27 Temmuz 2024 Cumartesi
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Netanyahu’nun amacı: Süreci baltalayıp suçu HAMAS’a atmak

Orta Doğu'daki ateşkes ve esir takası görüşmeleri siyasi baskı altında. Önerilere karşı hep daha sert bir tutum takınan Netanyahu, siyasi çıkarları için anlaşmayı sabote etmekle suçlanıyor. Aşırılıkçı bakanlar hükümete kazan kaldırırken Başbakan'ın tercih yapmak zorunda kalacağı an yaklaşıyor

Netanyahu’nun amacı: Süreci baltalayıp suçu HAMAS’a atmak
DIŞ HABERLER SERVİSİ

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in görüşmelere katılan ve ismi açıklanmayan bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre Binyamin Netanyahu, HAMAS'ın müzakereleri durdurmasını sağlamak amacıyla “kırmızı çizgileriyle” ilgili söylemini sertleştirerek işi çıkmaza sokmak istiyor. Haberde, Netanyahu'nun amacının İsrail'in savaşa devam etmesini sağlamak ve görüşmeler tıkandığı takdirde suçu HAMAS'ın üzerine atmak olduğu belirtildi.

Aşırılık yanlısı müttefiklerinin yoğun baskısı altında olduğu bilinen İsrail Başbakanı, son günlerde yaptığı açıklamalarda hiçbir rehine anlaşmasının savaşın sona ermesini, ordunun Gazze'den çekilmesini ya da binlerce Filistinli mahkumunun serbest bırakılmasını sağlamayacağını tekrar edip durdu. Başbakan çarşamba akşamı yaptığı son açıklamada “rehineleri kurtarmaya çalışmanın” yanı sıra İsrail'in savaştaki diğer hedeflerine ulaşmak için de çalıştığını bir kez daha vurgulayarak, 'HAMAS'ın ortadan kaldırılması ve Gazze'nin bir daha asla tehdit oluşturmamasının sağlanması. Üçü üzerinde de çalışıyoruz ve hiçbirinden vazgeçmeyeceğiz." şeklinde konuştu.

Netanyahu’nun amacı: Süreci baltalayıp suçu HAMAS’a atmak - Resim : 1

'AŞIRILIKÇILAR SİNİR KRİZİ GEÇİRECEK'

Haaretz'in köşe yazarlarından gazeteci Amos Harel, “Netanyahu, binlerce Filistinli mahkum karşılığında rehinelerin kısmen serbest bırakılmasının İsrail kamuoyunun geniş kesimlerince Gazze saldırısının başarısız olduğunun kabulü olarak yorumlanacağının da farkında.” ifadelerini köşesine taşıdı. Haaretz'in yazarı, hükümetin olası anlaşmayı kamuoyuna “başarı” olarak sunmaya çalışacağını fakat tüm çabalara rağmen sonucun “HAMAS için bir zafer olacağını kimsenin inkar edemeyeceğini” belirtti. Harel ayrıca olası anlaşmanın direniş grubunun “Filistin kamuoyunda itibarını artıracağını ve örgüt liderliğinin şu anda hissettiği askeri baskıyı hafifleteceğini” söyledi.

Yazara göre sürecin sonucu olarak rehinelerin hayatlarına yönelik tehlike ortadan kalksa bile “İsrail Ordusu anlaşma gereği Gazze'deki varlığını azaltırken ve HAMAS terk edilen bölgelerde kutlama yaparken aşırı sağcı kesim sinir krizi geçirecek." Müzakerecilerin şu anda HAMAS'ın karşı teklifini beklediğini ve İsrail'in gelecek öneriyi “kabul etmesinin kesinlikle daha da zor olacağını” belirten Harel, “top yine İsrail'in sahasında olacak ve Netanyahu gerekli tavizlere hazır olup olmadığına karar vermek zorunda kalacak.” öngörüsünde bulundu.

'REHİNELER ONLAR İÇİN KÜÇÜCÜK BİR BEDEL'

The Times of Israel'in yazarlarından Daniel Levin de perşembe günkü köşe yazısında, “Netanyahu, koalisyondaki yardakçılarıyla birlikte öylesine sorumsuzca hareket etti ki rehine müzakerelerini baltalıyor gibi görünüyor” ifadelerini kullandı. Levin, “İsrail kamuoyu ordunun HAMAS'ı ve hatta tüm yeraltı tünel ağını askeri yollarla yok edebileceği konusunda aldatılıyor, aynı yalanlar rehinelerin ailelerine geri dönmesinin sağlanacağı hususunda da söyleniyor.” gözleminde bulundu.

Netanyahu ve müttefiklerine ağır suçlamaların yapıldığı yazıda, “kendi menfaatleri için nefret yayan geveze politikacılarla aşırı sağcı kışkırtıcılar affedilemez. Onlar için bir rehinenin ölümü sadece talihsiz bir hasardır, kendi reklamları uğruna, başkasının ödeyeceği küçücük bir bedeldir.” sözleriyle durumu özetledi.

Netanyahu’nun amacı: Süreci baltalayıp suçu HAMAS’a atmak - Resim : 2

HER TÜRLÜ TAVİZİ REDDEDENLER

İktidardaki aşırılıkçıların her türlü anlaşmayı zorlaştıracağı ise ortada. Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, müzakerelerin olumlu ilerlediğine dair açıklamalar gelir gelmez, taviz gerektiren her türlü anlaşmaya karşı olduğunu derhal vurguladı ve hükümeti devirmeye yönelik tehditler savurdu. Benzer ifadeleri Maliye Bakanı Bezalel Smotrich de sarf etti. Kabinenin bu kanadı, uzun süreli bir ateşkesin savaşı fiilen sona erdireceğinden ve dolayısıyla HAMAS'ı Gazze'de iktidarda bırakacağından endişe ediyor.

Itamar Ben-Gvir, çarşamba günü İsrail Parlamentosunda yaptığı açıklamada, basına sızan anlaşma şartlarının “kabul edilemez” olduğunu söyledi. “Bu anlaşma hükümetin feshedilmesi ile eşdeğer olacaktır” diyen Güvenlik Bakanı, "binlerce katilin serbest bırakılmasına izin vermeyeceğiz. Medya tarafından sunulan rakamlar başka bir zorlama anlaşmaya zemin hazırlamak içindir." ifadelerini kullandı.

ABD'nin olası bir rehine anlaşmasını teşvik etme çabalarına da değinen Ben-Gvir, "Amerikalılar bize haber vermeden İsrail'i yönetmeye mi başladı? Biz muz cumhuriyeti değiliz. Belki de solun istediği budur. Belki de Biden'ın bizi yönetmesini istiyorlardır." şeklinde konuştu. İsrailli Bakan sözlerini “Bunu direkt olarak söylüyorum: Taviz veren bir anlaşma hükümetin feshi anlamına gelir.” tehdidiyle noktalandırdı.

'GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN NOKTAYA DOĞRU'

Ortaya çıkan krizden faydalanmak isteyen ana muhalefet lideri Yair Lapid ise İsrail'de yayın yapan Kanal 12'ye yaptığı açıklamada, Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir'in koalisyondan ayrılması durumunda Başbakan Netanyahu'nun kuracağı acil durum hükümetine katılmaya hazır olduğunu söyledi. Eski Başbakan, Gazze'deki İsrailli esirleri getirmenin görevleri olduğunu ifade etti ve “aksi takdirde toplum içerisinde ve vatandaş ile hükümet arasındaki ilişkilerde çatlaklar oluşacağı" uyarısında bulundu. Lapid, rehineleri geri getirecek her türlü anlaşmaya parti olarak hazır olduklarını da belirtti.

İsrail basınına göre Başbakan, iki karşıt güç arasında karar vermek zorunda kalacağı “geri dönüşü olmayan noktaya hızla yaklaşıyor”. Kaldı ki hükümeti düşürmekle tehdit eden Ben-Gvir ve Smotrich yalnız değil. Netanyahu'nun partisi Likud'dan bazı bakanlar da dahil olmak üzere aşırılık yanlıları arasında çok sayıda destekçileri var. Kısacası Netanyahu, tavizleri öngören bir anlaşmayı kabul etse bile Yair Lapid'in başını çektiği muhalefin desteği kafi gelmeyebilir.

'ELİT NUKHBA GÜCÜ SERBEST BIRAKILSIN'

HAMAS'ın kabul etmeye yatkın olacağı herhangi bir öneri İsrail'in önemli tavizler vermesini gerektirecek. Anlaşma ilk aşamalarda binlerce Filistinli mahkumunun serbest bırakılması ve 35 kadar İsrailli rehine karşılığında Gazze'de çatışmaların bir buçuk aylığına durdurulmasının yanı sıra İsrail Ordusunun kentin kalabalık yerlerinden çekilmesini de öngörüyor.

Netanyahu’nun amacı: Süreci baltalayıp suçu HAMAS’a atmak - Resim : 3

Filistinli grubun Siyasi Büro Başkanı İsmail Henniye salı günü yaptığı açıklamada öneriyi tamamen reddetmediğini söyledi. Kahire'de bulunan HAMAS yetkilileri henüz basına bilgi sunmadı ancak İsrail'de yayın yapan KAN'a göre Filistin tarafı, İsrail'den Gazze'de esir tutulan rehinelerin serbest bırakılması karşılığında 7 Ekim'de yakalanan elit Nukhba güçlerinin tüm mensuplarının serbest bırakılmasını talep etti. Haberde, kaç İsrailli'nin serbest bırakılacağına dair bir rakam verilmedi.

Nukhba gücü, HAMAS'ın seçkin savaşçılarından oluşuyor ve 7 Ekim'de Gazze sınırından akın eden ilk birlik olduğu ifade ediliyor. Filistinli grubun üst düzey yetkilisi Ali Baraka ise perşembe günü "Koşullarımız arasında ateşkes, Refah sınır kapısının açılması, Gazze Şeridi'nin yeniden inşası için uluslararası Arap taahhüdü ve tüm Filistinli mahkumlara karşılık rehinelerin serbest bırakılması yer alıyor." açıklamasını yaptı.

Binyamin Netanyahu İsrail HAMAS Gazze Filistin