İddianame saptadı: HDP'yi PKK yönetiyor

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı. Şahin kapatma davasıyla ilgili yaptığı açıklamada, HDP yönetici ve üyelerinin beyan ve eylemleriyle PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettiklerinin, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıklarının anlaşıldığını kaydetti.

HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davanın iddianamesinde, 687 HDP’li hakkında siyasi yasak istendi. Anayasa Mahkemesi, siyasi yasak istenen kurucuları dahil partililerin, beyan ve eylemleriyle partinin temelli kapatılmasına neden olduğunu belirlerse, bu kişiler yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetçisi olamıyor. Hüküm, kararın Resmi Gazete’de gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak uygulanıyor.

'PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN UZANTISI'

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şahin, kapatma davasına ilişkin gerekçelerini yazılı açıklamayla bildirdi. Şahin açıklamasında şu satırlara yer verdi: "Halkların Demokratik Partisi yönetici ve üyelerinin, beyan ve eylemleriyle, demokratik ve evrensel hukuk kurallarının kabul etmeyeceği şekilde davrandıkları, PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları anlaşıldığından, adı geçen siyasi partinin kapatılması Anayasa Mahkemesi’nden talep edilmiştir."

SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, bir siyasi partinin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde açılan davalarda, "ceza davası" prosedürü izleniyor. Siyasi partilerin kapatılması, Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanıyor. Anayasa Mahkemesi, temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebiliyor.

ÜÇTE İKİ OY ÇOKLUĞU

Mahkeme, bir siyasi partinin Anayasa’nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10’unun oyuyla karar verebiliyor. Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun davanın mahiyetine uygun hükümleri uygulanıyor, dosya Genel Kurulca inceleniyor ve kesin karara bağlanıyor.

RAPORTÖR GÖREVLENDİRİLECEK

Bu aşamadan sonra Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, raportör görevlendirecek.

Başkanın görevlendirdiği raportör ilk inceleme raporunu hazırlayarak Başkanlığa sunacak. Dosyanın kabulüne karar verilmesi halinde iddianame ve ekleri HDP’ye gönderilerek, usul ve esasa ilişkin savunmaları alınacak. HDP’nin yasal süre içinde ön savunmasını vermesi gerekiyor. Bu sürenin uzatılması için yapılabilecek başvuruyu Anayasa Mahkemesi karara bağlayacak. Ön savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, esas hakkındaki görüşünü sunacak. Bu görüş HDP’ye gönderilecek.

HDP SÖZLÜ SAVUNMA YAPACAK

Daha sonra belirlenecek bir tarihte Başsavcı Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak. Bütün bu sürecin ardından raportör, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse davalı HDP, ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.

Raporun Anayasa Mahkemesi üyelerine dağıtılmasının ardından Başkan Zühtü Arslan toplantı için bir gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. HDP hakkındaki kapatma davasını 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak. Siyasi parti kapatma davası sonucunda verilen kararı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından ilgili siyasi partiye tebliğ edilecek ve Resmi Gazetede yayımlanacak.

‘VATAN PARTİSİ OLARAK 4 BAŞVURUDA BULUNDUK’

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Nusret Senem, 2018 yılından 2019 son aylarına kadar HDP’nin kapatılması için dört kez başvuru yaptıklarını söyledi. Senem, başvuruları Aydınlık’a şöyle özetledi: "İlk başvuru, Diyarbakır’da Demokratik Toplum Kongresi adıyla HDP’nin de katıldığı kongrede alınan 14 maddelik özerklik kararıyla ilgilidir. O başvuruyu o dönem genel başkan yardımcımız Turgut Okyay yapmıştı. Diğer başvuruları genel başkan yardımcısı sıfatıyla ben yaptım. Bunlardan biri de Diyarbakır annelerinin, ‘Çocuklarımızı Amerika’ya asker yaptınız’ şeklindeki feryatlarıydı. Bu başvurularda HDP’nin ‘Kürdistan’ı kuracağız’ diye yaptığı konuşmaları görüntülü şekilde dilekçelerimize ekledik. Başvurularımızın tamamı belgelidir. Bizim başvurularımızla birlikte bu davanın açılması için yeterli delil mevcuttu. En son Kobani olaylarına ilişkin iddianame önemli bir katkı yaptı davanın açılmasına."

'KAMPANYA YÜRÜTEN TEK PARTİYİZ'

Nusrat Senem, "HDP’nin kapatılması konusunda kamuoyunu harekete geçirmek konusunda üstüne düşen görevi yapan tek parti Vatan Partisi’dir" dedi. Bunun dışında Bahçeli’nin açıklamaları olduğunu hatırlatan Senem, şöyle sürdürdü: "Delilleri toplayıp Başsavcılığa sunan, bu konuda kampanya yürüten tek partidir Vatan Partisi. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcılarından Hasan Korkmazcan başkanlığında oluşturulan platform da bu konuda imza kampanyası başlatmıştı. Türkiye Gençlik Birliği, Vatan Partisi, meydanlarda imza masaları kurdu. Bunlar da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ya da Anayasa Mahkemesi’ne verilebilir."

'KARAR HIZLI ŞEKİLDE ALINMALI'

Senem, "Ortaya çıkan bunca delil ve HDP’nin terör örgütü ile iç içe, onun doğrudan bir parçası olması dolayısıyla, bu partinin kapatılmasına kararı verileceği kanaatindeyim" dedi, kararın hızla verilmesi gerektiğini vurguladı:

"Böyle bir karar 3-4 ay içinde çıkabilir. Ama en geç bu yılın sonuna doğru karar verilir. Karar çok hızlı şekilde alınmalı. "Batı ülkelerinin verdiği tepkilere aldırmamak lazım. Amerika’nın, AB’nin tepkisi oldu. Bunlara aldırmamak lazım. Suriye’nin kuzeyinde terör örgütüne binlerce tır silah, maaş desteği veriyorlar. Türkiye’ye düşman faaliyetlerin bir parçası olan partinin parlamentomuzda yeri yoktur. Bu partinin kapatılması lazım. Devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılması yeterli olamaz. Bu şekilde öneride bulunanların yargıyı olumsuz şekilde etkilemeye çalışmalarını da yanlış buluyorum."

'AYNI PROGRAMI TEKRAR EDEN PARTİ KURULAMAZ'

Nusret Senem, HDP’nin kapatılması durumunda yeni parti kurulup kurulmayacağı tartışmalarına ilişkin de şunları söyledi:

"Yeni parti kurulması konusunda, herkes belirli prosedürleri yerine getirerek parti kurabilir. Fakat hiçbir zaman kapatılan partinin programını, görüşlerini aynen tekrar eden bir başka parti kurulması mümkün değildir. Yasalarımıza göre bu yasaktır. Anayasa Mahkemesi’nin de birçok partiyle ilgili verdiği örnek kararlar vardır. Bunlara herkes uymak zorundadır. Bu kararlar ışığında kapatılan partinin programına, tüzüğüne benzer, aynı mahiyette parti kurulamaz."