17 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Naciye Sultan’ın piyanosu

Mexico City’de tesadüfen girdiğim müze meğerse güzelliğiyle dillere destan, Sultan Abdülmecit’in torunu, İttihat ve Terakki’nin kurucularından, Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın eşi Naciye Sultan’ın piyanosuna ev sahipliği yapmaktaymış

Naciye Sultan’ın piyanosu
A+ A-
ALİ TOZLU

Bir Meksikalı arkadaşımla kahve içmek için buluştuğum Mexico City’nin zenginlerinin ve önemli bir Yahudi nüfusunun yaşadığı Polanco semtindeki bir kafede arkadaşımın yakınımızdaki bir müzeye ziyaret teklifini duyunca hemen kabul ettim. Tabii ki oralara kadar o kültürü ve toplumu tanımak için giden ben için böyle bir fırsat kaçırılmazdı. Daha önce Meksika’ya gitmiş olan gezginlerin yazılarında anlatılan tarihi şehir merkezi ve artık klişeleşmiş olan Tolstoy ile Frida Kahlo müzeleri gibi olmazsa olmaz müzeleri zaten gezimin en başında ziyaret etmiş, sonra da Meksika içinde göreceğim yerlere odaklanmıştım. Bu müze geri dönüşüme günler kala benim için beklenmedik ve hoş bir ziyaret olacaktı.

Naciye Sultan’ın piyanosu - Resim: 1

Doğrusunu söylemek gerekirse, müze normalde gezi rehberlerindeki Meksika Ulusal Müzesi gibi müzelerle karşılaştırıldığında çok merkezi konumda değil. Diğer okuduğum Türk gezginlerinin gezi anılarında bu müzeden bahsettiklerine rastladığımı da hatırlamıyorum. O yüzden Mexico City’nin eski kültürel merkezinin dışındaki bu müzeyi ziyaret gezime farklı bir renk katabilirdi. Şimdi ise muhakkak ziyaret edilmesi gereken müzelerden biri olduğunu düşünüyorum. Ama bu ziyaretin benim için bir sürprize gebe olduğunu nereden bilecektim? Meğerse müze güzelliğiyle dillere destan, Sultan Abdülmecit’in torunu, İttihat ve Terakki’nin kurucularından, Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın eşi Naciye Sultan’ın piyanosuna ev sahipliği yapmaktaymış.

Polanco semtinin hemen yanı başına kurulmuş Nuevo Polanco semtindeki bu görkemli bina, dünyanın en zenginlerinden Carlos Slim’in sahip olduğu özel Carlos Slim Vakfı’na ait olan Soumaya müzesinin en son açılmış üçüncü yerleşkesiydi. Ilk yerleşkesi 1994’te kentin güneyinde bulunan Plaza Loreto, San Angel’de’da açılan müze ikinci yerleşkesini 2011 yılında kentin kuzeybatısındaki Nuevo Polanco semtindeki Plazo Carso’da açmış. Mimarı Fernando Romero olan müze modern ve görkemli bir bina olup 46 metre yüksekliğe sahiptir ve 6 katlıdır. Bu görkemli müze binasının açılışı 28 şubat 2011’de Carlos Slim Helú, çocukları ve torunları, Felipe Calderon, Gabriel Garcia Marquez, Evelyn Robert De Rotchild ve Larry King’ın katılımıyla yapılmış olup, halkın ziyaretine açılışı ise 28 mart 2011’de olmuştur. Müze ziyaretleri o tarihten beri ücretsizdir.

Naciye Sultan’ın piyanosu - Resim: 2

Müzede, bana iyi ki gelmişim dedirten ne eserler ve kimler yok ki? Dünyanın en geniş İspanyol sömürgeciliği öncesi dönemi ve kolonyal dönem para koleksiyonuna sahip olan bu müze 15. yüzyıl başlarından 20. yüzyıl ortalarına kadar yapılmış, eski Avrupa resim ve heykeltıraşlarından Meksika sanatçılarının ürünlerine kadar 70 bin kadar sanat eserini barındırıyor. Kimler yok ki isimler arasında: Rodin, Dali, Picasso, Da Vinci, Renoir, Miro, van Gogh, Matisse, Monette, Murillo, Claudell, Tintoretto ve bunlara ekleyebileceğimiz daha pek çok ünlü isim gibi dönemlerinin ünlü Meksikalı sanatçılarını görebilmek mümkün. Zaten dünyanın en kapsamlı Rodin koleksiyonu da bu müzede. Bunun nedeni bu müzeye ismini veren ve Carlos Slim’in altı çocuğunun annesi, 1999’da vefat eden Soumaya Slim Domit’in tam bir Rodin hayranı olması.

Peki 46 milyon dolar harcanılarak yapılan, yılın 365 günü açık, girişi ücretsiz ve tüm masrafları kendi vakfına ait olan bu müzeyi yaptıran ve masraflarını üstlenebilen Carlos Slim Hedu kimdir?

CARLOS SLIM HEDU

Kısa adıyla Carlos Slim, ünlü milyarder Bill Gates’i dünyanın en zengin adamı olma yarışında birkaç kez üst üste arkasında bırakmış, şu anda hem Meksika’nın hem de Latin Amerika’nın en zengin adamıdır. Yalnızca Meksika’da değil, Latin Amerika’nın her yerinde yatırımları olup, telekomünikasyon alanında yoğunlaşmıştır. Bizim açımızdan ilginç olan, belki de Naciye Sultan’ın piyanosuna neden sahip olduğunu da açıklayabilecek olan tarafı kökenidir. Bir Osmanlı torunu olan Carlos Slim’in dedesi Yusuf Selim Haddad Ağlamaz isimli, Meksika’ya 1902’de geldikten sonra önce ismini Julian Slim Haddad Aglamaz daha sonra’da Julian Slim Haddad olarak değiştirip hayatına devam eden Lübnan kökenli tüccar bir göçmendir. 1940’ta Julıan Slim’in yine Lübnan kökenli Linda Helú Atta ile evliliğinden doğan Carlos Slim, Meksika’nın ünlü UNAM üniversitesinde inşaat mühendisliği eğitimi almış ve borsacı olarak iş hayatına atılmıştır. 1966 yılında anne ve babası gibi Lübnan kökenl Soumaya (Türkçe karşılığı muhtemelen Sümeyya) Domit Gemayel (1948-1999) ile evlenmiş ve bu evlilikten 6 çocukları olmuştur. Carlos Slım’in köklerine düşkünlüğü, Lübnan kökenli ve yazarlık, felsefe, görsel sanatlar ve şiir gibi birçok alanda eserler vermiş ünlü Amerikalı şair Khalil Gibran’ın ciddi miktarda önemli eserinin müzesinde sergilenmesinden de anlaşılmaktadır.

NACİYE SULTAN VE ENVER PAŞA

Doğum adıyla İsmail Enver, ya da bizim gündelik hayatta tanıdığımız ismiyle Enver Paşa (22 Kasım 1881 – 4 Ağustos 1922), İttihat ve Terakki’nin kurucularından döneminin Harbiye Nazırıdır. 1914 yılında Sultan Abdülmecit’in torunu ve Şehzade Selim Süleyman’ın kızı Emine Naciye Sultan 25 Ekim 1896 – 4 Aralık 1957) ile evlenmiştir. Enver Paşa’nın evlendiklerinde kendisinden 15 yaş küçük Naciye’sine yurtdışında sürgünden yolladığı 400 mektuptan bahsetmek ona olan sevgisini anlatmak için yeterlidir sanırım.

Naciye Sultan’ın bu evlilikten Mahpeyker (1917–2000), Türkan (1919 – 25 Aralık 1989) ve Ali (1920–1971) isminde üç çocuğu dünyaya gelmiştir. Hanedanın ülkeden sürgüne gönderilmesiyle 1922 yılında Paris’e yerleşmiştir. Enver Paşa’nın aynı yıl ağustos ayının dördünde Türkistan’da vefat etmesinin ardından vasiyeti üzerine 30 Ekim 1923 tarihinde Paşanın küçük kardeşi Mehmet Kâmil Paşa ile evlenmiş, çiftin bu evlilikten 1926 yılında Rana Hanım Sultan adında bir kız çocukları olmuştur. Hanım sultanlara yurda dönüş izni verilmesinin ardından 1952 yılında yurda dönmüş, 1957 yılında vefat etmiştir.

MEKSİKA İLE BAĞLANTILAR

Piyanonun bulunduğu yerden dolayı ilginç bulunabilecek bazı detayları eklemek isterim. Naciye Sultan’ın kızlarından Türkan Sultan, ünlü Meksika kültür ve tarihi araştırmacılarından Tahsin Mayatepek’in oğlu Hüveyda Mayatepek ile evlenmiştir. Çiftin Ahmet Osman Mayatepek (1950- 2016) adında bir çocukları dünyaya gelmiştir. Yaşamının büyük kısmı yurtdışında geçen Osman Mayatepek babası ve dedesi gibi bir diplomat idi ve emekliliğinde de Peru’nun Türkiye fahri konsolosluğunu yapmıştır. Dayısı Nuri Killigil’in titizlikle koruduğu Enver Paşa’nın arşiv ve anılarını elinde bulunduran Osman Mayatepek, vefatından önce elindeki bu arşivi Osmanlı’nın son dönemine ilgisiyle tanınmış ünlü gazeteci Murat Bardakçı’yla paylaşmıştır. Murat Bardakçı bu arşivlerden edinilen bilgilerle ilki 2015 yılında basılan ‘Enver’ diğeri 2106’da basılan ‘Naciyem, Ruhum, Efendim…: Enver Paşa’nın, eşi Naciye Sultan’a Rusya ve Orta Asya’dan yazdığı sürgün mektupları’ isimli, popüler tarih yazımı ağırlıklı iki kitap yayınlamıştır.

YANLIŞ BİLGİLENDİRME

Sıra geldi bu önemli şahsiyetlerin kullandığı ve sahiplendiği piyanoyu ve sahibiyle ilişkisini anlatmaya. Bu değerli piyanoyu sağlığında kullanmış Naciye Sultan çocukluğundan beri müziğe yetenekli olduğundan, biraz büyüdüğünde kendisine o dönemin tanınmış yerli ve yabancı müzik hocaları tarafından ders verilmiştir. Sultan, ilk piyano ve keman derslerini ut hocası Andon’dan almıştır. 1786 yılında ilk kez saraya girmiş olan piyano, modernleşmenin ve batılılaşmanın hız kazanmasıyla Osmanlı sarayında önemli bir müzik aleti olarak yer alacak, pek çok sultanın kızları ve oğulları batı enstrümanları dersleri aldıkları gibi opera eserleri yazabilir düzeyde batı müziğini tanıyacaktı. Piyanonun popülerliği imparatorluktaki üst sınıflar arasında kullanımının artmasına neden olmuştu. İmparatorluğun son döneminde sadece İstanbul’da piyano satan 25 civarında dükkân olduğu ve bu dükkanlarda önemli Avrupa markalarının satıldığı bilinmektedir. Doğal olarak İmparatorluğun bu döneminde pek çok yabancı kökenli piyano hocası ikamet etmekteydi ve Naciye Sultan’da Braun, Lange ve Hege isimli üç ayrı Alman piyano öğretmeninden ders almıştı.

Naciye Sultan’a ait piyanoyu gördüğümde karşımdaki piyanonun Sultan’a ait olduğunu bilmiyordum. Karşımda güzel bir kuyruklu piyano ve oturağı durmaktaydı ve görünümü etkileyiciydi. Yapılışından bir eski zaman ürünü olduğu anlaşılsa da çok bakımlıydı. Piyanonun estetiği detaylarıyla daha çok ilgilenmeme yol açtı. Bu güzelliği incelememin ardından bilgi plakasını okumaya başladığımda, şaşkınlık ve biraz da sevinçle bu piyanonun Naciye Sultan’a ait olduğunu gördüm.

Bilgilendirme plakasının üstünde hangi firmalar tarafından yapıldığı, kime ait olduğu ve yapımında ne tür materyaller kullanıldığı anlatılmaktaydı. Dikkatimi çeken, piyanonun sahibi Naciye Sultan hakkında verilen bilgilerin kısmen yanlışlığı oldu. Sultan hakkında Abdülhamit Han’ın torunu olduğu ve Han’ın da Osmanlı’nın son imparatoru olduğu bilgisi yazılıydı. Her iki bilgi de doğru değildir. Naciye Sultan Abdülhamit Han’ın değil, Abdülmecit Han’ın torunudur. Abdülhamit Han Osmanlının son imparatoru da değildir; son İmparator Sultan Vahdettin olarak bildiğimiz Sultan 6.Reşat’tır. Bilgi yazısında kendisinden İngilizce olarak ‘Emperor Autonomous’ olarak ve İspanyolcada da Emperor Turco Autonomo’, yani özerk imparator terimleriyle bahsedilen Sultan Abdülhamit için belki de son mutlak imparator demek istenmiş olabilir. Ama o zaman her iki dilde de bu sözcüğün kullanılması, yani autonomous sözcüğü yerine İngilizce’de absolute, İspanyolca’da da absoluto sıfatları kullanılmalıydı. Söylenilmek istenilen buysa doğru olabilir, çünkü Abdülhamit Han Osmanlının son mutlak hükümdarıydı. Ama kullanılan sözcüklerden dolayı bu durum netlik kazanmıyor. Ayrıca Abdülhamit Han’ın bildiğim kadarıyla Naciye Sultan isminde bir torunu bulunmamaktaydı. Plakada Naciye Sultan için verilen doğum ve ölüm tarihleri de Abdülmecit Han’ın torunu Naciye Sultanın doğum ve ölüm tarihleriyle örtüşmektedir. Bu verilerden yola çıkarak Enver Paşa’nın eşi Emine Naciye Sultan’dan bahsettiğimize güvenebiliriz. Demek ki böyle önemli bir müzede bile bu tür hatalara tanık olunabilmekteymiş.

Naciye Sultan’ın piyanosu - Resim: 3

İPEK KADİFE VE IHLAMUR DÖŞEMELİ

Meraklıları için piyanonun ne tür materyallerden oluştuğuna dair plakadaki İspanyolca bölümü çevirdim. Aşağıya olduğu gibi aktarıyorum: 1880’ler civarı. Çok renkli ahşap oyma. Çizgili akçaağaç kaplama ve maun palmiye. Ahşap üzerine yağlıboya. Su yaldız uygulanarak ıhlamur ağacına oyulmuş pervaz. İçindeki orijinal piyano mekanizması. Fildişi tuşları. Oturak altın ipek ile kaplanmış, ipek kadife ve ıhlamur ile döşemeli.

Naciye Sultan’ın piyanosu - Resim: 4

Son Dakika Haberleri