13 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

MESAM Başkanı Ergül uyardı: Sektörü bitirmek istiyorlar

Telif hakları alanında çalışmalar yürüten meslek birliği başkanı Recep Ergül, yabancı meslek birliklerinin Türk eser sahipleriyle doğrudan işbirliği kurmaya çalıştığını belirtti. Ergül, gelecekte doğabilecek tehlikeye dikkat çekti

MESAM Başkanı Ergül uyardı: Sektörü bitirmek istiyorlar
A+ A-
KÜLTÜR SANAT SERVİSİ

Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Başkanı Recep Ergül, telif hakları alanındaki sorunlarla ilgili bilgilendirmeler yaptı. Youtube kanalından açıklamalar yapan Ergül, meslek birliklerini tehlikeler olduğunu belirtti. Ergül, dünyadaki büyük meslek birliklerinden GEMA ve IMRO’nun Türkiye’de sahaya indiğini belirtti. İrlanda meslek birliği IMRO ve Almanya meslek birliği GEMA’nın yüksek telif getirisine sahip MESAM üyelerini arayarak yurtdışı haklarını düşük veya sıfır komisyonla takip etmeyi teklif ettiğini belirten Ergül, “Türkiye’deki meslek birliklerini bitirmek istiyorlar” dedi.

Bunları yapmalarının mümkün olmadığını kaydeden Ergül, GEMA’nın yüzde 3 buçuk komisyonla yurt dışı hakların takibi yapmak için bir de şart önde sürdüğünü anlattı. Buna göre GEMA, yüzde üç buçuk komisyonla hak takibi karşılığında dijital hakların hepsini kendisine istiyor. Ergül sözlerini şöyle sürdürdü;

“Türkiye’de yaşayan bir eser sahibinin kulağına hoş gelebilir bu düşük komisyonlar, fakat uygulamada nasıl olacak bu? Mesela siz yarım saat sonra kalkıp MESAM’a gelebilirsiniz. Hak takibinizi çok etkin bir şekilde yapabilirsiniz, tüm dökümleri alabilirsiniz. ‘Bunu GEMA veya IMRO ile de sağlıklı bir şekilde yaparım, orada da şeffaf bir yapı vardır’ diyen varsa gelsin tartışalım.”

GEMA BUNU NEDEN YAPIYOR?

MESAM’ın Alman meslek birliği GEMA’ya karşı, GEMA’nın istediği gerekçeli kararı çıkartmayarak bir zafer elde ettiğini belirten Ergül, “Eğer o gerekçeli karar o şekilde çıksaydı, şu an ne MESAM ne MSG, GEMA’yla masaya dahi oturamazdı. Çünkü elinde gerekçeli karar olacaktı” dedi. GEMA’nın ayrıca MESAM’a ödeme yapmamak için, Türkiye’deki aileleri arayarak 18-20’li yaşlardaki gençlerle görüştüğünü ve veri topladığını belirtti. Ergül, GEMA’nın genç yaştaki insanlarla konuşmasının sebebinin, ailenin büyüklerinin daha çok Türkçe müzik dinlerken gençlerin ise daha farklı alışkanlıkları olmasından kaynaklandığını belirtti.

‘SEKTÖR KAN KAYBEDER’

Ergül tehlikeye ilişkin şunları ekledi; “Bir yandan GEMA bir yandan IMRO Türkiye pazarına girmeye çalışırken ve üyelerimizi almaya çalışırken, kimi üyeler de günübirlik çıkarlarını düşünerek oralara giderken, burada sektör kan kaybedecek, bu kesin. Meslek birliklerimiz ayakta kalmazsa, etkin bir hak takibi de gerçekleşemez.”

‘KENDİ ELLERİMİZLE YIKMAYALIM’

Bütün sektöre faydalı olmak için çalıştıklarını kaydeden Recep Ergül, GEMA ve IMRO konusunda eser sahiplerinin buralara gitmeden önce, MESAM veya MSG gibi kendi meslek birlikleriyle konuşması gerektiğini belirtti. “Bir tehlikeye işaret ediyorum” diyen Ergül, üye ve editörlere çağrıda bulundu:

“Yarın öbür gün başka aktörler de gelecek ve bu meslek birlikleri yönetilemez hale geldiğinde, acze düşecek hale geldiğinde bunun en büyük bedelini eser sahipleri ödeyecekler. ‘Bir Türkiye klasiği’ diyeceğiz, herkes birbirini suçlayacak ama olan üyelerimize olacak, son pişmanlıklar fayda etmeyecek. Ama kendi ellerimizle bir şeyi yıkmamalıyız. Bunları tarihe not düşmek için, yarın öbür gün bunlar yaşandığında da bu videoyu karşınıza çıkarmak, gerekli uyarıyı yapmıştım demek için söylüyorum. Yabancıların çok rahat bir şekilde at koşturacağı, eser sahiplerimiz ve eserlerimiz üzerinde bir politika geliştireceği, manipülasyon yapacağı, haklarımızı elimizden kolayca alacağı bir iklime fırsat vermemeliyiz diye düşünüyorum.

MESAM