19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

NATO VE Brüksel’e bağımlılığa karşı ‘Önce Çek Cumhuriyeti’

Çekya’nın başkenti Prag’da, 100.000 binin üzerinde kişi bir araya geldi

NATO VE Brüksel’e bağımlılığa karşı ‘Önce Çek Cumhuriyeti’
A+ A-
ŞAFAK ERDEM

NATO ve Rusya’ya yönelik yaptırımlar protesto edildi. Sağ ve sol partilerin çağrısı ile yapılan eylemin arka planında ne vardı? Eylemi kimler örgütledi? Eylemin sonuçları neler oldu? Bütün bu sorulara Çek askerî tarihçisi Lubomir Rebenskiy’den yanıtlar aldık

3 Eylül’de yaklaşık 100.000 kişi, başkent Prag’da “NATO’dan Çıkalım”, “Brüksel’in Kölesi Hükümete Hayır”, “Rusya’ya Yaptırıma Hayır” sloganları attı. Sağ ve sol partilerin yanı sıra kamuoyu önderlerinin çağrısı ile yapılan eylemle ilgili merak edilenleri Çek askerî tarih yazarı Lubomir Rebenskiy Aydınlık Avrupa’ya anlattı. Çekya’da yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmeleri değerlendiren Rebenskiy “Eylemin adı “Önce Çek Cumhuriyeti” idi. Bu isimledirme eylemin zeminini gösteriyor. Farklı görüşlerden, sağ ve sol ideolojilerden partiler, aydınlar ve halk bir araya geldi. “Önce Çek Cumhuriyeti” demek, NATO ve AB’nin Çekya’dan istediği politikaları uygulamaya karşı çıkmak demektir. Çekya’nın Çekya için olan politikaları uygulaması demektir” dedi.

NATO VE Brüksel’e bağımlılığa karşı ‘Önce Çek Cumhuriyeti’ - Resim : 1
Lubomir Rebenskiy

‘YÜZ BİN KİŞİ ALANLARDAYDI’


3 Eylül’de Prag Wenceslas Meydanı’nda büyük bir eylem yapıldı. Polis rakamlarına göre 70.000 kişi eyleme katıldı. Eylemin sebeplerini anlatabilir misiniz?

Öncelikle şunu not edeyim: Belirttiğiniz gibi 70.000 rakamı polisin verdiği rakam. Katılımcı sayısını olduğundan düşük göstermeye çalışıyorlar. Örneğin 100.000 rakamı bir eylemin kitleselliğinin görülmesi noktasında psikolojik bakımdan bir eşiktir. Bağımsız medya kuruluşlarının rakamlarına göre 100.000’in üzerinde insan eyleme katıldı. Eylemin yapıldığı Wenceslas Meydanı, oldukça büyük bir meydan ve geniş sokakları birleştiriyor. O sokakların hepsi insan doluydu.

Eylem, esas olarak ekonomik temelli bir eylemdi. Rusya’ya uygulanan yaptırımlar sebebiyle enerji fiyatları olağanüstü arttı. Bunu kısaca açıklayayım. Şu anda Çekya, gazı Hollanda üzerinden getiriyor. Fakat iki sorun var. Bu gaz hem ülkeye yetmiyor hem de daha pahalı. Çekya’ya gelen gazın büyük kısmı yine Rusya’dan geliyor, tıpkı diğer bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi. Ama arada aracı ülkeler ve güzergahlar koyulmuş durumda. Çekya’nın parası, çok pahalı olan LNG’ye ve aracılara gidiyor.


‘İŞ YERLERİ KEPENK İNDİRDİ’

NATO VE Brüksel’e bağımlılığa karşı ‘Önce Çek Cumhuriyeti’ - Resim : 2


Eyleme katılan herkesin muzdarip olduğu ortak dert enerji fiyatlarındaki artış. Enerji fiyatlarının yükselmesi insanların yaşamını pek çok yönden etkiliyor. Birincisi; hane halkının ısınma için ödediği fatura olarak etkiliyor. Ve bu artış, dediğim gibi olağanüstü düzeyde. 10 ay önceye kıyasla bir hanenin ısınması için ödediği fatura 10 katına çıkmış durumda. İkinci olarak; enerji fiyatlarının artması, enerji ile iş gören tüm yaşam alanlarında fiyat artışı demek, demek ki yaşamın hemen her alanına bu artış yansımasını gösteriyor. Üçüncü olarak da enerji fiyatlarındaki artışın altından kalkamayan birçok iş yeri ve sanayi kuruluşu iflas etti ya da kepenk indirdi. Fırınlar, cam fabrikaları, demir çelik sanayi kuruluşları. Bunların kapanması hem ülke ekonomisini zora sokuyor hem de işsizliği artırıyor.

NATO VE Brüksel’e bağımlılığa karşı ‘Önce Çek Cumhuriyeti’ - Resim : 3


‘SAĞ-SOL BİR ARAYA GELDİ’


Eylemi kimler düzenledi?

Eyleme çağrı yapan geniş bir küme var. Parti bazında Çekya Komünist Partisi ile Özgürlük ve Doğrudan Demokrasi Partisi (SPD) esas çağrıcılardı. Partiler dışında çok sayıda entelektüel ve kamuoyu önderi de eyleme çağrı yaptı. Miroslav Sevçik onlardan biri. Kendisi Prag’ta bulunan Ekonomi Üniversitesi’nde Ekonomi Fakültesi dekanı. Ülkede görüşlerine en çok kulak verilen ekonomistlerinden biri ve şu an hükümeti Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar nedeniyle sert biçimde eleştiriyor.

Eylemin adı “Önce Çek Cumhuriyeti” idi. Bu isimledirme eylemin zeminini gösteriyor. Farklı görüşlerden, sağ ve sol ideolojilerden partiler, aydınlar ve halk bir araya geldi. “Önce Çek Cumhuriyeti” demek, NATO ve AB’nin Çekya’dan istediği politikaları uygulamaya karşı çıkmak demektir. Çekya’nın Çekya için olan politikaları uygulaması demektir.

Çekya Başbakanı Petr Fiala eylemcilerin “komünist” ve “Rusyacı” olduğunu söyledi. Evet, eylemde komünistler vardı, Komünist Parti vardı, fakat komünist olmayan on binlerce insan da vardı. “Rusyacı” konusuna gelince; eğer Rusya’ya düşman bir siyaset izlenmesini istememek ve Rusya’dan gaz alımına devam etmek “Rusyacı” anlamına geliyorsa, evet eylem Rusyacı bir eylemdi.

‘ŞAVAŞIN NEDENİ NATO’NUN DOĞUYA GENİŞLEMEK İSTEMESİ’

Ekonomik temelden bahsettiniz. Politik düzlemde iki tema var gibi gözüküyor. Birincisi Çekya’nın NATO ve AB ile ilişkileri, diğeriyse hükümete yönelik tepki. İlkinden başlayalım dilerseniz.

Bu eylemlerin arka planını Ukrayna’daki savaş oluşturuyor. Ukrayna’daki savaşın nedeni ise NATO’nun doğuya, yani Rusya sınırına, doğru genişlemek istemesi. NATO genişlemese savaş olmaz. NATO, 1990’ların başında doğuya doğru genişlemeyeceği yönünde sözler vermişti, fakat bu sözlerinde durmadı. Çekya halkının önemli bir bölümü savaşta NATO’nun dahlini görüyor.
Bildiğiniz gibi NATO ve AB ülkeleri Rusya’ya yaptırım uyguluyor. Eyleme katılan insanlar şunu soruyor: Biz neden NATO ve AB’nin istediklerini yaparak Rusya’dan gaz almıyoruz ve yoksullaşıyoruz? Yani Rusya’ya yaptırımlara karşı çıkıyorlar. Bunun yanında Çekya yönetimi Ukrayna’ya para ve silah yardımı yapıyor ki, bu da ülke bütçesine yük anlamına geliyor. Çekya halkı, Ukrayna’dan gelen mültecilere destek olmak istiyor ve oluyor da. Fakat neden Ukrayna’ya silah vererek bu savaşta taraf oluyoruz? Bu soru soruluyor.
Eylemde bir kürsü kuruldu ve orada konuşmalar yapıldı. Vurgulanan noktalar şunlardı:


1) Şu anda başımızdaki hükümet Çekya hükümeti gibi değil, Ukrayna’nın hükümeti gibi hareket ediyor.

2) Bu savaş, Rusya ile NATO arasında. Çekya, NATO’nun yanında taraf olarak ve Rusya’ya düşmanlık ederek kazançlı çıkmıyor, aksinek kayıpları var.
3) Çekya Brüksel’den yönetilmemeli. Daha önce bahsettiğim ekonomist Miroslav Sevçik kürsüde yaptığı konuşmada “Bizim hükümetimiz Brüksel’in kölesi durumunda” dedi.
Bu vurgular Çeklerin önemli bir kısmının görüşlerini iyi şekilde yansıtıyor.


‘NATO’YA BAĞIMLI OLDUK’


Çekya ile NATO ilişkisini açabilir misiniz? NATO gerçekten Çekya’ya ne kaybettiriyor?


1999 yılında Çekya NATO’ya bir referandum sonucunda girmedi. Hükümet karar aldı, giriyoruz dediler ve girdik. Yani NATO’ya katılımın bir halk kararıyla olduğunu söyleyemiyoruz.

Ben askerî tarih alanında araştırmalar yapıyorum. Oradan birkaç örnek vereyim. NATO’ya girmeden önce Çekya dünyanın en etkili uçaklarından biri olan L-39’u kendi başına üretiyordu. NATO’ya girdikten sonra L-159 isminde bir uçak üretilmeye başlandı. Uçağı Çekya üretmekle beraber radar ve motor ABD menşeili. Şimdi Çekya bu ürettiği uçakları başka ülkelere satmak istiyor ama satamıyor. Neden? ABD uçakta benim radar ve motorum var ve satamazsın diyor.

Çekya, bağımsız bir devlet olarak kurulduğu 1918’ten Sovyetler Birliği’nin dağıldığı 1990’a kadar, silah ihracatında hep dünyanın ilk beş ülkesi arasında yer aldı. Nazi ordularının Çekoslovakya’yı işgal etmesindeki nedenlerden biri de buydu. NATO’ya katıldıktan sonra bu altyapı ülkenin altında kaydı gitti. Çekya’nın savunma yapısı NATO’ya bağımlı kılınmaya çalışıldı ve bir noktaya kadar başarı sağlandığını da söylemeliyiz.

Tabii sadece askeri değil, ekonomik alanda da Çekya’nın kendine yeterliliği yaralar aldı. Çekya otomobil ve lokomotif üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerindendi. Örneğin kamyon üreticisi olan Tatra. Dünya çapında iş yapan büyük bir firmaydı. Bu firmayı ABD’liler satın aldı ve tamamen bitirdi.

‘ÇEKLERİN NE İŞİ VAR AFGANİSTAN VE IRAK’TA’

Bunun dışında; Çek askeri NATO bünyesinde Afganistan ve Irak’a gitti. Çeklerin ne işi var Afganistan’da ne işi var? Irak’a ne işi var? Bunu sadece ben değil, birçok Çek sorguluyor.

Çekya için bir de işin tarihi hafıza yönü var. 2. Cihan Harbi’nde Hitler Çekoslovakya’yı işgal ettiğinde, tüm Avrupa, Fransa, İngiltere, ABD, sessiz kaldı. Bu yüzden ülke savunmasının bir ittifakın içine girerek sağlanmasına noktasında yaygın bir tereddüt var. Bu tereddüt, Rusya-NATO ekseninde NATO’ya taraf olmayı değil, nötr bir duruşu besliyor. Tabii eyleme de yansıdığı üzere, eylemin çağrıcılarından olan özellikle Komünist Parti ve SPD gibi net bir şekilde NATO’dan ayrılmayı savunanlar da var.

‘İKİ DEMİR ÇELİK FABRİKASI KAPANDI’

Eylemde yapılan konuşmalarda “Çekya Brüksel’den yönetilmemeli” vurgusu olduğunu söylediniz. Bunu açar mısınız? Çekya Brüksel’den mi yönetiliyor?

Çek hükümeti kraldan çok kralcı bir tavır içinde. Brüksel bir derse, Çek hükümeti iki yapıyor.

Bu vurgunun yakın dönemli sebebini şöyle açıklayayım. Sovyetler Birliği döneminde Çekya’da iki adet atom enerji̇ santrali inşa edildi. Bunlar oldukça güçlü santraller. Bu santraller, Çekya’nın ihtiyacından fazlasını üretiyor. Normal durumda ne beklersiniz? Bir ülke ihtiyacından fazlasını ihraç eder. Fakat durum öyle değil. Çekya bu santrallerden ürettiği bütün elektriği satıyor ve sonra sattığı elektiriği geri satın alıyor. Sorun şu ki, sattığından daha pahalıya satın alıyor. Bu piyasanın fiyatlarını merkezi Leipzig’te olanAvrupa Enerji Borsası (European Energy Exchange) belirliyor. Yüksek elektrik fiyatları yüzünden ülkenin Ostrava bölgesindeki iki demir çelik fabrikası yakın zamanda kapandı. Yani Brüksel, Çekya’ya Çekya’nın kendisine aykırı işleri yaptırıyor.

Bir diğer örnek Avrupa Yeşil Mutabakatı (The European Greendeal). Mutabakat kapsamındaki anlaşmalar sonucunda her iş yeri, ürettiği emisyon için Brüksel’den izin almak durumda. Belirlenen birim emisyon başı Brüksel’e para veriyorsun. Brüksel de bu parayla ağaç dikerek senin emisyonunu nötralize ediyor. Brüksel’e yaptığı ödemeler yüzünden çok sayıda iş yeri kapandı. Elbette üretim çevreyle uyumlu şekide yapılmalı. Fakat ülke ekonomisine önemli zararlar veren anlaşmaları Çekya neden Brüksel’in isteğiyle kabul etsin?

‘HÜKÜMET POLİTİKA GELİŞTİREMEDİ’

Hükümete de sert bir karşı çıkış var. Bunu nasıl anlamlandırıyorsunuz?


Bütün bu saydığım arka plan ve sebeplerin yanında, şunu söylemek isterim: Eylemin odaklandığı şey hükümetti. Eyleme katılanların ortak duygusu buydu.

Burada önemli bir noktayı açmak istiyorum. Hükümetin NATO ve AB’ye bağımlılığı şu an enerji fiyatlarındaki artış olarak halka yansıyor. Dolayısıyla tepkinin verildiği alan burası. NATO’nun getirdiği savaş ve yaptırım gaz fiyatlarını artırıyor; Avrupa Enerji Borsası’na bağımlılık Çekya’nın kendi ürettiği elektriği satıp sonra da daha pahalıya geri almasına neden oluyor, Brüksel’in Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın kısıtlamaları üretimi azaltıyor. Fakat halkın tamamında bu birinciler ile ikinciler arasındaki irtibatın kurulmuş olduğunu söylemek de doğru olmaz. Bazı kesimlerde bilinç daha yüksekken, diğer bazılarında salt ekonomik sorunlar eyleme katılımı tetikledi.

Her şeyden önce hükümet yükselen ernerji fiyatlarına karşı hiçbir şey yapmadı. Hükümetin temsilcileri halka sadece “daha az gaz kullanın”, “daha az kalorifer yakın” ve “daha kalın paltolar giyin” dedi. Hiçbir politika geliştirmediler.
Ukrayna’daki savaşın başlamasından bu yana hükümetin ne kadar gözden düştüğünü gösteren çok çarpıcı bir örnek var. İki hafta önce bir televizyon programında ekonomik sorunlar ve dolayısıyla Ukrayna’daki savaş üzerine bir tartışma programı düzenlendi. Tartışmada bulunanlar şunlardı: İçişleri Bakanı Vit Rakusan, Temsilciler Meclisi Başkanı ve Gelenek Sorumluluk Refah Partisi (TOP) lideri Markéta Pekarová Adamová, Çek Sosyal Demokrat Partisi lideri Michal Šmarda, Hristiyan-Demokrat Birliği - Çekoslovak Halka Partisi lideri KDU-ČSL Marian Jurecka,Prisaha hareketi lider Robert Schlachta ve Çekya Komünist Partisi lideri Kateřina Konečná.
Tartışmada Çekya Komünist Partisi lideri Kateřina Konečná, Rusya’ya yaptırım uygulanmaması ve doğrudan Rusya’dan gaz alınması gerektiğini söyledi. Ayrıca savaştan NATO’yu sorumlu tuttu ve Çekya’nın Ukrayna’ya silah verilmemesi gerektiğini söyledi. Tartışmanın sonunda yapılan halk oylamasında oyların yüzde 50,7’sini almış olarak açık ara birinci sıradaydı. İçişleri Bakanı ise sadece yüzde 7,1 oy aldı. Bu sonuç oldukça normal, çünkü ekonomik sorunlara “daha az kalorifer yakın” ve “daha kalın paltolar giyin” demekten başka bir yanıtları yok.

CNN ise tartışmanın ertesi günü yaptığı yayında ekranın görüntüsünü yarıdan keserek Çekya Komünist Partisi lideri Kateřina Konečná’nın aldığı yüzde 50,7’lik oyu göstermemeyi tercih etti. Lütfen CNN’nin yayınladığu o fotoğrafı gazeteye koyun, insanların gerçeği bilmesine engel olmaya çalışıyorlar.


‘EYLEM ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİ ETKİLEYECEK’


Eylemin etkileri ne oldu ve bundan sonra ne olabilir?

Bu eylem çok önemliydi. Eğer eylem yapılmasa hükümet sorunlara gözlerini kapayarak yola devam edecekti. Tek politikaları “Putin ile sonuna kadar savaşacağız” politikasıydı. Çek politikasında genel olarak böyle bir işleyiş vardır. Hükümet halkın söylediklerini dikkate almaz, fakat sonra halktan büyük bir ses çıkar ve hükümet politika değiştirmek zorunda kalır. Bu eylemler buna yol açacaktır ya da en azından değişiklik ihtimalini açık tutacaktır.

Eylemden sonra hükümet yetkilileri iki yeni plan açıkladı. Birincisi Hollanda’dan ülkeye taşınan gaz hattına ek olarak, ki bunun yeterli olmadığını belirtmiştim, Polonya ve Litvanya’ki istasyondan birer boru hattı daha inşa edeceklerini söylediler. Fakat bunun faaliyete geçmesi ayları hatta yılları bulacaktır. Dolayısıyla önümüzdeki döneme etkisi olacak bir şey değil.

İkinci plan ise bu kış için geçerli olmak üzere gaza ve elektiriğe bir maksimum fiyat belirleneceğini söylediler. Bu ikinci plan, tabii hiç yoktan iyidir. Bu fiyatın üzerine çıkılıp çıkılmayacağını göreceğiz. Fakat Çekya gazı doğrudan Rusya’dan almadığı sürece fiyatlar yüksek kalmaya devam edecek.

Çekya prag