Hemşirelerden Sağlık Bakanı’na: Özür değil haklarımızı istiyoruz

Türk Hemşireler Derneği’nin yaptığı açıklamada, ‘sağlık hizmetinin bir ekip işi olduğu ancak hastanelerde, aile sağlığı merkezlerinde ve diğer sağlık kurumlarında Sağlık Bakanlığı’nın Hekim Bakanlığı olarak anıldığı’ belirtildi.

Bakan Koca’nın sosyal medyadan özür kampanyası başlatan hemşirelere “Değerli hemşireler. 38 sağlık branşından arkadaşlarım. Sky News kanalının salgınla mücadeledeki başarımızı anlatan haberinden söz ederken, ‘Hekimlerimizle, sağlık sistemimizle gurur duyalım’ şeklindeki cümlem sebebiyle, bugün hakkımda özür dile kampanyası başlattığınız doğru mu?” ifadelerine yanıt verilen açıklamada, “200.000’e yakın meslektaşımızın temsilcisi olarak, göreve geldiğiniz ilk günden başlayarak, defalarca randevu talep etmemize rağmen sizden hala randevu alamadığımız doğrudur” denilerek tepki gösterildi.

‘ÇAĞRILARIMIZ YANITSIZ KALIYOR’

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Pandemi öncesinde de olduğu gibi, sürecin ilk günlerinden bu yana toplumumuza daha nitelikli bakım sunmak için bakanlığımıza yönelik işbirliği çağrılarımızın karşılıksız kaldığı doğrudur! Pandemi süreci boyunca, meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlara ve sağlık hizmet sunumunda yaşanan sıkıntılara yönelik 7 tane rapor hazırladığımız, bu raporu Bakanlığımız başta olmak üzere ilgili mercilere sunduğumuz ancak bu raporların hiçbirine yönelik geri bildirim alamadığımız doğrudur! Bilimsel ve mesleki birikimimize, sistemdeki müdahalelerin pek çoğunun uygulayıcısı olmamıza rağmen pandemi bilim kurullarında yer almaya yönelik çabalarımıza hiçbir geri dönüş olmadığı doğrudur. Pandemi sürecinde sağlık sistemini sırtlamamıza rağmen hemşirelik günü dışında adımızın anılmadığı doğrudur! Bel kemiğini oluşturduğumuz sağlık hizmet sunumunda, toplum sağlığına, bizlere ve uygulamalarımıza yönelik kararların bizsiz alındığı doğrudur! İşyerlerimizde yönetim ve sendika baskısı altında ezildiğimiz doğrudur!”

‘ÇOĞUMUZUN İŞ GÜVENCESİ YOK’

“Bahsi geçen cümlenizden dolayı hakkınızda başlatılan kampanyanın doğru olup olmaması bir yana, yaşadığımız kati doğrulardan bahsetmek isteriz denilen açıklama şöyle devam etti: “Biz istemeden verileceği açıklanan, ancak ne vaatleri ne de emeklerimizi karşılayan, halkımızın gözünde ek para aldığımız algısına yol açan adaletsiz ek ödemelerin, motivasyonumuzu yerle bir ettiği doğrudur! Pek çoğumuzun iş güvencesi olmadan, pek çok özlük hakkından mahrum süresiz sözleşmeli çalıştırıldığı doğrudur! Maaşlarımızın açlık sınırının hemen üstünde, yoksulluk sınırının oldukça altında olduğu doğrudur! Üniversite hastanelerinde oldukça ağır koşullarda düşük ücretlere çalıştığımız doğrudur! Aile sağlığı merkezlerinde, yüksek risk altında çalıştığımız ancak hiçbir haktan faydalanamadığımız doğrudur! Okullarımıza meslek dışı, mesleğimizi bilmeyen yöneticiler, öğretim elemanları doldurulurken, görev yetki ve sorumluluklarımız sırf istihdam sorunları var diye, hizmetteki niteliği artıracağı iddiasıyla diğer sağlık çalışanlarına devredilirken, hemşirelik hizmetleri, hemşire olmayan, işi bilmeyen, ehil olmayan çalışanlar tarafından yönetilirken, ‘Biz bu şartlarda halkımızın hak ettiği nitelikte bakım veremiyoruz’ feryatlarımızın sizin kulağınıza erişmediği doğrudur!

‘MUTSUZ, UMUTSUZ, ÖNEMSİZ HİSSEDİYORUZ’

“Bu ülkede hemşirelerin mutsuz, umutsuz olduğu, önemsiz, değersiz hissettiği doğrudur! Biz hemşireler, sizden özür beklemiyoruz. Bizler eğitim, uygulama, yönetim ve özlük haklarımıza yönelik sorunlarımıza çözüm istiyor, çözüm bekliyoruz. Her bir soruna yönelik tespitlerimiz ve çözüm önerilerimiz var, çözüm için çalışma isteğimiz ve gücümüz var. Bu sefer siz sordunuz, biz cevapladık dolayısıyla sesimizin yine boşlukta kaybolmayacağını umuyor, işbirliği teklifimizi yineliyoruz.”