “açık bir şekilde” ifade etti. Filistinli direniş grupları da işgalin silahsız sivillere, uluslararası yardım ekiplerine ve insani yardım kuruluşlarına karşı sistematik öldürme politikasındaki ısrarına dikkat çekerek, yardım kuruluşu ekibinin hedef alınmasını kınadı. Saldırı WCK’nın faaliyetlerini durdurmasına neden oldu ve diğer birçok kuruluş ve ülke, yardım çabalarını duraklattıklarını duyurdu.

'SALDIRI KASITLI, BİZ APTAL DEĞİLİZ'

Aslına bakılırsa bu durum, Gazze'deki açlığı bir silah olarak kullanarak bölgeye yardımların girmesi engelleyen, UNRWA'nın faaliyetlerini bitirme noktasına getiren İsrail'in işine gelen bir durum. Dolayısıyla Tel Aviv yetkililerinin yardım kuruluşlarına “geri dönün” yönündeki çağrıları timsah gözyaşlarından ibaret gibi görünüyor. Amerikan yayını Politico'ya konuşan bir ABD'li yetkili, "İsrail'in Gazze'deki yardım çalışanlarına yönelik saldırısı kasıtlı görünüyor." şeklinde konuştu. Yayına konuşan bir başka kaynak da “kasıtlı” ifadesini kullanarak, "Arka arkaya üç araca üç saldırı yapıldı, bu kaza olamaz" dedi ve "Biz aptal değiliz” diye ekleme gereği duydu. Yetkililer ayrıca Tel Aviv'in “şeffaf biçimde” yürüteceğini iddia ettiği soruşturmalara da değinerek, "İsrail'in geçmişteki soruşturmaları yürütme biçiminden bıktıklarını ve hesap verebilirlik açısından şüphe duyduklarını" belirtti. Bilindiği üzere Netanyahu yönetimi ve İsrailli fanatikler Gazze'ye karadan yardım girişini engelliyor. Beyaz Saray müttefikine bu konuda baskı yapmak yerine gökten yardım malzemesi atarak “tiyatro” sergilemiş, Gazze sahiline “geçici liman” inşa etmeye başlamış, başta bu projenin asıl amacı olmak üzere güvenlik ve yardımların nasıl dağıtılacağı konularında şiddetli tartışmalara da yol açmıştı.

'BİZİM SİLAHLARIMIZLA MI ÖLDÜRÜLDÜLER?'

İngiltere'de İşçi Partisi Milletvekili Richard Burgon, aralarında İngilizlerin de olduğu WCK çalışanlarının Gazze'de öldürülmesinde "ülkesinin İsrail'e sağladığı silahların kullanılıp kullanılmadığının" soruşturulmasını talep eden bir mektup yazdı. İngiliz milletvekili mektubunda şu satırlara yer verdi:

"Bu saldırı, Gazze'ye yönelik bu tür ölümcül saldırılarda ve hatta İsrail hükümetinin işlediği savaş suçlarında oynayabileceği rol göz önünde bulundurulduğunda, İngiltere'nin İsrail'e silah satışını neden derhal askıya alması gerektiğinin altını bir kez daha çizmektedir. Bu son olay ise İngiltere askeri ihracatının İngiliz vatandaşlarına yönelik saldırılarda da kullanılmış olabileceğini göstermektedir." Saldırının, WCK'nin, güzergahını İsrail ordusuyla koordine etmesine rağmen gerçekleştiğini kaydeden Burgon, İngiltere'nin İsrail'e 2015'ten bu yana silah ve mühimmat bileşenleri dahil en az 474 milyon sterlin değerinde askeri ihracat yaptığını hatırlattı ve Gazzelilerin bombalamasında kullanılan F-35'lerin bileşenlerinin yaklaşık yüzde 15'ini İngiltere'nin sağladığını ekledi.

İsrail Gazze Tel Aviv Binyamin Netanyahu Dünya Merkezi Mutfağı (WCK)