20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Macron: Kıtamızın geleceği Çin ile dengeli ilişkiye bağlı

Çin Devlet Başkanı Xi, 5-10 Mayıs tarihlerinde bir dizi görüşmede bulunmak üzere Eski Kıta'ya geldi. Paris'te başlayan gezinin ilk gününde Xi, Macron ve von der Leyen ile görüştü. Üçlü zirve özellikle Ukrayna ve Pekin-Paris-Brüksel ilişkilerine odaklandı

Macron: Kıtamızın geleceği Çin ile dengeli ilişkiye bağlı
A+ A-
ALİ RIZA TAŞDELEN

Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping, 1964 yılında de Gaulle’ün Çin’i resmen tanımasıyla başlayan diplomatik ilişkilerin 60. yılında, iki gün sürecek olan devlet ziyareti için 5 Mayıs Pazar günü Paris’e geldi. Başbakan Gabriel Attal tarafından karşılanan Başkan Xi, ilk görüşmesini pazartesi günü Elysee Sarayı’nda, başta Ukrayna sorunu olmak üzere Fransa-AB-Çin ticari ilişkileri üzerine Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yaptı.
Macron üçlü toplantının açılışında yaptığı konuşmada "Kıtamızın geleceği çok açık bir şekilde Çin ile ilişkilerimizi dengeli bir şekilde geliştirmeye devam etme becerimize de bağlı olacaktır." dedi.

Macron: Kıtamızın geleceği Çin ile dengeli ilişkiye bağlı - Resim : 1
Macron ile Xi, Paris

Aynı gün içinde Çin Fransız İş Konseyi toplantısına katılan Xi ve Macron, ardından ortak bir basın toplantısı yaptı ve daha sonra Çin Devlet Başkanı ve eşi Elysee Sarayı’nda şerefine verilen yemeğe katıldı. İki devlet başkanı ve eşleri, 7 Mayıs Salı sabah saat 10:00'da başkentten ayrılarak Macron’un çocukluğunun geçtiği Pirene Dağları bölgesinde bulunan Col du Tourmalet'de birlikte öğle yemeği yedikten sonra Sırbistan’a hareket etti. 7 Mayıs tarihi de planlı olarak seçilmişti; çünkü Çin Büyükelçiliğinin NATO güçleri tarafından bombalanmasının 25. yıldönümüne denk geliyordu. Xi, ardından Avrupa ziyaretini Brüksel'in en büyük eleştirmenlerinden biri olan ve 1 Temmuz'da AB Dönem Başkanlığını devralacak Viktor Orban'ın Macaristan'ında geçireceği iki günle tamamlayacak.

MACRON’DAN Xİ'YE ‘PUTİN’ TALEBİ

L’opinion gazetesinin aktardığına göre Macron, geçen hafta The Economist'e verdiği bir mülakatta “Bugün uluslararası düzeni istikrarsızlaştıran bir Rusya'ya sahip olmak Çin'in çıkarına değil.” dedi. Gazeteye göre iki liderin görüşmesinde de, Pekin'den Ukrayna'daki ihtilafın çözülmesi için Moskova'ya baskı yapması istendi. Elysee Sarayı, "Çin Rusya'nın başlıca ortaklarından biri olduğu için amacımız Çin'i, Rusya'nın hesaplarını değiştirmek için Moskova üzerinde sahip olduğu manivelaları kullanmaya teşvik etmektir." açıklamasında bulundu.

Xi ise ziyaretin birinci gününde Le Figaro'da yayınlanan makalesinde Ukrayna ile ilgili “Kriz ne kadar uzun sürerse, Avrupa ve dünya o kadar çok acı çeker. Barış ve istikrarın Avrupa'ya hızla geri dönmesini umuyoruz ve krizi çözmenin iyi yollarını bulmak için Fransa ve tüm uluslararası toplumla birlikte çalışmak niyetindeyiz.” diye yazdı.

MACRON Xİ’DEN SİLAH SATMAMA TAAHHÜDÜ ALMIŞ

Birlikte yaptıkları basın açıklamasında, Ukrayna konusunu gündeme getiren Macron, Çinli yetkililerin Rusya’ya "herhangi bir silah satışından" ve "Moskova'ya herhangi bir yardımdan" kaçınmaya yönelik "taahhütlerini" memnuniyetle karşıladığını ifade etti. "Çin ve Rusya arasındaki uzun yıllara dayanan bağlara saygı duyuyoruz." diyen Fransa Cumhurbaşkanı, "Bu karmaşık tarih göz önünde bulundurulduğunda, Çinli yetkililerin Moskova'ya herhangi bir silah satma ya da yardımda bulunma ve askeri amaçlarla kullanılabilecek çift kullanımlı malların ihracatını sıkı bir şekilde kontrol etme yönünde verdikleri taahhütleri memnuniyetle karşılıyoruz." dedi. Macron konuşmasında Xi’ye dönerek "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Çin ziyareti öncesinde arzu ettiğiniz bu koordinasyon anı için size teşekkür ediyorum; bu aynı zamanda ortak bir gündeme sahip olmamızı ve kalıcı barışa doğru ilerlemek isteyip istemediğimizi belirleyebilmemizi sağlayacak." diye devam etti.

Çin Devlet Başkanı, Macron’un ifade ettiği “taahhütlere” değinmedi. Basın açıklamasında konunun üzerinde de fazla durmadı. Ülkesinin Ukrayna kriziyle "lekelenmemesini" istedi ve Pekin'in savaşa barışçıl bir çözüm bulunmasında "olumlu bir rol" oynadığını belirtti. Xi Jinping, Batı'nın Çin-Rusya ilişkilerine yönelik tekrarladığı eleştirilerine atıfta bulunarak, “Ukrayna krizinin başkalarını suçlamak, üçüncü bir ülkeyi karalamak ve yeni bir Soğuk Savaş başlatmak için kullanılmasına karşıyız.” dedi.

TİCARET AĞIRLIKLI BİR ZİYARET

Başkan Xi ticaret ağırlıklı bir konuşma yaptı. İkili ticaret ve yatırımın her iki yönde de güçlü bir şekilde geliştiğini belirten Çin Devlet Başkanı, “Diplomatik ilişkilerimizi kurduğumuz günün ertesine kıyasla neredeyse 800 kat artarak 78,9 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Her iki yönde yapılan yatırımlar ise 26 milyar dolarını aşmıştır. 2 binden fazla Fransız şirketi Çin pazarına girmiştir. Çin şu anda Fransa'nın Avrupa Birliği dışındaki en büyük ticaret ortağı, Fransa ise Çin'in AB içindeki en büyük ticaret ortağı.” dedi.

Fransa ile ortak çıkarlara dayalı pragmatik bir işbirliği geliştirdiklerini söyleyen Xi, şunları söyledi: “Gelecekte, Çin ve AB arasında karşılıklı yarar sağlayan işbirliğini teşvik etmek için Fransa ile birlikte çalışacağız. Çin ve AB, çok kutuplu bir dünyayı teşvik eden iki büyük güç, küreselleşmeyi destekleyen iki büyük pazar ve çeşitliliği teşvik eden iki büyük medeniyettir. Tüm bunlar Fransa'ya ve dünyadaki diğer ülkelere daha geniş bir pazar alanı ve karşılıklı fayda sağlayan işbirliği için daha büyük fırsatlar sunacaktır. Sizleri Çin'in modernleşme sürecine katılmaya ve Çin'in kalkınmasının yarattığı fırsatları bizimle paylaşmaya davet ediyoruz.”

LE FİGARO: ÇİN ABD İLE AVRUPA’NIN ARASINI AÇMAYA ÇALIŞIYOR

Ziyareti değerlendiren Le Figaro gazetesinden Sébastien Falletti, Xi’nin bu ziyaretiyle Macron’un "stratejik özerklik" söyleminden yararlanarak “NATO içinde sorun çıkarmayı umduğunu” yazdı. Falletti, Pekin'deki Renmin Üniversitesinde profesör olan Shi Yinhong’un ziyaretle ilgili şu sözlerini aktardı: "Bu ziyaret Çin-Fransız ilişkilerinin yakın olduğu anlamına gelmiyor. Gerçekte Fransız stratejisi ne bağımsız ne de ABD karşıtıdır. Ukrayna, Tayvan, Güney Çin Denizi ya da Çin karşıtı teknolojik yaptırımlar konusunda neredeyse hiç baskı yapmadan Washington'un izinden gidiyor”. Le Figaro’nun yazarı şu belirlemede bulunuyor: “Komünist rejim liderinin güzergahı aslında 2019'daki son turundan bu yana ‘Atlantikçi’ Avrupa ile gerginleşen ilişkileri ve Çin'in geçen ay Pekin'de Almanya Başbakanı Olaf Scholz'u kabul ettikten sonra parçalanmış bir kıtadaki bölünmelere oynayarak Amerikan ‘kuşatmasını’ durdurma arzusunu yansıtıyor.”

Çin Xi Jinping Emmanuel Macron Fransa Avrupa