Gül'süz dönem ABD için kayıp

Bayram anısıyla başlayalım dilerseniz.

Vatan Partisi’ni temsilen bir bayram ziyaretine gitmiştim. Laf Atatürk’ün Bütün Eserleri (ATABE)’ne geldi. Cihan Paçacı’nın ilgisini anımsadım. Ertesi gün aradı “Ben tüm seti almak istiyorum” demişti. Bayramlar böyle güzel olaylara vesile oluyor. Bin yıllık gelenek. Bu havayı yaşamak güzel.

ATABE çalışmasını Aydınlıkçıların başarması çok önemli. Devlet yapmadı.

Türk Tarih Kurumu ne yapıyor? Atatürk’ün kurduğu kurumun bu çalışmayı yapması gerekirdi. Söylev ve Demeçler’i yayımladılar ama eksik. 3 cilt. ATABE ise 30 cilt. Bu Atatürk’ün ne kadar sansürlendiğini gösterir. Toplumdan saklanan bir Atatürk var. Atatürk’ü Bugün Okumak diye program yapıyordum, orada okudukça şaşırıyordum sansürün boyutuna.

Ermeni konusu da öyle Mehmet Perinçek’in çalışmaları olmasaydı Ermenistan’ın ilk Başbakanı Kaçaznuni’nin açıklamalarını okuyabilir miydik? Kaynak Yayınları Ermeni soykırımı iddialarını çürüten eserler yayımladı. Devletin bunların hepsini kütüphanelere koyması lazım.

Siyasetçiler bu kitapları okuyor mu?

Okumuyor.

Atatürk’ün iç cepheyi birleştirerek kuşatma altındaki ülkeyi kurtarma adımları günümüz için önemli dersler içeriyor. Siyasetçilerin mutlaka okuması lazım.

Geçen hafta Hulki Cevizoğlu benimle bir program yaptı. ATABE’den yararlanarak çok sayıda kitap konusu çıkardığını belirtti.

İç siyasete geçelim dilerseniz. Ali Babacan, Tayyip Erdoğan’ın yanındayken Abdullah Gül’e çalıştığını açıkladı.

Geçmişte böyle tipler bulamazsınız. Marifet gibi anlatmış. Övünüyor bir de. Neymiş, Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olamayınca Türkiye 5 yıl kaybetmiş. Ne kaybetmiş Türkiye? Gül cumhurbaşkanı olsa ne kazanacaktık şimdi? Neyi kaybettik? Gül dönemi hukuk cinayetleri dönemidir.

Gül denilince aklınıza bu mu geliyor?

‘Savcı bulun, delillendirin, uydurma dava açın, hasımlarımızı cezaevinde sürüm sürüm süründürelim’ geliyor. O zaman aslan gibi gençler Silivri’ye geldi. TGB’liler. Senin Silivri’de ‘Bir adım daha atarsak içerideyiz’ dediğin açıklamayı hatırlıyorum. Hakim bu yüzden bana “Dışarıdaki on bin gence güvenip de bizi boks torbasına çevirmek mi istiyorsunuz’ demişti. Keyiflenmiştim.

Gül’ün, ABD’lilerle yaptığı 2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşmayı da hatırlatalım.

Hatırlat. Gül’süz dönem ABD için kayıp oldu. PKK, FETÖ kaybetti. 2. İsrail kaybetti. ABD için kayıpları açıklayabilirim. Allah Türk Milletini Abdullah Gül’den korumuş.

Barış Akademisyenleri denilen bir grup, terörle mücadele başladığında, HDP yöneticileriyle birlikte, eş zamanlı olarak operasyonları durdurma çabası içine girdi. Bu grubun bir bölümünün CHP tarafından maaşa bağlandığını CHP’li Aykut Erdoğdu’dan öğrendik. Erdoğdu, 'CHP’li belediyeler sözünde durmadı kendi cebimden karşıladım' diyor. Bu olay adli bir vaka değil mi?

Tabii ki adli vaka, yani bu açıklama görevi kötüye kullanma suçu itirafıdır. Ayrıca neyin barışı? PKK seven akademisyenler kendilerine böyle bir isim bulmuş. PKK barış örgütü mü? Doğu illerimizde ben bizzat gördüm. PKK adliye bahçelerinde geziyordu.

Son olarak Filistin’i konuşalım. Filistin’in bağımsızlığı için önce içeride Filistin’in birliği gerekmez mi?

Doğru teşhis. İttihatçılardan bir örnek verebiliriz. Mustafa Kemal öne çıkınca Talat Paşa yardımcı oldu. Talat da liderdi. Kendini dayatmadı. Hatta Enver Paşa’ya bile bunu telkin etti. Talat Paşa kendini rakip olarak koymadı. Başkasının koymasını da doğru karşılamadı.

Cemal Paşa, Talat Paşa’ya mektup yazıyor. ‘Enver hata yapıyor. Rusları kışkırtacak. Kurtuluş Savaşı zora düşecek’ diye. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır diye güzel bir sözümüz var. Hatırlatma zamanı. Mustafa Kemal bağımsızlıkçı idi. Destek aldığı kuvvetlerle hep kişilikli bir ilişki kurdu. Milleti birleştirerek zafere ulaştı.

Son soruyu ben sorayım. E- Aydınlık abone kampanyası nasıl gidiyor?

Çok iyi. İlk hedefe belirlediğimiz tarihten önce ulaşacağız.

Abone sayısının artması dileğiyle.