29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İki çizgi mücadelesi taktik dönemlerde alevlenir

İki çizgi mücadelesi taktik dönemlerde alevlenir
A+ A-
FERİT İLSEVER

İki çizgi mücadelesi bütün öncü partiler için kaderdir. Devrimci-öncü parti iki çizgi mücadelesiyle ve sıçramalarla gelişir. Mücadele ediyorsak, baş çelişmeyi saptadıktan sonra, düşmanın içimize yansıması kaçınılmazdır ve bununla mücadele etmek bir zorunluluktur. "Keşke içimizde iki çizgi olmasa, tek düze bir parti olsak" boş bir hayaldir, ama daha önemlisi, gelişmeyi anlamamak demektir. Her zaman, her koşulda doğru, yanlışla mücadele içinde gelişir, güçlenir.

Sovyetler Birliği'nin uzantısı, Doğu Berlin merkezli sahte TKP'yle mücadele etmeseydik Milli Demokratik Devrim'i keşfedemez ve Kemalist Devrim'i bugünlere taşıyamazdık. O gün tarih yazdığımız 68' mücadelesini, 15-16 Haziran'ları, Büyük Zonguldak Direnişi'ne önderliğimizi, on binlerin katıldığı Diyarbakır, Cizre, Silopi'de "Türk-Kürt kardeştir" mitinglerimizi, hiçbirini gerçekleştiremezdik. Revizyonizmle mücadele etmeseydik, iki süper devletle mücadele edemez ve SB'nin çöküşünü de anlayamazdık. Ama daha önemlisi, o gün Üç Dünya Teorisi derken, bugünkü dünyanın izlerini görüyorduk. Bugün rahatlıkla Asya Çağı'nda olduğumuzu söylüyoruz. Sadece biz değil, devlet adamları seslendiriyor artık bu gerçeği. Mahir Çayan'larla, Gün Zileli, Oral Çalışlar, İbrahim Kaypakkaya'larla mücadele etmesek, 12 Mart ve 12 Eylül karanlıklarından öncü partiyle çıkamazdık. Türk Solu'nun bilincine "Doğru Eylem Çizgisi" ilkesini yazamaz, yıllarca çırpınır dururduk o karanlıklarda.

En önemlisi, ABD Emperyalizmi'ne karşı 60 yıllık mücadelemize paralel yürüttüğümüz bu iki çizgi mücadelesi, Türkiye'mize arslan gibi bir öncü parti kazandırdı. Bugün Amerikan Emperyalizmi'yle savaş halindeyiz ve bu savaşın önderi konumundayız. İki çizgi mücadelesi verdiğimiz bu kişi ve grupların tamamı ise, ya Gladyo'ya bağlantılı çıkmış, ya da istemeseler de o merkezin safına düşmüşlerdir. Dikkatimi çekmiştir, partimiz içindeki iki çizgi mücadeleleri hep kritik noktalarda, taktik dönüm noktalarında alevlenir. Çünkü; devrim inişli, çıkışlı süreçlerle ilerliyor. Her aşamaya uygun taktik mücadele hedefleri gündeme geliyor. İşte bunların başarıyla uygulanması, doğru hedefe yöneliş hep iki çizgi mücadelesi sonucu oluyor.

Bugün de vatan savaşımızın en kritik aşamasındayız; ABD'yle kesin hesaplaşma! Bu noktada Biden ve Gladyo Merkezi bütün dikkatini Vatan Partisi, Genel Başkanımız Doğu Perinçek ve Türkiye'nin milli kuvvetleri üzerinde yoğunlaştırmış durumda. Tehditler, yaptırımlar, tatbikatlar peş peşe. İşte tam da bu noktada partimiz içindeki fitne, fesat ve bölücülük zirve yapıyor. Ama gerçeğe bakalım; Milletimiz ve öncüleri İkinci İstiklal Savaşı kararını vermiştir ve bu yolda kararlılıkla ilerliyor. Bunun doğal sonucu olarak, Vatan Partisi her türlü tehdit ve saldırıya, bozgunculuğa rağmen hızla büyüyor, iktidara yürüyor. Hedefimize koşar adım yürüdüğümüz bu koşullarda ayağımıza çelme takma girişimlerinin partimizi daha da güçlendireceğine adım gibi eminim. Vatan Partisi şimdi önündeki görevlere daha berrak zihinlerle odaklanacaktır.

Son Dakika Haberleri