26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İsveç’i sarsan ırkçı kışkırtma

Geçen hafta İsveç’te birçok şehirde polis arabaları yakıldı, polis taşlandı ve sokak çatışmaları birinci haber olarak gündeme yerleşti. Başbakan ve bakanların demeçleri birbirini izledi.

İsveç’i sarsan ırkçı kışkırtma
A+ A-

TÜLİN UYGUR 

Stockholm, Norrköping, Linköping, Örebro, Malmö ve Landskrona’da yaşanan olaylarda çok sayıda polis yaralandı. Göstericiler arasında sıkışan polisler silah kullandı. Seken kurşunlardan üç gösterici yaralandı. Onlarca gösterici gözaltına alındı. Video kayıtları ve fotoğrafları izleyen polis, tutuklamalara başladı.

OLAYLARI BAŞLATAN IRKÇI LİDER

Olaylar, göçmen karşıtı ve aşırı sağcı Stram Kurs (Sıkı Yön) partisinin lideri Rasmus Paludan’ın çeşitli şehirlerde Kuran yakma eylemleriyle başladı. Rasmus Paludan partinin başkanı ve bir avukat. Rasmus Paludan’ın siyasi hayatı 2003 yılında Danimarka’da sosyal liberal bir parti olan Radikale Venstre (Radikal Sol) partinin gençlik kollarında başlamış. Daha sonraki partisi ise Nya Borgerlige(Yeni Burjuvalar). Bu parti tarafından 2017 yılında belediye meclisi seçimlerinde aday gösterilmiş ancak seçilememiş. Paludan aynı yıl aşırı sağcı Stram Kurs partisini kurmuş. Partinin hedefi göçmenlerden ve Müslümanlardan temizlenmiş “etnik olarak temiz ve homojen bir Danimarka”. Paludan, Danimarka’da kanunsuz olarak bulunan tüm göçmenleri yakalayıp sınır dışı etmek için 30 bin polisin görevlendirilmesini ve Müslümanların zorunlu olarak ve kitlesel bir biçimde sınır dışı edilmesini istiyor. Danimarka’daki son seçimlere katılan parti barajı aşamadı.
Rasmus Paludan, Trump’ı kendisine örnek aldığını söylüyor. “Biz de Trump gibi ilanlar için bir kuruş harcamadan basında kendimizden söz ettirerek oy topluyoruz” diyen Rasmus Paludan, Kuran yakma eylemleriyle gündemde kalıyor. Danimarka’da İslam’ı yasaklamak ve bütün göçmenleri sınır dışı etmek üzere yola çıkan parti, tüm Avrupa’nın da göçmenlerden ve Müslümanlardan arındırılmasını savunuyor, Hıristiyan dahi olsa 4 milyon “zenci”yi de istemediğini belirtiyor. Paludan, Danimarka’da “halkı kışkırtmak” ve “bir dini veya grubu aşağılamak” gibi suçlardan ceza aldı. Ayrıca küçük yaştaki çocuklarla cinsel konuları konuştuğu ve onlarla konuşurken kendisinin çıplak olduğu da ortaya çıkarıldı. Bu nedenle İsveç ırkçıları ile ilişkileri bozuldu ve dışlandı. 
Rasmus Paludan istenmeyen bir adam. Ulusun güvenliği için tehdit olarak görüldüğü için Fransa’ya giremiyor. Almanya’da iki defa kapıda durdurulup aynı uçakla geri gönderilen Paludan’ın beş müridi de Belçika’dan sınır dışı edildi.

İSVEÇ VATANDAŞI RASMUS PALUDAN

Danimarka’daki tüm eylemleri yasaklanan Rasmus Paludan, 2020 yılında İsveçli bir ırkçı olan Dan Park ile birlikte Kuran yakma eylemi planlayarak izin almak için polise başvurdu. Paludan gibi Dan Park da “halkı kışkırtmak” suçundan defalarca ceza almış bir sokak sanatçısı. Sanatı ve sanatçılığı da tartışmalı olan Park, bir eyleminde sinagogunun önüne “gamalı haç” ve üzerine Nazilerin gaz odalarında kullandığı “Ziklon” yazılmış bir kutu bıraktığı için ceza almış. İkilinin İsveç’in çeşitli şehirlerinde Kuran yakma gösterisine önce izin veren polis yetkilileri daha sonra “gösteriye katılacak olanların ve halkın güvenliğini garanti edemeyecekleri” gerekçesiyle gösteri iznini iptal etmişti. Polisin gösteri iznini iptal etmesini protesto etmek için Malmö’de toplanan ırkçı gruplar, Kuran’ı top gibi kullanarak futbol oynamıştı. Polis gözaltına aldığı ırkçı göstericiler hakkında “halkı kışkırtmak” şüphesiyle soruşturma başlatmıştı. Bunun üzerine Danimarkalı ırkçı sanatçı Uwe Max Jensen de “Koranfotboll på Stortorget i Malmö (Malmö Büyük Meydan’da Kuran futbolu)” adını verdiği bir tablo yapmış ve tablosunu Danimarka’da satışa sunmuştu.
Paludan gösteri izninin iptal edilmesine rağmen İsveç’e girmeye çalışınca polis tarafından sınırda durdurulmuş, İsveç’e girişi 2 yıl yasaklanmıştı. Ancak babası İsveçli olan Paludan, İsveç yetkililerine başvurarak vatandaşlık almış, böylece İsveç’te Müslümanlara karşı planlayacağı eylemler için yasal zemini hazırlamıştı.

İsveç’i sarsan ırkçı kışkırtma - Resim : 1

İSVEÇ’İ ATEŞE VEREN SON OLAYLAR

Bu kez bir İsveçli olarak polise başvuran Rasmus Paludan, Hıristiyanlar için kutsal bir hafta olan Paskalya haftasında Kuran yakma eylemi için İsveç polisinden izin aldı. Üstelik izni İsveç’in birçok şehrinde Müslümanların yoğun olarak yaşadığı bölgeler için aldı. Müslümanlar için kutsal Ramazan ayında eylemlerini de gerçekleştirdi. Polis koruması altında kışkırtıcı eylemlerini yapacağı bölgelere gelen Rasmus Paludan’a ve onu koruyan polise büyük tepki gösterildi. Stockholm’de Rinkeby, Malmö’de Rosengård gibi Norrköping, Linköping, Örebro, Landskrona ’da ortalık savaş alanına döndü. Bu tür olaylara alışık olmayan İsveç polisi olayları kontrol altına alamadı. Çıkan karışıklıkta Kuran yakılmasına tepki gösteren halk dışında, polis kayıtlarında isimleri bulunan çete üyelerinin sokağa indiği, polis araçlarının ele geçirilerek tehlikeli biçimde sokaklarda sürüldüğü, polis araçlarının yakıldığı, üniformalarının çalındığı, çocuklarında polislere kaldırım taşları attığı görüldü. Maskeli kişilerin de yer aldığı gösterilerin yayılması nedeniyle polislerin izinleri kaldırıldı, olaylara müdahale eden polis sayısı artırıldı. Çıkan olayların yankısı halen sürüyor.
Jönköping şehrindeki Kuran yakma eyleminde ise diğer şehirlerde yaşanan olaylar yaşanmadı. Rasmus Paludan megafonu eline alarak konuşmaya başladığında olay mahalline yakın Råslätts Kyrka (Råslätt Kilisesi) rahibi Fredrik Hollertz kilise çanlarını çalarak Paludan’ın sesinin duyulmasını engelledi. Bölgelerinde Hıristiyan, Müslüman, Hindu pek çok kişinin birlikte yaşadığını belirten rahip Hollertz, huzur bozucu bir eylemlere karşı hep birlikte tavır aldıklarını belirtti. Paludan’ın sessizce ayrılmak zorunda kaldığı eylem sonrasında polis, çan çalarak izinli bir eylemi sabote ettiği için rahip Hollertz hakkında soruşturma başlattı. Hollertz, soruşturma sonucu kendisine para ceza verilirse,bölge halkının para toplayarak kendisine yardımcı olacağından emin.

İsveç’i sarsan ırkçı kışkırtma - Resim : 2

IRKÇI EYLEMİN BÖLDÜĞÜ İSVEÇ

Daha önce halkı kışkırtmak ve ırkçı söylemlerle bir grubu veya dini aşağılamak suçlarından yargılanarak suçlu bulunmuş Rasmus Paludan’ın neden olduğu olayların hemen ardından basına sert bir açıklama yapan İsveç Başbakanı Magdalena Andersson, faturayı Paludan’a değil sokağa dökülen göçmenlere çıkardı. Konuşmasının büyük bir bölümünde İsveç yasalarına uyulması gerektiğini vurgulayan Andersson İsveç’te “ifade özgürlüğü” olduğunu ve “beğensek de beğenmesek de” bu yasanın tanıdığı haklara saygı gösterilmesi gerektiğini belirtti. Olayları “korkunç”, “kabul edilmez” bulduğunu belirten Andersson, bu açıklamasıyla uzun zamandır toplumda konuşulan ve özellikle Müslüman göçmenlerin topluma uyum sağlamadığı, İsveç yasalarına uymayarak paralel yapılanma içerisinde olduğu söylemlerini benimsediğini göstermiş oldu. Andersson’un bu açıklamalarının ardından polisin başka ülkelerde yapıldığı gibi panzerlerden göstericilere su sıkarak müdahale etmesini ve polisin de şiddet uygulayarak sokağa hâkim olması gerektiğini belirten güçler ortaya çıktı. Bu güçler, askerin de bu tür durumlarda sahaya inerek olaylara müdahale etmesini istedi.
Başbakan ve ilgili bakanların olaylarda polise yönelik şiddeti ön plana çıkarması ve sertlik yanlısı tutum takınması eleştirilere yol açtı. Politikacılar gibi gazeteciler ve hukukçular arasında da farklı yorumlar ortaya çıktı. Sol Parti (Vänsterpartiet)’nin de dahil olduğu bir kesim, polisin kışkırtmaya yol açacağı belli olan böyle bir gösteriye hem de Müslüman göçmenlerin çoğunlukta olduğu bölgelerde izin vermesinin yanlış olduğunu dile getirdi. İsveç yasalarında ifade özgürlüğü yasasını sınırlayan yasalar olduğuna dikkat çekilerek “halkı kışkırtmanın, bir dini veya grubu aşağılamanın, kutsal olarak tanımlanan bir kişiye ya da bir şeye hakaret etmenin” suç olduğu vurgulanıyor. Paludan’ın ormanda ya da insanların olmadığı bir tarlada istediği eylemi yapabilmesinin önünde bir engel olmadığının altı çizilirken, polisin halkın güvenliğini tehlikeye atacak ve kışkırtmalara yol açacak gösterilere kesinlikle izin veremeyeceği savunuluyor. Olayların ardından birçok farklı grup, “ifade özgürlüğü” gerekçesinin ardına sığınarak Paludan’a Müslümanların çoğunlukta olduğu bölgelerde gösteri izni veren polis yetkililerine karşı imza toplamaya başladılar. “İfade özgürlüğünün” değerli bir hak olduğu ve ırkçılar tarafından kullanılmasına izin verilemeyeceği belirtiliyor.
Buna karşılık ırkçı platformlarda, yakalanan ve gözaltına alınan kişilerin, çocukların aileleriyle birlikte sınır dışı edilmesi, suça karışmış herkesin sonuçları ne olursa olsun sınır dışı edilmesi isteniyor. Üstelik bu tür talepleri dilen getiren göçmen kökenliler de az değil!
Son şiddet olaylarının dışarıdan yönlendirildiği tezi üzerine çalışan polis yetkililerine göre “Youtube” yoluyla yayılan film ve bilgiler üzerine olaylar daha da şiddetlendi ve çeteciler sokakları ele geçirdi. Halktan ellerindeki video, fotoğraf ve bilgileri polisle paylaşmalarını isteyen polisin web sitesine binlerce film ve fotoğraf gönderildiği açıklandı. 

RASMUS PALUDAN HEDEFİNE ULAŞTI MI?

Kısacası olayların başrol oyuncusu Rasmus Paludan Kuran yakma eylemiyle İsveç toplumunu bölmeyi başardı, kendisi de hedefine ulaştığını belirtiyor. Ortalık halen toz duman. Halkı kışkırtarak gündemde olmak isteyen Paludan’ın partisinin İsveç’te Eylül ayında yapılacak parlamento seçimlerine katılacağı da belli oldu. Stram Kurs partisinin İsveç parlamentosuna girebilmek için gerekli yüzde 4 oy oranına ulaşıp ulaşamayacağını da bekleyip göreceğiz.

Son Dakika Haberleri