19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan yazdı: Viyana'da kalıcı ve doğru bir anlaşma istiyoruz

Batı'nın ahde vefasızlıklarına, Beyaz Saray'ın yapıcı olmayan siyasetleri ve yaklaşımlarına yönelik güven duygusu yoksunluğuna rağmen, İran İslam Cumhuriyeti, gerçek irade ve iyi niyetle Viyana görüşmelerinin yeni turunda yaptırımların kaldırılması hususunda iyi bir anlaşma sağlamaya çalışacaktır

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan yazdı: Viyana'da kalıcı ve doğru bir anlaşma istiyoruz
A+ A-
HÜSEYİN EMİR ABDULLAHİYAN / İRAN DIŞİŞLERİ BAKANI

Sayın Abdullahilyan, İran'a yönelik yaptırımların kaldırılması üzerine Viyana'da yapılan görüşmeler üzerine bir yazı kaleme aldı. İran'ın görüşmeler konusunda ciddi ve iyi niyetli olduğunu belirten Abdullahilyan, ülkesinin somut ve pratik sonucu yaptırımların kaldırılması olarak gördüğünü belirtti. Arabaşlıklar tarafımızdan konulmuştur.

Amerika'nın aşırı talepleri ve tutumları yüzünden başarıya ulaşamayan Viyana'daki altı tur devam eden yoğun müzakere sürecinin ardından, şimdi de yeni tur müzakerelerin başlaması eşiğindeyiz. Bu müzakerelerin asıl amacı İran milletinin haklarının alınması ve tüm yaptırımların kaldırılmasıdır. Öyle yaptırımlar ki, tek taraflı olarak Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP)'ndan çekilmiş Amerika tarafından sınırlar ötesine uygulanmaktadır.

Amerika 8 Mayıs 2018'de tek taraflı olarak KOEP'ten çekilmiş, bu girişimi ise küresel düzeyde bile yasa dışı bir girişim olarak değerlendirilmiş ve kınanmıştı. ABD'nin bu tür yasa dışı davranışlarının, uluslararası kurallar ve Birleşmiş Milletler (BM) Antlaşması kurallarının tam olarak gözardı edilmesi, çok taraflılığın yok edilmesi doğrultusunda olduğu, küresel barış ve güvenlik için büyük bir tehdit olduğu hususunda küresel bir oy birliği söz konusudur.

YASA DIŞI VE TEK TARAFLI YAPTIRIMLAR

ABD yeni hükümetinin iş başına gelmesine rağmen, hâlâ tüm yasa dışı ve tek taraflı yaptırımlar devam ettiği bir sırada İran'a yönelik yaptırım uygulama siyaseti devam ettirilmektedir. Açık ve nettir ki Amerika'nın bu girişimlerinden amacı, İran'ın, diğer KOEP üyelerinin ve uluslararası toplumun KOEP ve BM Güvenlik Konseyi 2231 sayılı kararı çerçevesinde belirtilen avantajlar ve haklardan yoksun bırakılmasıdır. Tabii ki KOEP'a taraf olan üç Avrupa ülkesinin hükümetleri Amerika'nın bu yaklaşımını yasa dışı ve kabul edilemez olarak değerlendirmelerine rağmen pratikte sessiz ve pasif duruş sergilemiş ve Amerika'nın yaklaşımına eşlik etmişlerdir. ABD'nin yıkıcı girişimleri ve üç Avrupalı ülkenin de ona eşlik etmesi KOEP'ı işlevsiz hale getirmiştir ve bu anlaşmanın İran lehine olan tüm ekonomik avantajlarını ortadan kaldırmıştır. İşte bunlar gelecek yoluna ışık tutacak son yıllarda yaşanan acı gerçeklerdir.

Mevcut Amerikan hükümetinin Trump hükümetinin yıkıcı yaklaşımını devam ettirmesi Amerika hükümetinin yükümlülüklerini hayata geçirme iradesinin olup olmadığı, yenilgiye uğramış eski siyasetlerinden el çekip çekmeyeceği sorusunu akla getirmektedir. Bu soruyu yanıtlamak, ABD'nin son aylardaki yaklaşımı ve girişimleri göz önüne alındığında zor görünüyor.

Hiç kimse İran'ın tam olarak yükümlülüklerine bağlı kalması hususundaki ciddiyetini ve iyi niyetini sorgulayamaz. Amerika'nın yasa dışı olarak KOEP'dan çekilmesi ve yaptırımlar uygulamaya başlaması ile, İran yine de iyi niyetli duruş sergileyerek telafi edici hareketlerden sakındı ve KOEP'da kalmaya devam eden üyelerin ve nükleer anlaşmanın koordinatörü olarak Avrupa Birliğinin talepleri üzerine KOEP çerçevesinde belirtilen yükümlülüklerin hayata geçirilmesini durdurma seçeneğine baş vurmadı. Böylece diğer KOEP üyelerinin Amerika'nın anlaşmadan çekilmesinden doğan olumsuz koşulları telafi etmelerine imkan tanıdı. Buna karşın, bu yapıcı olmayan durumun devam etmesi ve bir yıllık stratejik sabır gösterilmesinin ardından, ABD'nin yaptırımlarını yoğunlaştırması ve de üç Avrupalı ülkenin yükümlülüklerine bağlı kalmamasından dolayı, İran da KOEP'ın 26 ve 36. paragraflarında belirtilen hakları çerçevesinde 8 Mayıs 2019'dan itibaren aşamalı olarak yükümlülüklerini azaltmaya ve durdurmaya başladı.

Durumun değişmemesi ve KOEP'a taraf olarak kalan üyelerin etkin adımlar atmaması ile ve de oluşan esef verici ortamdan dolayı, İran İslami Şura Meclisi" Yaptırımların Kaldırılması ve İran Milletinin Çıkarlarının Korunması Stratejik Eylem Planı"nı 2 Aralık 2020'de onayladı. Bu yasa, KOEP üyelerinin yükümlülüklerine bağlı kalmayışının devam etmesi ve KOEP'a taraf olan üyelerin pratikte tüm yükümlülüklerini hayata geçirmemesi halinde hükümeti, İran'ın KOEP çerçevesindeki gönüllü olarak hayata geçirilen tüm yükümlülüklerini kademeli olarak durdurmakla mükellef kıldı.

GELİŞME İSTİKAMETİ

İran İslam Cumhuriyeti, Batı'nın KOEP çerçevesindeki tüm ahde vefasızlıklarına rağmen tekrar iyi niyetini göstermek ve tek taraflı ve yasadışı yaptırımların kaldırılması gayesi ile şimdi de 4+1 ile arasında sonuca dayalı "iyi bir anlaşma" yapmak için diyaloğa hazırdır.

İran İslam Cumhuriyeti, bu yolda "iyi niyet" ve ciddi azimle Viyana'da iyi bir anlaşmaya varmak için gerekli iradeye sahiptir.

Bu süreç çerçevesinde, Amerika'nın mevcut durumun asıl faili olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. Son dört yıl içerisinde, Beyaz Saray KOEP'ı yok etmek için elinden geleni yapsa da İran bu anlaşmayı ayakta tutmak için var gücü ile çalışmıştır. İran için bir önceki altı tur görüşlerinde anlaşılan husus, ABD'nin, KOEP'da ayrıldıktan sonra İran milletine yönelik uyguladığı yaptırımları kaldırmadan bu anlaşmaya geri dönüşün olmadığı gerçeğini anlayamamış olmasıdır.

BMT Güvenlik Konseyi'nin 2231 sayılı kararı tüm üye ülkelerden "KOEP'ın uygulanmasının desteklenmesi için uygun olabilecek girişimleri, özellikle de KOEP'da ve bu kararda belirtilen uygulama planına uygun olan girişimleri hayata geçirmelerini ve KOEP çerçevesindeki yükümlülüklerin hayata geçirilmesini zayıflatan girişimlerden sakınmalarını" istemiştir.

Yapılacak görüşmelerin temel amacı, KOEP'ın tam ve etkili bir şekilde uygulanması, İran İslam Cumhuriyeti ile ekonomik işbirliklerin ve ticari ilişkilerin sürdürülebilir bir şekilde normalleştirilmesi olmalıdır. Doğal olarak KOEP'a dönmek için İran tam olarak tüm yaptırımların kaldırılması hususundan yararlanması gerekiyor. İran gerekli garantinin verilmesi, hasarların incelenmesi ve yaptırımların etkin bir şekilde kaldırılması ve doğruluğunun sınanması halinde telafi edici adımlar atmaya hazır.

Geçmişteki acı deneyimlerin tekrarlanmaması için gereken güvencelerin verilmemesi ve İran'ın ekonomik ortaklarının gönül rahatlığı ile İran ile kaygısız ve sürekli ekonomik ilişkilere dahil olamaması halinde Amerika'nın muhtemel bir şekilde anlaşmaya geri dönüşünün de bizim ilgimizi çekmeyecektir.

Gelecek görüşmelerde net olan husus, İran'ın iyi niyetle iyi bir anlaşmaya varmak için görüşmelere dahil olmasıdır. İran, KOEP ötesi talepleri kabul etmeyecek ve KOEP ötesi konularda müzakere yapmayacaktır.

Tekrar bu fırsatın sonsuza dek açık kalacak bir kapı olmadığını Amerika ve Avrupalı ülkelerin durumun çok iyi farkına varması gerekiğini vurgulamak isterim.İran İslam Cumhuriyeti, ABD'nin zalimane yaptırımlarını kaldırmak için vakur, güçlü ve aktif diplomatik çalışmalarını devam ettirmesinin yanı sıra eş zamanlı olarak yaptırımları etkisizleştirme için sürdürülebilir ekonomik kalkınma planını da hayata geçirmektedir.

HAKLARIMIZI KORUYACAĞIZ

Kuşkusuz barışçıl nükleer programının yolundan sapmamasına bağlı kaldığı oranda kendi barışçıl nükleer sanayisi ve bilim insanlarının kazanımlarını da korumak ve kollamakla mükelleftir. Yasa dışı ve insanlık dışı yaptırımlara rağmen İran sanayi, ticari, denizcilik, uzay, savunma, bilim ve teknoloji, ekonomik büyüme ve benzeri alanlarda, topyekun gelişme gidişatından da vaz geçmeyecektir.

Bizce anlaşmamız mümkün ve erişebilirdir. Tabii karşılıklı olarak tarafların iradesinin var oluşu bunu mümkün kılacaktır.

Batı'nın ahde vefasızlıklarına rağmen, Beyaz Saray'ın yapıcı olmayan siyasetleri ve yaklaşımlarına yönelik güven duygusu yoksunluğuna rağmen, İran İslam Cumhuriyeti, "gerçek irade" ve "iyi niyet"le Viyana görüşmelerinin yeni turunda yaptırımların kaldırılması hususunda "iyi bir anlaşma", sürekli ve doğruluğu sınanabilen bir anlaşma sağlamaya çalışacaktır. İran İslam Cumhuriyeti müzakereci heyeti de iyi niyeti, ciddiyeti ve mantığı sayesinde İran milletinin hakları ve çıkarlarının koruyucusu olarak müzakere masasında aktif olarak bulunmaktadır. Ben ve meslektaşlarım da müzakereci heyet ve bu hususta yüksek düzeyde deneyime sahip baş müzakereci Dr. Bagheri'yi tam olarak desteklemekle meşgulüz. Gerektiğinde ise meslektaşlarımız ile daha yoğun istişarede bulunacağız.

Hüseyin Emir Abdullahiyan İran Nükleer iran dışişleri bakanı Viyana anlaşma