22 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Lahey’deki kutlamaya sürpriz katılım

İki ayrı etkinlik ve ortak kaygılar...

Lahey’deki kutlamaya sürpriz katılım
A+ A-

Ali Develioğlu/Lahey
(Hollanda Sahne Sanat Kurumu Başkanı)

Öğlenleyin, önce büyük merakla Hollandalıların yürüyüşüne gittim: Suriye`de yasa dışı Amerikan müdahalesine ve rusya`ya karşı savaş tehditlerine hayır!

Bu da nereden çıkmıştı! Hani, Suriye konusunda daha önce de küçük 2-3 protesto yürüyüşü olmuştu ama hem Rusya`yı , hem de ESAD`ı destekleyen bir yürüyüş ilk kez oluyordu!

‘NOS’UN HABER BÜLTENİ KASETİ’

En az İngiltere kadar Amerikan işbirlikçisi bu küçük ülke Esad`ı baştan beri katil ve diktatör ilan etmişti. Halkı da öyle sanıyordu, çünkü halk burada kafasında, genelde beyin değil, Hollanda`nın TRT`si olan NOS`in haber bülteninin kasetini taşırdı. Terörist dinci gruplar ise `ılımlı muhalefet`ti. Zaten Türkiye`deki darbeden sonra FETÖ`nün başarısızlığına çok gözyaşı döktüler ve FETÖ okullarını eleştiren anne babalara cezalar yağdırdılar.

‘PARTİM SURİYE POLİTİKASINI DEĞİŞTİRDİ, NATO’YA KARŞIYIZ’

Bu nedenlerle büyük bir merak içindeydim, kim düzenliyordu, kaç kişi katılacaktı?

Yüz kişi bile yoktu. Zaten polis toplanma alanını yasaklamış, yürüyüş rotasını kısaltmış! Yani katılmak isteyen bile yerlerini bulamaz! Acıdım hallerine. Hemen hepsi 45 yaş üzeriydi. Aralarına girdim, basın kartımı gösterdim, orta yaşlı bir kadını işaret ettiler.

Organizatör Sonja van den Ende: "Hollanda Suriye Komitesi kurduk ve onun adına düzenledik. Ben eskiden zaten Filistin`de İşgale Son komitesi yöneticisiydim. Ama bakın Ruslar da katıldı bu yürüyüşe."

Parmağıyla gösterdi, 10-15 tane Rus vardı! "Siz Sosyalist Parti SP`nin Zwolle eyalet yöneticisisiniz ayni zamanda?" (SP Hollanda`nın ikinci büyük partisi oldu şimdilerde ve NATO aleyhtarı.)

‘HOLLANDA EMPERYALİST ABD’NİN YALANLARININ ORTAĞI’

Sonja: "Artık değilim. Partim Suriye politikasını değiştirdi. Onlar da teröristlere artık `Ilımlı muhalefet` diyor. Rusya`nın tehdid edilmesine seslerini çıkartmıyorlar. Halbuki en büyük emperyalist devlet ABD ve Hollanda yalanlara ortak. MH17 uçağını Ukrayna düşürdü, Putin delil sundu, Ukrayna sunmadı, hala Rusya`yla uğraşıyor Lahey. Nükleer bir üçüncü dünya savaşı kışkırtıyorlar. Tehlikeli bir oyun içindeler. Devlet bu rezaleti önlemeye çalışmıyorsa o zaman iş halkın başına düşmüş demektir..."

TANIŞMAYAN İKİZ RUHLAR!

Yanında duran Putin fotoraflı pankrata baktım sonra gözlerine: Sonja Hollandalı ama sarı saçları arasına dökülmüş mavi gözleri Balkanımsı bir eflatuna çalıyordu. Vahşi bir ormanda yapayalnız olsalar da yürümeye cüret eden bu bir avuç insandan içim burkularak ayrıldım. Birbirimizi tanımıyorduk, farkli dillerden ve ülkelerdendik, ama neredeyse ruh ikizleriydik, endişelerimiz öylesine aynıydi ki!

SALON DOLDU TAŞTI

Oradan ADD ve TGB`nin ortak düzenlediği 29 Ekim Cumhuriyet kutlamasına yöneldim. "Her zaman olduğu gibi ayni yüzler, ayni 30-40 dost yine gelir herhalde" diye düşünüyordum. Emindim hatta!

Hoş bir sürprizle karşılaşacaktım saat 19.00 olduğunda! Kutlamanın yapıldığı De Vaillant tiyatro salonu tamamen dolmuştu! Tiyatronun kapı görevlisi gelen grupları yer yok diyerek geri gönderiyordu. Salon 130 kişilikti, `zaten dolmaz` diye öyle seçilmişti. Bir sürü insan ayakta izledi. Onlarca insan giremediğinden foyerde bekledi. Onlarca insan grup grup kapıdan döndü, foyere de giremedi. Sayamadım ama içerdeki kalabalık 200`ü kesin çok aşkındı! Konuşmacı Ali Türkşen Silivri anılarını anlattı, FETÖ`yü eleştirdi, bu arada hükümetin cumhuriyet kurumlarını tahrip etmesinin yoğunlaştığına da dikkati çekti. Nasıl da canlıydı o katılımcılar, alkışlar, sorular, sloganlar, ne dinamizm... 2 yıldır sinen o ölü toprağını sanki gizli bir kürek çaktırmadan kaldırıp atıvermişti!

ŞAŞIRTICI ATILIM

Son iki yıldır Türkiye`deki gelişmelerin (yerel nedenlerin de eklenmesiyle) etkisiyle binbir parçaya bölünen, dağılan, durulan yurtsever cumhuriyetçi güçler (aslında herkes, tüm güçler paramparça) için 200`ü aşkın insan kitlesi şaşırtıcı bir atılımdır. Şahsen mesleklerim, toplumsal rollerim ve geçmişim açısından, yeni,orta ve yaşlı nesilin her üçünü de en iyi tanıyan çok az sayıdaki, belki de 10-15 kişiden biriyim: Ama salona ve foyere şöyle bir göz attığımda, yarısını tanıyamadım! Bir şey daha farkettim: Onların da çoğu birbirini tanımıyordu! Bu daha da güzeldi!

ÜÖÜNCÜ BİR NEDEN DAHA OLMALI

Gündüz ki yürüyüşe katılım 160 bin kişide 1 kişi (16 milyon Hollandalı olduğu düşünülürse) ama 29 Ekim cumhuriyet kutlamasına 2 bin 500 kişi de 1 kişi (Hollanda`da Türk nüfusu 500 bin) olmuştu. Program çok ahım şahım değilse de yöneticiler bu sefer iyi çalışmışlar, çevreden daha fazla destek almışlardı...

Ama üçüncü bir neden daha vardı bence? O neydi?

Onu daha anlayamadım?

HOLLANDALILARLA TÜRKLERİN OTAK KAYGISI

Şunu anladım: Lahey`de, Türkiye`mizin cumhuriyet gecesindeki ruhlarla, gündüz sokakta yalnız bırakılmış o `Hollandalı` ruhlar, farklılılarına rağmen, ayni endişelere ve tahlillere sahip İKİZ RUHLARDI!

Ama birbirlerini henüz tanımıyorlardı!

Son Dakika Haberleri