22 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Özdağ'ın kayyım kandırmacası: ‘HDP'lilere zaman kazandırma taktiği’

Kemal Kılıçdaroğlu ile Ümit Özdağ arasında imzalanan protokolü Aydınlık’a değerlendiren hukukçular, protokolün 4. maddesiyle, Anayasa’nın 127. maddesinin fiilen yürürlükten kaldırılmak istendiğini belirttiler. Hukukçular, bunun HDP’nin zaman kazanmasına yarayacağını söylüyor.

"Hukukçular: Kılıçdaroğlu-Özdağ protokolü Anayasa'nın yürürlüğünü engelliyor, HDP'ye zaman kazandırabilir"
AYDINLIK / ANKARA

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Altılı Masa Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na destek vereceklerini açıkladı. Özdağ ve Kılıçdaroğlu arasında imzalanan protokolün 4. maddesindeki “yargı kararı” ifadesine dayanılarak, “kayyımlar devam edecek” havası estirilmeye çalışıldı. Hukukçular ise Anayasa’nın 127. Maddesine dikkat çekti. Protokol ile maddenin fiilen yürürlükten kaldırılmak istendiği, bunun idari vesayet yetkisini ortadan kaldırma talebi olduğu belirtildi. Güvenlik kaygısını da beraberinde getirecek uygulamanın, HDP'nin zaman kazanmasına yarayacağı, partilerin protokol değil Anayasa'ya bağlı olması gerektiği vurgusu yapıldı.

Kılıçdaroğlu ve Özdağ arasında imzalanan 7 maddelik protokol metninin 4. maddesinde “Terörle mücadele çerçevesinde, terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir.” denildi.

ANAYASA'NIN 127. MADDESİ

Avukat Aykut Babacan, protokol maddesini Aydınlık'a değerlendirdi. Anayasa’nın 127. Maddesini hatırlattı. Yargı kararı kesinleşene kadar İçişleri Bakanı tarafından geçici uzaklaştırma yetkisi de bulunduğunu söyleyen Babacan, “İçişleri Bakanı karar kesinleşene kadar geçici bir tedbir olarak bu yetkiyi kullanabilir, karar kesinleştikten sonra İçişleri Bakanı’nın yetkisi sona erer. Hükümlü, yargı kararı neticesinde aldığı mahkumiyetin sonucu olarak TCK 53/1-a maddesinde sayılan belediye başkanlığı gibi birtakım kamu görevlerinin üstlenilmesinden yoksun bırakılır.” dedi.

GARANTİ VERİYOR

CHP ve Zafer Partisi arasında imzalanan protokolde TC Anayasası madde 127 hükmünün uygulanmayacağının kararlaştırıldığını söyleyen Babacan,

“Örneğin bir belediye başkanının belediye imkanları ile terör örgütüne destek verdiği anlaşılırsa, deliller her ne olursa olsun söz konusu protokole göre geçici uzaklaştırma tedbiri uygulanmayacak... Protokolde yer alan 'yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir' ifadesi yargı kararı kesinleşmeden önce hiçbir idari tedbir uygulanmayacağını muhataplara garanti ediyor.”

Özdağ'ın kayyım kandırmacası: ‘HDP'lilere zaman kazandırma taktiği’ - Resim : 1

HUKUKEN KABUL EDİLEMEZ

“İki siyasi parti arasında imzalanan, normlar hiyerarşisinin en alt sırasında bile yeri olmayan bir seçim protokolünün TC Anayasasının 127. Maddesini fiilen yürürlükten kaldırılması hukuken kabul edilemez. Göreve gelecek bakanların parti protokollerine değil Anayasa’ya bağlı olması beklenir. Bu durum elbette güvenlik kaygılarını beraberinde getirir.

ŞIRNAK BELEDİYESİ ÖRNEĞİ

İdari vesayet yetkisinin amacını örneklerle açıklayan Babacan, 2015 yılında PKK/KCK terör örgütünün 'özyönetim' açıklamalarının ardından Şırnak Belediyesi'nin “özerklik” ilan ettiğini hatırlattı. Babacan şöyle devam etti:

BELEDİYE KAMYONUNA BOMBA YÜKLEDİLER

“Belediye kamyonlarına yüklenen bombalarla güvenlik güçlerimize yönelik hain saldırılar gerçekleştirilmiştir. Belediye ihaleleri terör örgütü üyesi belediye başkanları tarafından terör örgütü yandaşlarına doğrudan verilmiştir. Bu süreçte terör örgütüne destek vermeyen vatandaşlar şehir merkezlerini terk etmeye zorlanmıştır.”

Babacan, Mardin Artuklu ilçesinde Cevizli Jandarma Karakoluna düzenlenen ve iki askerimizin şehit olduğu, bir vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 40 kişinin yaralandığı saldırıda da bomba yüklü kamyonun Mardin Mazıdağı Belediyesi’ne ait olduğu, saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin Mardin Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı İlaçlama Birimi’ne ait bir araçla olay yerinden kaçtıklarının tespit edildiğini de anlattı.

Babacan sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Saydığımız olaylara ilişkin olarak Mülkiye Müfettişleri ve Mahalli İdare Kontrolörlerinin yaptığı teftişler sonucunda terör bağlantılı suçlara karıştığı tespit edilen belediye başkanları ve meclis üyeleri görevden uzaklaştırılmıştır. İdari vesayet yetkisinin amacı tam olarak budur. Merkezi idare terörle mücadele ederken yerel yönetimlerin terör örgütlerine lojistik destek, propaganda desteği, para ve insan kaynağı sağlaması idarenin bütünlüğünü ortadan kaldırır.”

Zafer Partisi Ümit Özdağ Anayasa CHP Ali Babacan Kemal Kılıçdaroğlu