20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Prof. Dr. Güven çalışmanın önemini anlattı: Gelecekteki çalışmaların omurgası olacak

Uzay Bilimci, yazarımız Prof. Dr. Uğur Güven, Türkiye’nin uzay yolculuğundan büyük bir heyecanla söz etti.

Prof. Dr. Güven çalışmanın önemini anlattı: Gelecekteki çalışmaların omurgası olacak
A+ A-

Uzay Bilimci, yazarımız Prof. Dr. Uğur Güven, Türkiye’nin uzay yolculuğundan büyük bir heyecanla söz etti. Güven, şöyle konuştu:

‘ÇALIŞMALARIMIZA PLATFORM OLUŞTURACAK’

  • Uzay yolculuğumuz başladı mı?

Bu her şeyden önce Türkiye için çok büyük bir başlangıç. Göbekli Tepe’den beri Anadolu'da insanlar topluluğu var. Göbekli Tepe dünyadaki ilk yerleşim birimi. Ondan sonra biliyorsunuz Hititler, Sümerler, Selçuklular, Osmanlılar… Genç Türkiye Cumhuriyeti şimdi 100 yaşında. Kadim topluluklar bu topraklardan geçti ama ilk kez bu topraklardan, Türkiye Cumhuriyeti'nden bir insan uzaya gitme şansını yakaladı. Göbekli Tepe’den bugüne geçen o 11 bin yılı düşünecek olursak bence güzel, iyi bir başlangıç. Çoktan olması gerekiyordu. İyi bir başlangıç yaptık. Elbette yapılması gereken çok şey var ama işte en sonunda gerçek anlamda bir yerden başlamış olduk. Uzaya gidişimizi sadece bir Türk’ü uzaya göndermek gibi de düşünmemek lazım. Sayın Alper komutanımız orada 13 adet deney yapacak.

Uzayda yaptığımız bu deneyler sayesinde o konudaki kapasite ve bilgi açığımızı da belli olanlarda kapatacağız. Deneyim kazanmış olacağız. Bu, gelecekte yapılacak olan uzay çalışmalarına katkı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda bir nevi omurgasını da oluşturacak. Bu deneyler sayesinde bundan sonra çalışmalarımızı üzerinde inşa edebildiğimiz bir nevi platform oluşturulacak. Bundan sonraki uzay çalışmalarımızın altyapısı kurulacak

YENİ NESİL ALAŞIM

  • Gezeravcı’nın bu iki haftada yapacağı en önemli deneyler hangileri?

Deneyler farklı konularda farklı şeyler. Mesela uzay için yeni nesil alaşımlar. Dayanıklılığı yüksek yeni nesil alaşımların, yeni nesil materyallerin oluşması çok önemli. Çünkü daha mukavemetli materyal demek, alışım demek, daha güçlü arabalar, daha dayanıklı uçaklar, daha dayanıklı sistemler demek.

Mesela uzayın görevlileri için mikroalgal yaşam destek üniteleri. Çok çok önemli. Özellikle bu küresel ısınmadan sonra dünyanın çevresel şartları oldukça zorlaşmaya başladı. Ekosistem oldukça yoğun bir baskı altında. Bu anlamda ne yapılabilir? Bunun çalışmasını sağlayacak. Mikroalg dediğimiz şey, her türlü zor çevre şartlarına uyum sağlayan bir canlı. Bunu çekimsiz ortamlarda inceleyecekler.

En önemli deney belki de MESSAGE adı verilen deney. Yerçekimsiz ortamlarda, henüz ne işlev gördüğünü bilmediğimiz genleri belirlemek ve bağışıklık hücrelerinin gen mühendisliği yönetimiyle tespitini sağlamak için yapılan bir deney.

Deneylerin hepsi uzayda tecrübe kazanıp aynı zamanda bu tecrübeleri buradaki diğer insanlara aktarmak amacıyla yapılıyor. Daha iyi bilim üretilmesi, daha iyi teknoloji üretilmesi anlamında bu deneyler katkıda bulunacak.

ZORLU FİZİKSEL KOŞULLARA HAZIRLIK

  • Uzaya bir astronot göndermek de önemli bir deneyim değil mi?

Çekimsiz ortamda insanın davranışını incelemek, burada karşılaşılabilecek zorlu fiziksel koşullara hazır olmak, düşük yer çekimi, uzay radyasyonuna maruz kalınması, uykusuzluk, zira yer çekimsiz ortamda bir nevi askıda kalarak uyuyorsunuz, oksijen basıncının fazla olması gibi koşullar. Alper komutanımız F 16 pilotu, zaten deneyim sahibi. Ama bu tür tecrübe de kazanmak bundan sonraki uzay misyonları açısından önemli. Zamanlar nice uçuşlar olacaktır. Önümüzdeki yıllarda belki kendi roketimizi yapıp kendi astronotlarımızı kendi imkanlarımızla gönderme şansımız da olur. Tüm bunların yapılabilmesi için önce bir yerden başlamak gerekiyordu. Bu hakikaten harika bir başlangıç oldu.

Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Uzay Uğur Güven