19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

MİT’teki FETÖ’cü casusa PKK cezası onandı

Yargıtay, MİT’te görev yaptığı dönemde PKK ile ilgili bilgileri mahrem abisine vermek amacıyla temin eden FETÖ casusuna verilen 30 yıl hapis cezasını onadı.

MİT’teki casusun cezası onandı! MİT'teki FETÖ casusu tutuklandı! PKK'ya bilgi veren FETÖ casusu tutuklandı

Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi, 2020 yılında eski MİT mensubu Z.K. hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 10 yıl, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme suçundan 20 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme örgüt üyeliği suçundan verdiği kararın gerekçesinde, sanığın anılan terör örgütü ile münasebetinin, 2010 yılında bünyesine dahil olduğu MİT'ten önce 2000'li yıllarda lise döneminde başladığı, MİT'e katıldığı 2010 yılından ihraç edildiği 2016 yılına kadar örgütün MİT mahrem yapılanmasında "öğrenci" konumunda faaliyette bulunduğu belirtildi.

ELDE ETTİĞİ BİLGİLER

Yerel mahkeme, casusluk suçundan verdiği kararının gerekçesinde ise dikkat çeken detaylar yer aldı. Gerekçede sanığın 2011 yılında MİT'in Ankara ünitesine atandığı, 2012 yılında Diyarbakır ve Habur Bürosu ile Cizre ünitesinde çalışmaya başladığı kaydedildi. Kararda, sanığın görev yaptığı büroda, terör örgütü PKK/KCK ile ilgili bilgileri, bölücü terör örgütü PKK'nın elebaşlarına ait telsiz sinyal yer kestirmesi bilgilerini, mahrem abisi M. İ. ile belirlemiş oldukları periyotlar içerisinde yapmış oldukları görüşmelerde vermek amacıyla temin ettiği ifade edildi. Yine sanığın 17/25 Aralık'tan sonra teşkilat içerisinde FETÖ/PDY'ye yönelik yapılan çalışmalar ile ilgili bilgileri casusluk özel kastıyla temin ettiği aktarıldı.

TEMYİZ BAŞVURUSU REDDEDİLDİ

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, 18 Şubat 2021 tarihinde, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık ve müdafinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verdi. Sanık avukatı da bunun üzerine temyiz başvurusu yaptı. Temyiz incelemesini tamamlayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, sanık avukatının temyiz istemini reddederek verilen mahkûmiyet kararını onadı.

KARARIN GEREKÇESİ

Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararında şu ifadelere yer verildi:

Sanığın milli güvenlik istihbaratının en üst düzeyde yürütüldüğü ve milli güvenliğin sağlanması konusunda çok önemli bir konumda bulunan Milli İstihbarat Teşkilatına 2010 yılında katıldıktan sonra eğitim dönemini müteakiben teşkilatın Ankara Bölge Daire Başkanlığına, sonrasında Diyarbakır Bölge Başkanlığına, Habur Bürosuna ve Cizre ünitesine tayin edildiği, mezkur dönemde örgütün MİT mahrem yapılanması içerisinde 'öğrenci' konumunda faaliyete bulunarak, örgüt hiyerarşisinde üstü konumunda olan mahrem abileri ile belirli periyotlar içerisinde yüz yüze veya örgütün verdiği gizli/operasyonel hatlar aracılığıyla kurulan iletişim marifetiyle paylaşımda bulunmak amacıyla teşkilata ilişkin gizli bilgileri temin ettiği ve mahrem abisinin talimatları doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu, bu durumun tanık beyanlarından ve tüm dosya kapsamından açıkça anlaşıldığı, milli güvenlikle ilgili gerçekleştirilen faaliyetlerin dinleme yoluyla elde edilmesi ya da ilgili kuruma elaman yerleştirilerek bilgilerin temin edilmesi arasında bir fark bulunmadığı sanığın eyleminin zincirleme şekilde siyasi casusluk kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirlenerek sanığın mahkumiyetine dair kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
MİT FETÖ