Hekimlerden TTB önerisi: Türk kalsın Şebnem gitsin

MHP Gaziantep Milletvekili Ali Muhittin Taşdoğan, önceki gün TBMM Başkanlığı’na Türk Tabipleri Birliği (TTB) kanununda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifini sundu. Kanun teklifinde Türk Tabipleri Birliği ibaresinin “Tabipler Birliği” olarak değiştirilmesi talep edildi.

Yasa teklifinin gerekçesinde, TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın Türk Ordusu'na yönelik iftiralarına gönderme yapıldı: "Ülkemizin, milli güvenliğini tehdit eden, sınırlarımızdaki terör hareketlenmeleri ve milletin güvenliğini tehdit eden terör unsurları bertaraf edilirken, milletin can ve mal güvenliğini koruyan, vatan savunması yapan kolluk güçlerimizin moral ve motivasyonuna zarar veren açıklamalar, devlete karşı işlenecek en ağır suçtur. Tabipler Birliği'nin, milli güvenlik meselelerinde bile terör odaklarıyla aynı görüşü savunması, vatan savunması yapan kolluk güçlerimizin moral ve motivasyonuna zarar vermesi, terör örgütlerinin savunuculuğunu yapan birliğin isminin başında 'Türk' ibaresinin geçmesi kamuoyu vicdanını ve aynı görüşü savunmayan ancak kamu dışında çalışmak için üye olmak zorunda olan tabiplerimizi rahatsız etmektedir."

MHP'nin Türksüz Tabipler Birliği teklifinde hekim örgütlerinin doğal üyelik, zorunlu üyelik gibi talepleri de görmezden gelindi. Teklifte aksine, “6023 Sayılı Kanun'un 7'nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan 'üye olmak ve üyelik görevlerini yerine getirmekle yükümlüdürler.' ibaresi, 'üye olabilirler' şeklinde değiştirilmiştir." ifadelerine yer verildi.

Yasa teklifini ve hekimlerin taleplerini sendikalarla konuştuk:

ZORUNLU ÜYELİK VE SEÇİME KATILIM

Tabip Sen Genel Başkanı Dr. Av. Ahmet Erçek:

Bu kanun teklifini reddediyoruz. "Türk" ismi vatanını milletini seven 180 bin hekimin ortak inancı doğrultusunda TTB'de ifadesini buluyor. TTB değil, Şebnem Korur Fincancı, "Türk" adını hak etmiyor. Türk hekimler vatanını, bayrağını sever. Vatanıyla gurur ve onur duyar. Bir kişinin suçu ile 180 bin kişiyi temsil eden bir odanın adının değiştirilmesini reddediyoruz. İlla suçlu nedeniyle değişiklik yapılmak isteniyorsa, Meclis'te 50 HDP milletvekili var. O zaman Türkiye Büyük Millet Meclisinin adını da mı değiştireceğiz.

Bir meslek kuruluşuna o mesleğin tüm mensuplarının mecburi üye olması gerekir. Mali müşavirler odasına üye olmadan mali müşavirlik yapamıyorsunuz. Sembolik bir aidatla tüm hekimler meslek örgütüne kayıt olmalı. Seçimlere katılıma ilişkin de düzenleme olmalı. Baro seçimine katılmamanın bir cezai yaptırımı var. Hekimler için de aynı şey geçerli olmalı. Oy kullanmayı kolaylaştıracak düzenlemeler yapılmalı. Hekimler elektronik imza ile oylarını kullanabilmeli. Şebnem Korur Fincancı'nın merkez konsey başkanı olması, hekim arkadaşlarımızın bu konuya yeterince ilgi göstermemesinden kaynaklanıyor.

'SEÇİMLERE KATILACAĞIZ'

Hekim Sen Başkanı Adil Kurban:

TTB'de ifade edilen "Türk" ismi tüm Türkiye vatandaşlarını kapsıyor. Bu devirde ırkçılık yapmamız mümkün değil. Burada sorun, TTB'nin siyasi hareketidir. Bu bizleri rahatsız ediyor. Meclis'te milletvekillerinin yapması gereken seçim yasalarını daha demokratik hale getirmek.

TTB seçimleri tek basamaklı bir seçim gibi değil. Delegeler farklı zamanda seçiliyor. Kapsayıcılığı az, sınırlamalar çok fazla. Örneğin "Şu tarihten sonra üye olanlar seçime giremez" gibi sınırlamalar var. TTB bütün hekimleri temsil edecekse doğal üyelik olmalı. Ancak TTB, meslek örgütü vasfını yitirdi, disiplin kusuru işleyen hekime ceza veremiyor.

Biz TTB olsa da olmasa da hekimler adına bütün sağlık çalışanlarının haklarını koruyacağız. İdeal sağlık sistemini tesis etmek için çalışacağız. Bu süreçte de TTB'nin Türk hekimliğine zarar vermemesi için seçimlere aktif olarak destek vereceğiz. Siyaset üstü zeminde olması için demokratik bir seçim sistemi istiyoruz.

'MEVCUT TAVIR 'TÜRK'Ü ÇIKARARAK DEĞİŞMEZ'

Hekim Birliği Sendikası Başkanı Dr. Hatice Balcı:

Şebnem Korur Fincancı kendini temsil edebilir ancak Türk Tabipler Birliği Başkanı sıfatıyla yaptığı açıklamalarda hekimlik mesleği çerçevesinde kalarak daha dikkatli ve özenli olması gerekir. Biz Türk Tabipleri Birliği'nin, Atatürk'ün "Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz" vecizesiyle işaret ettiği Türk hekimlerini temsil etmesini istiyoruz. TTB, hekimlerin hak ettiğini almasını sağlayacak, hekimliğin gelişmesine ön ayak olacak ve bu yönde mücadele edecek bir kurum olmalı. Ancak şimdiye kadar bu yönde bir tavır içinde olmadıkları ve siyasi söylemleri nedeniyle haklarımızı korumak için Hekim Birliği'ni kurarak sendikalaştık. İsminden Türk kelimesinin çıkarılması, TTB yönetiminin mevcut tavrını değiştirmez. Önemli olan kurumun, Türk hekimlerinin haklarını arayabilecek şekilde devamının sağlanmasıdır. TTB yönetimi siyasi ve ideolojik söylemleri nedeniyle hekimlere uzak durdu. Hekimlerin kendi haklarını savunmaları için bir sivil toplum örgütünde olmaları gerekir. Bunun gönüllülük esasına göre rıza ile olması gerektiğini düşünüyorum.