20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Rahat dönem olmayacak bedel ödeyeceğiz’

Bankacılık, ihracat ve turizmde düşük kâr ve nakit darboğazı yaşanacağını söyleyen İş Bankası Genel Müdürü Aran, önceki dönemlerde olması gerekenden fazla cazipleşen kârlılığın bedelinin ödeneceği mesajını verdi

‘Rahat dönem olmayacak bedel ödeyeceğiz’

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ve İstanbul Orman Bölge Müdürü Celal Pir “81 İlde 81 Orman Projesi”ni anlatmak için basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hakan Aran, ekonomi gündemiyle ilgili de açıklamalar yaptı. Mevcut kur seviyesinin turizmi etkileme potansiyeli endişesine dair görüşleri sorulan Aran, şu ifadeleri kullandı:

“İçinde bulunduğumuz dengelenme sürecinde ihracat, turizm, ithalat konusunda bir takım sıkıntılar yaşanabilir. Her sektörde, bankacılıkta da turizm sektöründe de ihracatta da kâr düşüşüyle bir süre geçirmek durumunda kalacağız. Tüm işletmelerin mücadele etmesi gereken şey, daha düşük kâr ve nakit darboğazı yönetmek olacak. Rahat bir dönem olmayacak. Geçmişte yaşanan akıl dışı periyottaki faydaların bu dönemde beklenmemesi gerektiğini, sağlıklı olan yapıya gelirken de bedelini ödeyeceğimizi söyleyebilirim. Nasıl; turizm, ihracat bir dönem çok cazipse şimdi de olması gereken seviyenin altında olduğu bir yıl geçecek. Olması gerekene gelene kadar da riskleri hep beraber yönetebileceğiz. Ancak sıkıntılı olacak. Çok fazla kârlı olmayacak. Nakit yaratma işini daha iyi yapmak zorunda kalacağız, bunun da toplumda yansımalarını göreceğiz.”

‘YÜKSEK BANKA KÂRLILIĞI DOĞRU DEĞİL’

Bankacılık sektörünün kârlılık seviyesinin kamuoyunda dile getirildiği kadar yüksek olmadığını vurgulayan Aran, “Bankalar yüksek kâr açıkladı demek doğru değil. Bir önceki çeyreğe ve geçen seneye göre kıyaslandığında enflasyonu da dikkate aldığınızda kârlarda ciddi bir düşüş var. Önemli olan nokta ana bankacılık faaliyet kârları çok düştü. Bankacılık, en düşük kârlılık dönemini yaşıyor. Diğer kâr artışları, ana bankacılık sektöründen oluşmuyor.” dedi.

NORMALE DÖNÜŞ 30 EYLÜL’DE

Bankacılık sektöründeki sıkıntıların düzeleceğini ancak bu sıkıntıların 6 ay daha devam edeceğini belirten Hakan Aran, şöyle devam etti:

“Çünkü ne mevduat ne kredi faizleri ne de enflasyona karşı konumlanma tam yerine oturmadı. Ekstrem bir dönem geçiriyoruz. 2023 Mayıs seçimlerinden sonraki haziran ve temmuz aylarındaki yüksek enflasyonun içinde bulunduğu diliminin içerisindeyiz. Ancak 3 Haziran’daki enflasyon rakamını gördükten sonra bu dönemi geride bırakacağız. Denge o zaman oluşacak ve bu bir seferde, bir ayda olacak. Ağustos ve eylül aylarını geçtikten sonra, 30 Eylül itibarıyla ülkede mevduat, kredi faizleri ve enflasyonun makul bir seviyeye oturmaya başladığını göreceğiz. Bankacılık da hem mevduat müşterileri, tasarruf sahipleri için hem de kredi kullanıcıları için biraz daha öngörülebilir hale gelecek. Sıkışıklığın dozu biraz daha azalmaya başlayacak.

“Mevduatta önemli olan beş ve 10 yıllık kağıtlardaki faizlerin düşüp veri meyvesinin sağlıklı bir hâl alması. Bu yatırımcının enflasyonla mücadelede başarıya inandığını gösteriyor. 10 yıllık bir kağıdın şu anda yüzde 28’lik bir faizi şunu gösteriyor; Türkiye enflasyonu yüzde 28’lik faizi bile kârlı hale getirecek bir noktaya indirecek. Bu ne kadar aşağıya inerse enflasyonla mücadelede o kadar inandırıcı olduğumuzu gösterecek. Bu sağlıklı oluştuğu takdirde; içeride daha uzun süreli borçlanmayı, risk priminin azalmasını ve dışarıdan daha uygun maliyetli kaynak bulmayı sağlayıp enflasyonla mücadeleye zarar vermeden sağlıklı bir kredi, mevduat dengesini getirebileceğiz. Hep uçlarda, sağlıksız bir dönem geçirdik. Aşırı ucuz bir kredi ile, çok büyük kredi büyümesi ve parasal bolluk. Bir anda bunun tersi sıkılaşma. Bir türlü dengeye gelemedik. Onun sıkıntısını yaşıyoruz. Ekim ayından sonra bu denge seviyesini görmeye başlarız. Sene sonunda da bu denge oturur.”

KRİZ TEHLİKESİ GÖRÜNMÜYOR

Türkiye’de de ABD’deki gibi bir bankacılık krizinin mümkün olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Aran, Mayıs seçimleri öncesinde kriz riskinin olduğunu fakat ortadan kalktığını söyledi. Aran, sözlerini şöyle tamamladı:

“2023 Mayıs seçimlerinden önce, zorla almak durumunda kaldığımız menkul kıymet tesisinden dolayı o dönem risk üstlendik. Şu anda da yüzde 50 seviyesine çıkmışken faizler, bundan sonra faiz artırımı öngörseydik bir riskten bahsedebilirdik. Yüzde 8,5’luk politika faizi yüzde 50’ye çıkarken bunu yaşamayıp bilançolarımızda absorbe edebildiysek artık riskin kalktığını gösterir.”

‘81 İLDE 81 ORMAN’ PROJESİ YENİDEN HAYATA GEÇİYOR

‘Rahat dönem olmayacak bedel ödeyeceğiz’ - Resim : 1

Türkiye İş Bankası’nın 100. yılına özel olarak 2008-2017 yılları arasında Orman Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı işbirliğiyle hayata geçirilen "81 İlde 81 Orman" projesinin ilk aşamasında 81 ilde yaklaşık bin 500 hektar alanda 2 milyon 205 bin fidan toprakla buluştu. İkinci aşamada ise Türkiye’nin 81 ilinde, 5 yıl içinde 2 milyon 200 bin fidan dikilmesi ve dikilen fidanların bakımının da 3 yıl boyunca düzenli olarak yapılması planlanıyor.

Orman Genel Müdürlüğü (OGM) adına proje tanıtım toplantısına katılan İstanbul Orman Bölge Müdürü Celal Pir, Orman Genel Müdürlüğü’nün son yıllarda sosyal ağaçlandırma çalışmalarına özel önem verdiğini, bu yaklaşımla yürüttüğü pek çok ağaçlandırma projesinde sivil toplum kuruluşları, şirketler ve kamu kurumlarıyla ortak ağaçlandırma çalışmaları yaptıklarını ifade etti.

‘ORMANSIZLAŞMA SORUNLARI ARTIYOR’

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ise “Ülkemizde ve dünya genelinde yaşamsal ekolojik sorunlarla karşı karşıyayız. Erozyon ve çölleşme, iklim krizi, ormansızlaşma ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi büyük küresel sorunların yaşamlarımızdaki etkilerini her geçen gün daha çok hissediyoruz. Tüm bu sorunların çözümünde ise ormanlar yer alıyor. Bu nedenle orman varlığımızın korunması, orman varlığımızın artırılması ve tahrip olmuş orman alanlarının tekrar orman haline getirilmesi büyük önem taşıyor.” diye konuştu.

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, TEMA Vakfı ve Orman Genel Müdürlüğü ile çıktıklarını yolculuğun yeni olmadığının altını çizerek, “2008-2017 yılları arasında 1.500 hektar alana 2,2 milyonun üzerinde fidan dikmiştik. Ne mutlu bize, bu fidanların yüzde 84 oranında ormana dönüştüğünü görüyoruz. Şimdi de yeniden hayata geçirdiğimiz ve 2,2 milyon fidan dikmeyi planladığımız projeyle karşınızdayız. Samsun ve Erzincan’dan başlayacağız, sırasıyla 81 ilimize ulaşacağız.” dedi.

Banka Türkiye İş Bankası İstanbul Kriz Mevduat