02 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Işık Soner’i 12 yıl önce kaybetmiştik: Fikrine hayran olunan insan

Işık Soner’i 12 yıl önce kaybetmiştik: Fikrine hayran olunan insan
A+ A-
HABER MERKEZİ

Aydınlık editörlerinden Işık Soner (Perinçek)’i kaybedişimizin 12. yılı. 6 Eylül 2009 tarihinde bizlere veda eden Soner, son günlerinde Kaynak Yayınları’nda Hasan Yalçın serisini hazırlamıştı. İyi bir çevirmen ve yazar da olan Soner, İşçi Partisi Merkez Komitesi üyesiydi. Çalışkanlığı ve ciddiyetiyle herkesin gönlünde yer edinmişti. Soner Kadınlar Dünyası dergisini de yönetmişti.

Adalet Partisi Senatörü, baba Sadık Perinçek’le siyasi yaşamın içine pek erken girmelerine rağmen Soner’in yönelimi ağabeyi Doğu Perinçek’in yanında, onun yolunda yürümek oldu. 1969 Ekim’inde, içinde bulunduğu PDA (Proleter Devrimci Aydınlık) grubu, TİP’ten (Türkiye İşçi Partisi) ayrılmıştı. Işık da onlarla birlikte bu sıralarda Türk Hukuk Kurumu’nda yapılan eğitim toplantılarına katılacaktı. 1974’te Cağaloğlu’nda kurulan TÜRDA (Türkiye Kitap Dergi Dağıtım) da yönetici olarak çalışmaya başladı. Kısa zamanda büyüyen kurum İstanbul’dan sonra Ankara, İzmir ve Diyarbakır şubelerini açtı. Kurucu ve bütün işletmelerin başında bulunan Soner, TÜRDA’nın aynı zamanda işçisiydi de. Dönemin koşulları şüphesiz işlerini daha da zorlaştırıyordu. Gece yarılarına kadar diğer arkadaşlarıyla birlikte dergileri paketledi, ertesi gün postaneye kucak kucak koli yetiştirdi.

1978’de kurulan Türkiye İşçi Köylü Partisi’nin üyesiydi. Çok geçmeden 80 darbesi olacak, Işık’ın yaşamında yeni bir dönem başlayacaktı. O sırada TÜRDA’nın işleri nedeniyle Almanya’daydı ve darbe ortamı bitene dek orada kalmasına karar verilmişti.

ALMANYA’DA GEÇEN YILLAR

Soner’in en tipik özelliği şüphesiz çalışma aşkıydı. Almanya’da yapabileceği ne varsa amansızca yapmaya başlamıştı. İlk iş tabii ki Almanca öğrenmekti. Hız kesemediğinden iyi bir çevirmen oluncaya dek çalıştı, çalıştı. Ama yalnızlık da ona göre değildi. Başkaları için ve başkaları ile çalışmak, çalışmak kadar hayati idi. Eşi Vedat ile göçmen derneklerine gitmeye başladılar ve önce Hamburg Türk Toplumu’nda çalıştılar. Burası, kültürel faaliyetlerin ağırlıkta olduğu, laik, Kemalist insanların bir araya geldiği bir topluluktu. O dönemde, bugünlere dek uzanan kalıcı arkadaşlıklar kurdu. Aynı sıralarda Kadın Sığınma Evleri’nde çalışmaya başladı. Bu evlerde yaptığı çalışma sırasında feminizm, kadın sorunları ve kadın hareketine ilgisi de artmıştı.

‘TÜRKÇEYİ ÇOK İYİ KULLANIYORDU’

Arkadaşı İlknur Kalan onu 2010 yılında şu ifadelerle anlatmıştı: “Güzel sanatlara, iyi müziğe, güzel resme, güzel Türkçeye, dünyayı ve insanları tanımaya, gezilere, fikirlere önem verirdi. Hatta hayatı bunlardan ibaretti. Çok okur, yayın alanında hiçbir şeyi kaçırmamaya çalışırdı. Kalemi de, piyasada arzı endam eden pek çok yazardan daha güçlüydü. Türkçeyi çok iyi kullanırdı. Çevirileri, derlemeleri, özellikle Komünist Manifesto çevirisi ve Hasan Yalçın derlemeleri bu bilgisinin en güzel örnekleridir. Film festivallerini, sinema – tiyatro gösterilerini kaçırmadan izlemeye çalışırdı. Son dönemde Doğu kültürü ve edebiyatını, edebiyatın ve sanatın Doğu kültüründeki kaynakları üzerine okuyordu.

Işık, Türkiye’nin son elli yılının birikimini taşıyan önemli bir fikir insanıydı. Işık’ın zekâsına, yeteneklerine, birikimine, eğitimine, mücadele deneyimine sahip çok az sayıda kadın vardır Türkiye’de. Ama Işık, aynı kuşaktan diğer devrimci kadınların da yaptığı gibi, kendisine sınırlar koymuştur. Bilmektedir ki o sınırları aşacak irade gücü vardır onda. Ama bunun kime, ne faydası olacaktır? Önemli olan, bütün kadınların sınırlarını aşma fırsatını bulacakları devrimci bir atılımın gerçekleşmesidir.

Son Dakika Haberleri Işık Soner perinçek