19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Şam'la görüşmeye karşı çıktı

İstanbul’da gazetecilerle bir araya gelen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Aydınlık’ın Suriye’ye ilişkin sorusuna verdiği yanıtta; Devlet Başkanı Beşar Esad’ı katil ilan etti

Şam'la görüşmeye karşı çıktı
A+ A-
ERCAN KÜÇÜK

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği basın buluşmasında gazetecilerle bir araya geldi. Burada soruları yanıtlayan Davutoğlu, HDP dahil tüm partilerle görüşebileceklerini açıkladı. Aydınlık’ın sorularını da yanıtlayan Davutoğlu, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı katil ilan etti, Esad gitmeden PKK-PYD konusunda Şam yönetimiyle ortak noktada buluşulması fikrine karşı çıktı.

‘BÜTÜN PARTİLER MUHATABIMIZDIR’

İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği basın buluşmasında gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Davutoğlu, "CHP Kürt sorununun HDP ile çözülebileceğini söyledi. HDP'yi ittifak ortağı olarak görüyor musunuz, Kürt sorununda siyasal muhatap kimdir?" sorusuna verdiği yanıtta bütün partilerle her konuda görüşebileceklerini söyledi. Kayyumlara da karşı çıkan Davutoğlu şöyle konuştu:

"Bütün vatandaşlarımız gibi Kürt vatandaşlarımızın da sorunları vardır. Türkiye'nin genel demokratikleşme sorunları yanında özellikle bölgede kayyım atamaları gibi Kürt vatandaşlarımızın sorunları vardır. Şu ana kadar bizim için bütün partiler muhataptır. Meşru olarak kurulmuş, faaliyet gösteren, Meclis'te bulunan herkesle görüşürüz. Bununla alakalı rezerv konulması da demokrasinin en temel unsuru olan siyasi partiler açısından sıkıntı olur. Muhatap Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Kürtler söz konusu olduğunda sadece HDP'yi, Türkler konusunda başka partiyi muhatap aldığınızda doğru bir tavır olmaz. Türkiye'de etnopolitik bir yapı doğar. HDP ve diğer partilerle her konu görüşülebilir. Kürt sorununda toplumun her kesimiyle yol almak doğru olacaktır. Sadece Kürt sorunu bağlamında değil her konuda her siyasi partiyle meşru siyaset içinde, teröre ve şiddete tavır çerçevesinde de görüşülür diyalog kurulabilir.”

ŞAM’LA GÖRÜŞMEYE KARŞI ÇIKTI

Davutoğlu programda Aydınlık’ın sorularını da yanıtladı. Türkiye’nin, PKK/YPG yapılanmasına karşı Şam yönetimi ile orta bir noktada buluşmasını savunan görüşleri değerlendiren Davutoğlu, Esad’ı katil ilan etti. Suriye ile ilişkilerin gelişmesi için en çok çaba sarf eden, Suriye’ye her türlü desteği verenin kendisi olduğunu belirten Davutoğlu, Suriye’de Esad’ın olmadığı geçiş süreci hükümetinin kurulmasını istedi. “Son dönemde Arap ülkelerinin Suriye yönetimi ile yakınlaşma çabası içinde olduğu görülüyor. Türkiye'nin de mevcut şartlarda Türkiye için acil ulusal güvenlik sorunu olan PKK/YPG yapılanmasına karşı Şam yönetimi ile orta bir noktada buluşması gerektiğini savunan görüşler var. Siz bu konuda ne diyorsunuz?” sorumuza karşı Davutoğlu şunları söyledi:

“Ne zaman Suriye yönetimiyle ilişkiler kesildi? Suriye yönetimi kendi halkını havadan varil bombalarıyla kimyasal silahlarla bombalamaya başlayınca, bombalardan kaçan mültecileri Türkiye’ye doğru sürdüğü zaman. Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu (BMGK)’nin 19 Aralık 2015 tarihinde Rusya ve Çin’in de altında imzasının olduğu geçiş süreciyle ilgili bağlayıcı kararı uygulanır, bir geçiş süreci başlar, Suriye’nin bütün taraflarının katıldığı yeni bir yönetim oluşur. O zaman ilişkiler eski noktaya gelir. Ama ülkenin sadece yüzde 20-30’unu kontrol eden, Türkiye sınırlarını kontrol etmekten aciz olan, Rusya, İran desteği olmasa ayakta kalamayacak durumda olan bir yönetimle şu anda ilişki kurmanın, onun işlediği insanlık suçlarını meşru göstermekten başka hiçbir işe yarayacağına inanmıyorum.”

'SURİYE’DE ESAD’SIZ YENİ REJİM KURULMALI'

Davutoğlu, Aydınlık’ın “ABD'nin Suriye'deki işgalinin sonlanması ve PKK YPG yapılanmasının sonlandırılması için Türkiye ne yapmalı?" sorusuna da şu yanıtları verdi:

“Suriye’den ABD askerleri gibi Rusya ve İran askerleri de çekilmeli. PKK unsurları da çekilmeli DEAŞ unsurları da kesinlikle tasfiye edilmeli. Gerçek bir demokratik süreç, bütün bu yabancı unsurların çekilmesi, Türkiye’nin de Suriye ile en iyi ilişkileri kurduktan ve sınır güvenliğini sağladıktan sonra Suriye ile 2011’de bıraktığımız yerden en iyi ilişkiler kurulmasıyla mümkün olur. Mültecilerin Suriye’ye gidebilmesi de, Suriye’de herkesin içinde olduğu bir rejim kurulması lazım. Yeni bir Suriye kurulmasına yardımcı olmalıyız. Bu Suriye’de ne ABD ne Rusya ne de Türkiye’nin patronajı olmamalı.”

TÜRKİYE-RUSYA-ÇİN İLİŞKİLERİNİ HEDEF ALDI

Davutoğlu, geçen günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in bir araya geldiği Soçi Zirvesi’ni de değerlendirdi. Türkiye’nin Rusya ve Çin ile ilişkilerini de hedef alan Davutoğlu şunları söyledi:

“Kendisine randevu vermeyen Biden’a duyduğu öfkeyle Soçi’ye, yanına bakan bile almaksızın tam bir teslimiyet psikolojisi içerisinde gitti. Hem ABD’de hem de Rusya’da diplomasi bakımından hepimizi üzecek bir kabulle karşılandı. 3-4 saatlik bir toplantı için bakanlarını bile yanına alamadı. Türkiye hiçbir ülkenin karşısına rapor veren bir psikolojiyle oturmaz. Son Rusya ziyaretinde ABD ile olan ilişkiler, Çin’le olan edilgen durum diplomaside kara bir leke olarak geçmiştir. İlk kez bir Cumhurbaşkanı yanında herhangi bir bakan olmaksızın bir ziyaret gerçekleştirmek zorunda kaldı. Bana gelen bilgi bunun Rusya tarafından istendiği şekilde. Eğer böyleyse durum daha da vahim. Türkiye heyetinde kimin yer alacağına başka bir ülke karar veremez. Eğer Erdoğan tarafından istenmişse ya bakanlarının bilgilerine güvenmiyor ya da sadakatlarına güvenmiyor.”

YENİ S-400’LERİN ALIMINA KARŞI ÇIKTI

Davutoğlu, BBC muhabirinin sorularına verdiği yanıtta, ABD’nin Patriot'ta teknoloji aktarımı konusunda doğru bir proje sunamamış olması, Avrupa ile işbirliğinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle Türkiye’nin S-400’lere yöneldiğini belirtti. “Keşke o zaman NATO sistemi içinde Patriotlar’la doğru bir yol belirlenseydi” diyen Davutoğlu, şöyle konuştu: “S-400 ilk paketi alındı nereye konuşlandı, nasıl bir şekilde Türk savunma sistemine katkıda bulunacağı açık değilken şu anda ikinci bir S-400’ün tartışmaya açılmasını da doğru bulmuyorum. Türkiye için F-35 projesi S-400’den çok daha önemli bir projeydi. Türkiye’nin çıkartılması gayrihukukidir, Türkiye’nin çıkmayı kabul etmesi de stratejik çıkarlarına aykırıdır.

“Tutuklu yargılamalara esastan karşıyım. Siyasilerin belli vesayetlerle uzun dönem tutuklu olarak yargılanması ve siyasetin manevra alanını daraltmak üzere otoriter bir yaklaşımla uzatılmasına da esastan karşıyım.”

Şam Gelecek Partisi Ahmet Davutoğlu HDP PKK PYD S-400