Milli Anayasa Hareketi Başkanı Hasan Korkmazcan: İlk adımda beka gedikleri kapatılmalı
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un 1921 çıkışını değerlendiren Milli Anayasa Hareketi Başkanı Hasan Korkmazcan, ‘Meclis Başkanı bölünmez bütünlüğümüze saldırıların safına düşmektedir.' dedi.
Milli Anayasa Hareketi Başkanı Hasan Korkmazcan, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin konuştu. Korkmazcan, “Anayasa değişikliğinin ilk adımı TBMM’nin AB üzerinden açılan beka gediklerinin kapatılması, terör uzantılarının tüm kamu kurumlarından etkisiz hale getirilmesiyle atılabilir.” dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş “sivil yeni anayasa” söylemini gündemde tutmaya devam ediyor. Kurtulmuş, bayram tatilinin ardından Mecliste siyasi parti gruplarını ziyaret ederek yeni anayasa sürecine ilişkin görüşlerini soracak, destek isteyecek. Kurtulmuş son yaptığı açıklamasında 1921 Anayasası modeline dikkat çekti. “Şimdi tekrar, aynen 1921 Anayasası'nda olduğu gibi Türkiye'nin katılımcı, güçlü bir anayasa yapma imkanı bu Meclis'te vardır. Yeter ki iyi niyetle samimi olarak bu meselenin takipçisi olalım.” ifadelerini kullandı.
ANAYASA’YI ÇİĞNİYOR
Aydınlık’a konuşan Korkmazcan, Kurtulmuş’un 1921 çıkışını değerlendirdi. Meclis başkanının Anayasayı çiğnediğini anlatan Korkmazcan, şöyle sürdürdü:
“Meclis başkanı milletvekili yeminiyle yüklendiği sorumluluğa sadakat göstermemektedir. Anayasanın meclis başkanı ve başkanvekilleri için belirlediği tarafsızlık ilkelerini çiğnemektedir. Tam aksine uzun yıllardır Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Türk milletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne saldırıların safına düşmektedir. Bunun sebeplerini bilemem. TBMM Başkanına siyasette ve parti içinde kariyer projeleri doğrultusunda hareket ettiği iddialarına da inanmak istemiyorum. Batı emperyalizminin 200 yıllık projesi sömürgenlerin önündeki Türk seddini yıkmaktır. Çünkü Türk devleti küresel vahşete karşı tüm mazlum milletlerin umut kaynağı olmuştur. Günümüzde küresel vahşet Siyonist haçlı yemli ittifakı ile sürdürülmektedir. Yemli grubu her ülkede içerden devşirilen ve ödenekli makamlı unvan hamalı olarak kullanılan karaktersizlerden oluşmaktadır.”
EZİLMEKTEN KURTULAMAYACAK
Yeni anayasa girişimlerinin Türkiye Cumhuriyeti devletine savaş açmak olduğunu söyleyen Korkmazcan şöyle devam etti:
“Bilim, hukuk, tarih ve doğru siyaset açısından vahim bir aymazlıkla karşı karşıyayız. Yeni anayasalar savaşlar sonrasının eserleridir. Türkiye özelinde ise tarih boyunca milli törelere dayalı bir devlet anlayışı Türk egemenliğinin temeli olmuştur. 1876 Anayasası Osmanlı Meclisinin Misakı milli kararı, 1. Meclisin 30 Ekim 1922’de 307 sayılı ve 2 Kasım 1922 tarihli 308 sayılı kararları Türk ve Türk milleti ifadeleriyle Türkiye Cumhuriyetinin ezeli ve ebedi kimliğini belirlemiştir. İstiklal savaşından sonra hangi düşmana yenildik de bize yeni anayasa dayatıyorlar. Galiplerin Almanya’ya Japonya’ya yazdıkları işgal anayasaları bile milletlerin kimliğini değiştirmemiştir. Artık yaşadıklarımız yeni anayasa girişimlerinin Türkiye Cumhuriyeti devletine savaş açmak olduğu gerçeğini açıkça göstermiştir. Anayasa değişikliği yapılabilir, yapılmalıdır. Bunun ilk adımı TBMM’nin AB üzerinden açılan beka gediklerinin kapatılması, terör uzantılarının tüm kamu kurumlarından etkisiz hale getirilmesiyle atılabilir. Azgınlık yeni emperyalistler milli devletin içinde zaaflarından yararlandıkları görevler yüzünden şımardılar. Bu şımarık vahşet Türk milletinin ezeli iradesi ve milli devletin işbirliğiyle ezilmekten kurtulamayacaktır.”
