Milli servetin yarısı çöpe gidiyor

Toplam 18 tesisle atıkları enerjiye çevireceklerini söyleyen Doğan, Türkiye'nin bu alandaki potansiyeline 'milli servet' gözüyle baktıklarını belirtti.

Doğtaş ve Kelebek mobilya markalarını bünyesinde barındıran Doğanlar Yatırım Holding, bilhassa evsel atıkların ekonomiye enerji olarak kazandırılması için Biotrend firmasına yeni yatırım kararı aldığını açıkladı. Geçen günlerde Borsa İstanbul'da halka arz olan Biotrend, bünyesinde halihazırda var olan 12 tesise ek olarak, bu yıl devreye girecek olan bir biyokütle ve beş biyogaz tesisiyle birlikte yurt genelinde toplam altı bölgedeki 11 ilde 18 tesise ulaşacak. Dün düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtlayan Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, Biotrend tesisleri sayesinde, Türkiye’deki evsel atıkların yüzde 20'sini, yer üstü ve yer altı sularına karışmadan önce temiz enerji ve ısıya dönüştürdüklerine dikkat çekti. Yeni yatırımlar sayesinde istihdam sayısının 293’ten 450’ye çıkacağını anlatan Davut Doğan, “Çöpten elektriğe, elektrikten geleceğe’ sloganıyla tesislerimizde ortalama 4.4 milyon ton atık bertaraf ediyor, dünyadaki karbon salınımının azalmasına milyonda 2.3 katkı sağlıyoruz” dedi.

1.5 MİLYARI GÖMÜYORUZ!

“Türkiye’de günlük çöp miktarı 80 bin ton ancak bunun sadece 45 bin tonu işleniyor. Biyokütleden enerji üretiminde çok büyük potansiyele sahibiz. Enerji konusunda ülkemizin dışa bağımlılığını ve oluşan cari açığı düşünürsek, sahip olduğumuz potansiyel Türkiye için milli servet niteliği taşıyor” ifadelerini kullanan Davut Doğan, “Türkiye’de 20 yıllık geçmişe sahip atık sektöründe, çöp olarak attığımız birçok ürün aslında birer hammadde. Türkiye’de her yıl geri dönüştürülmesi mümkün 6 milyon ton atığın 5 milyonu, çöp depolama alanlarına götürülüp toprağa gömülüyor. Bu atıkların insan ve çevre sağlığı açısından zararının yanında, bir de 1.5 milyar TL ekonomik kaybı var” diye konuştu.

METAN GAZINDAN ENERJİ

Evsel atığın çürümesi ile açığa çıkan zararlı metan gazının atmosfere salınımını engelleyerek, modern tesislerde yakarak enerji ürettiklerini ifade eden Doğan, “Atığın içerisindeki organik kısmı hem biyometanizasyon tesislerinde oksijensiz fermantasyon yöntemi ile metan gazı elde etmekte kullanıyor hem de kompost yani organik gübre tesislerinde değerlendiriyoruz. Bütün bu yatırımlarımız sonucu; hem toprağa gömülen atığın hacminde azalma hem de organik maddenin iyi değerlendirilmesi ve doğaya kazandırılmasını sağlıyoruz. Aynı şekilde, geri dönüşümlü malzemeleri modern ayrıştırma tesislerimizde ayrıştırarak ekonomiye geri kazandırıyoruz” bilgisini verdi.

ÇÖPÜN YARISINI İŞLEYEBİLİYORUZ

Biyokütle açısından Türkiye'nin sahip olduğu potansiyeli “milli servet” olarak nitelendiren Davut Doğan, “Türkiye’de kişi başı günlük üretilen çöp miktarı bir kilogram düzeyinde. Toplam nüfusa göre günlük çöp miktarımız ise 80 bin ton. Bu miktarın ne yazık ki sadece 45 bin tonu işleniyor. Bu oranın yüzde 20’sini Biotrend tesislerimizde işliyor, böylece atıkları değerli hale getirerek sıfır atık, temiz ve kesintisiz enerji hedefinin önünü açıyoruz. Önümüzde çok büyük bir potansiyel söz konusu. Dünyada asimetrik dağılımı nedeniyle jeopolitik ve güvenlik meselesine dönüşen enerji konusunda ülkemizin dışa bağımlılığını ve oluşan cari açığı da düşünürsek, bu potansiyel bizler için salt bir gelir kapısından ziyade Türkiye için milli servet niteliği taşıyor” ifadelerini kullandı.

Davut Doğan ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Biotrend Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Doğan, Yönetim Kurulu Üyelerinden Murat Doğan, Ogün Doğan ve Doruk Doğan’ın yanı sıra Biotrend Genel Müdürü Ömer Örge de katıldı.

BİR TON ATIKLA 17 AĞAÇ KURTULUYOR

Atık yönetiminin en temel basamağının öncelikle atığı tanımak olduğunu belirten Davut Doğan, entegre atık yönetimini şu sözlerle anlattı: “Katı atık ayırma tesisleri ile evlerimizden çıkan çöp niteliğindeki organik, ambalaj, yanabilir ve herhangi bir dönüşüm yapılamayacak maddeleri birbirinden ayrıştırıyoruz. Geri dönüşüme katılacak ambalaj atıkları kendi içerisinde ayırarak ikincil işlem için hazır hale getiriyoruz. Ambalaj atıkları çok yüksek bir ekonomik değere sahip ürünlerdir. Bunları yemek atıklarından ayırıp yemek atıklarından biyogaz ve biyogazdan elektrik üretip ayrı bir değer, petrolden üretilen plastikleri granül haline getirilip hammadde üretilmesi, kağıttan tekrar kağıt üretilmesi, pet şişeden elyaf üretilmesini, ithal edilen konserve, yağ tenekesi gibi ürünlerin tekrar ekonomiye kazandırılmasını sağlıyoruz. Atıkların ham madde olarak değerlendirilmesi örneğin hurda kâğıdın tekrar kâğıt imalatında kullanılması hava kirliliğini yüzde 74-94, su kirliliğini yüzde 35 ve su kullanımını yüzde 45 azaltmakta. Bugün örneğin bir ton kağıdı geri dönüştürerek 17 ağacı kesilmekten koruyoruz.”